|
Hiçbir şey eksik bırakılmamıştır

Bir okuyucum, "şu yazıyı yazmazsam gözlerim açık gider" diye bir duyguya kapıldığınız oldu mu, diye soruyor.

Bizim kültürümüzün kaynağında "Kutsal" kitaplar var.

Kutsal kitaplarda, söylenmemiş birşey yoktur. Bu bağlamda, bütün insanlığın düşünce birikimi, kutsal kitaplara düşülmüş bir dipnot olarak görülebilir.

İlk Peygamber''le başlayan İslam medeniyeti, Son Peygamber''le noktalandı.

Bütün büyük dinler dörtbin yıllık bir zaman diliminde ortaya çıktılar.

Sözkonusu tarih içinde İslam süreklilik ve bütünlük gösterir.

İnananlar yeni paradigma peşinde değiller. Müslümanlar için, tarih Son Peygamberle bitti. Ondan sonra yapılması gereken, geçmişi, yeniden üretmektir.

Bugünü anlama, yarına uzanmada, normatif alanda, geçmişte söylenmemiş birşey olmadığı gibi, hiçbir şey de eksik bırakılmamıştır.

Değişmeyen amaçlarla, değişen araçları deneterek, çağın ritmini yakalamak gerekir.

Çağın ritmini yakalamada en güçlü en etkili sermaye dürüstlükle birlikte tarihi birikimdir.

Sermayesi açıklık ve dürüstlük olanların önünde hiçbir güç duramaz.

Bundan sonra hiçbir şey yazılmasa da Kur''an''ın ışığı bütün insanlığa yeter.

Önemli olan ana ilkelerdir. İlkeleri hayata geçirmenin ayrıntıları zamanla değişir.

Bilginin hiyerarşisinde, normatif alandan sonra gelen pozitif alan kültürden kültüre büyük değişiklikler göstermez. Bu yüzden nerede bulunursa, oradan alınmasında bir sakınca yoktur.

Vahyin ışığı sönmedikçe, yeryüzünde taş üstünde taş kalmasa da, kısa bir zaman sonra herşey geçmiştekinden daha güzel bir şekilde yeni baştan inşa edilebilir.

Ayrıca, Şifa, İhya, Mesnevi, Fusus ve Mukaddime''de de, normatif alandan pozitif alana doğru her konu da ele alınmıştır.

Bizim için önemli olan, geçmişi iyi kavrayarak, yarını kurabilmektir. Bu süreçte canalıcı olan, bilginin kaynağındaki hiyerarşiye özen göstermedir.

Bizde hiyerarşiyi bozmadan, üretilen bilgiyi yeniden üretmek, sürekli olarak özendirilir.

Teorik alandaki durgunluk, ekonomiden politikaya her alanda kendini gösterir.

Ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel çözülmenin kaynağında, yeniden üretimdeki kısırlık yatıyor.

Zihinsel üretimdeki tıkanıklığı gidermeden fiziksel üretimdeki darboğazları gidermek mümkün değildir.

25 yıl önce
Hiçbir şey eksik bırakılmamıştır
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset