|
Gerilim

3 Temmuz''dan bu yana futbol dünyamızda bir gerilim filmi çekiliyor sanki. Veya çekilmiş de oynuyor, bizler de seyrediyoruz. Futboldan gayrı her şey var bu filimde. Şike, mahkeme, teşvik primi, tahliyeler, uzayan soruşturmalar, demeçler, tahminler, tahrikler. İdareciler, futbolcular, medya alevi söndüreceklerine körüklediler.

Elbetteki bu atmosfer hem futbolcuların psikolojisini etkiliyor hem sahaya yansıyor. Belki de lig tarihimizin futbol kalitesi açısından en düşük sezonunu yaşadık. İnsanlar en nihayetinde bir oyun, bir eğlence olan futbolu rekabetten çıkarıp düşmanlığa dönüştürdüler.

Finale yaklaştıkça gerilim arttı.

Fenerbahçe''nin Trabzon''a gidişinden önce taraftarlar şehirde bir yürüyüş dahi yaptılar. Bu olumsuz şartlara rağmen iki hocayı kutlamamız lazımdır.

Aykut Hoca aslarını kaybetmiş, kulübesi zayıflamış, özgüvenini kaybetmiş, Başkan''ı içeri düşmüş takımını olağanüstü bir gayret ile bugünlere taşıdı. Eğer Fenerbahçe şampiyonluğu kendi sahasında oynayacak son maça getirmişse, hocayı alkışlamalıyız. Buna ilaveten idareyi ve taraftarı tebrik etmeliyiz.

Fatih Terim de geçen sezon çok kötü durumda olan Galatasaray''ı sıfırdan alıp şampiyonluğa taşıdı. Düşünün ki, geçen yılın takımından bu sezona sadece Hakan Balta gelebilmiş.

Pahalı olmayan bir iki transfer ile Galatasaray disiplinli, dirençli, arzulu, takım oyunu oynayan bir ekip haline geldi.

Bütün bunlar iyi ama Trabzon''da yaşananları unutamayız. Maçlardan sonraki yorumları dinledim; yorumcular ağız birliği etmişçesine şunu söylüyordu: ''Futbolu bir yana bırakalım, sağ-selamet ligin bitmesine dua edelim''.

Kimse futbol konuşmak istemiyordu. Çünkü sahada sakatlanmış, yerde yatan birini tekmelemek karşısında ne söylenebilirdi ki. Üstelik kasti olarak atılan bu tekmeler karşısında maçın hakemi sessiz kalıyor ve kimseyi oyundan atmaya cesaret edemiyorsa.

Şenol Hoca basireti ve olgunluğu ile taşkınlıkları önlemeye çalıştı. Fenerbahçe çok sakindi ve sezonun en iyi futbolunu oynadı. Takım içinde ismi etrafında fırtınalar koparılan Emre en iyisiydi.

Maç bittikten bir saat sonrasına kadar Fener takımı sahadan çıkamamıştı.

Galatasaray kendi sahasında oynadığı son üç maçta 7 puan kaybetti. Beşiktaş''ın maçtan kopmayıp beraberliği yakalaması takdire şayandır. Lakin bu Beşiktaş esasen çok iyi bir kadroya sahip olmasına rağmen idarî ve malî sorunlar kadar hoca meselesini de hal yoluna koyamadığından parlayan yıldızları sönmüş ve çaptan düşmüş oldu. Yeri bu yer değildi.

Son söz son haftaya kaldı.

Bize sorarsanız kim şampiyon olursa olsun, alkışlarız. Hiç önemi kalmadı başarının. Spor, futbol, barış, kardeşlik yok olduktan sonra geriye kalan kupa neye yarar ki?

12 yıl önce
Gerilim
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak