Cumanız Mübarek Olsun Değerli Müminler!
Aziz Müminler!
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) Allah’ın bizlere bahşettiği nimetlerin kıymetini biliyor ve ashabına her fırsatta bunu hatırlatıyordu. O, bollukta da darlıkta da sahip olduğumuz nimetleri ölçülü kullanmayı öğretiyor ve israftan sakındırıyordu. Zira israf, yeme içmeden giyim kuşama, vakitten sağlığa varıncaya kadar her türlü nimet ve imkânı ölçüsüzce kullanmaktır, dengeyi ve itidali kaybetmektir. İnsanın kendisine, çevresine ve kâinata yazık etmesidir. İsraf, varoluş bilincimizden ve yaratılış gayemizden uzaklaşmaktır. İsraf, aynı zamanda bütün nimetlerin sahibi olan Yüce Allah’ın Rezzâk ismine saygısızlıktır.
Kıymetli Kardeşlerim!
Bugün yeryüzünü kuşatan en büyük afetlerden birisi israftır. Bir yanda açlığın, yoksulluğun ve sefaletin pençesinde kıvranan milyonlarca insan varken, saçıp savurmak, ihtiyaç olmadan harcamak, eskimeden atmak hayati bir hatadır. Mazlum insanlar ekmek ve su gibi en temel ihtiyaçlarından bile mahrum bir şekilde hayat mücadelesi verirken, artan bir tek lokmayı bile çöpe atmak insafa sığmaz.
Kıymetli Müslümanlar!
İsraf, sadece mal ve eşya ile sınırlı değildir. İnsan için en büyük israf, ne için yaratıldığını ve varlığını hangi uğurda kullanması gerektiğini unutarak ömrünü heba etmektir. Kendisine verilen akıl nimetini iman ve hikmetle buluşturamamaktır. Bedenini, gücünü, iradesini iyilik ve hakikat yolunda kullanmayıp beyhude meşgalelerle heba etmektir. Sahip olduğu bilgi ve tecrübeyi, bilim ve teknolojiyi insanlığın faydasına değil ifsadına kullanmaktır.
Kardeşlerim!
Bugün insanı daha fazla kazanıp daha çok tüketmeye teşvik eden, ne kadar harcarsa o kadar değerli olacağını iddia eden bir zihniyet yaygınlaşıyor. Özenti ve gösterişe dayalı hayatlar, lüks ve israfa yönelik harcamalar öne çıkarılıyor. Böylece ömrünü üretim yerine tüketime adayan insanlık, aslında manevi değerlerini ve yaşama amacını tüketiyor.
Muhterem Müslümanlar!
Geliniz Yüce Rabbimizin bizlere lütfettiği bütün nimetlerin değerini bilelim. Hiçbir nimeti ölçüsüzce israf etmeyelim. Vaktimizi boşa geçirmeyelim. Yememizde, içmemizde, giyim kuşamımızda ve harcamalarımızda ihtiyaç fazlasından kaçınalım. Doğal kaynaklarımızı, tabiat varlıklarımızı koruyalım. Allah’ın verdiği her nimetin bir gün hesabının sorulacağını bilelim. Nimetler karşısında şımarıp lükse dalmadan ve duyarsızca israfa girmeden infak ahlakını kuşanalım. Rabbimizin hayata ve kâinata koyduğu dengeyi gözetelim. Bu denge ihlal edildiğinde hayatın bereketinin kaçtığını, toplumun huzurunu kaybettiğini, insanın kendisine ve gelecek nesillere zarar verdiğini unutmayalım. Nimetlerin sınırlı, nefsin istek ve arzularının ise sınırsız olduğunu aklımızdan çıkarmayalım.
Kardeşlerim!
Önümüzdeki Pazarı Pazartesiye bağlayan gece, Yüce Kitabımız Kur’an’ın nazil olmaya başladığı mübarek Kadir gecesini idrak edeceğiz inşallah. Bin aydan daha hayırlı olan bu geceyi bir fırsat olarak değerlendirelim. Günahlarımıza tövbe ederek hayatımızı gözden geçirelim, muhasebemizi yeniden yapalım. Bu vesileyle Kadir gecenizi şimdiden tebrik ediyor ülkemiz, milletimiz ve tüm İslam âlemi için hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum.