|

Beni senden hiçbir kuvvet ayıramaz

Murat Bardakçı ilk kez yayımlanan belgeler eşliğinde Atatürk ile Latife Hanım’ın boşanma hikayesini anlattı. Latife Hanım Talaknameyi aldığında inanamadı ve Atatürk’e yazdığı bir mektupta “Beni senin mavi gözlerinden hiçbir kuvvet ayıramaz” diye seslendi. 1975’te vefat edene kadar da bu olayı hiç kabullenemedi.

04:00 - 7/03/2021 Pazar
Güncelleme: 02:19 - 7/03/2021 Pazar
Yeni Şafak
Latife Hanım - Atatürk
Latife Hanım - Atatürk
R. RUVEYDA OKUMUŞ

Mustafa Kemal Paşa ve Latife Hanım’ın fırtınalı evlilikleri birçok araştırmaya konu olsa da bu mesele ile ilgili resmî belgeler hep merak ediliyordu. Belgeli tarihçilikte Türkiye’nin önde gelen isimlerinden Murat Bardakçı, nihayet bu konuyu ele alarak “Sizi Serbest Bırakmayı Muvafık Bularak Tatlîk Ettim!” başlığıyla boşanma hadisesini ve sonrasıyla ilgili belgeleri ilk kez bir araya getirdi.

Evlenme ve boşanma tarafların arasındaki şahsi ve hukuki bir mesele olduğu muhakkaktır. Ancak taraflardan biri devletin kurucusu ve reisi olduğu takdirde o evlilik tarihi bir mahiyete bürünür. Bu bağlamda Mustafa Kemal Paşa ve Latife Hanım’ın 29 Ocak 1923’de İzmir’de nikâhlanmalarıyla başlayan 2 sene 6 ay devam eden ve 5 Ağustos 1925’de Ankara’da son bulan ani evliliği de böyle bir tarihi hadisedir.

MÜNEVVER BİR HANIMEFENDİ

Mustafa Kemal Paşa ve İzmir’in önde gelen Uşşakizade ailesinin kızı Latife Hanım’ın tanışmaları, İzmir’in Yunan işgalinden kurtuluşunun ertesi günü 10 Eylül 1922’de Paşa’nın şehre gelişi ve ardından Uşşakizadelerin Göztepe’deki köşklerinde misafir kalmasıyla başlamıştır. Latife Hanım, Avrupa’da tahsil görmüş, Fransızca, Almanca, İtalyanca, İngilizce konuşabilen ve çeviriler yapabilen münevver bir hanımdı. Mustafa Kemal Paşa Latife Hanım’dan etkilendi. Gazi ve Latife Hanım’ın tanışmalarının ardından kurulan samimiyetle birlikte yeniden buluşuncaya kadar telgrafla haberleşirler.

ANNESİ İÇİN GELİR NİKAH KIYILIR

Mustafa Kemal Paşa’nın annesi Zübeyde Hanım, sağlık sorunlarından ötürü doktorların tavsiyesi ve Latife Hanım’ı görüp tanımak arzusuyla Aralık 1922’de İzmir’e gider. Zübeyde Hanım, yaklaşık bir ay Latife Hanım’ın ailesinin Karşıyaka’daki köşklerinde kalır. Bu esnada Latife Hanım, Zübeyde Hanım ile yakından ilgilenir. Zübeyde Hanım’ın 14 Ocak 1923’de İzmir’de vefatının ardından Mustafa Kemal Paşa annesinin kabrini ziyafet etmeye gider. İki gün sonra da 29 Ocak 1923’de Mustafa Kemal Paşa ve Latife Hanım’ın nikahları kıyılır.

Latife Hanım’ın babası Muammer Bey’in Göztepe’deki Uşakkizade Köşkü›nde 41 yaşındaki Gazi ve 23 yaşında bulunan Latife Hanım dinî nikâhla evlendi. Mareşal Fevzi Çakmak ve Kazım Karabekir Paşa Mustafa Kemal Paşa’nın Salih Bozok ve Mustafa Abdülhalik Renda Latife Hanım’ın nikah şahidi idi. Nikahtan sonra yeni evli çift Ankara’ya gelerek Çankaya Köşkü’nde ikamet etmeye başladı. Latife Hanım, TBMM’deki oturumları izledi ve meclise giren ilk kadın olmasının yanı sıra pek çok yurt gezisinde Gazi’ye eşlik etti.

FİKRİYE HANIMIN İNTİHARI

Latife Hanım ve Mustafa Kemal Paşa’nın izdivacı zamanla yürümemeye başladı. Fikriye Hanım’ın intiharı da evliliklerini olumsuz etkiledi. Mustafa Kemal Paşa’nın üvey babasının kardeşi Memduh Hayreddin Bey’in kızı olan Fikriye Hanım, Gazi’nin en yakınlarındandı. Millî Mücadele döneminde bünyesinin zayıf olması hasebiyle sık sık hastalandığından Avrupa’ya tedaviye gönderilmişti.

Kısa bir süre sonra da Mustafa Kemal Paşa Latife Hanım ile evlenmişti.

Evliliği gazetelerden haber alan Fikriye Hanım tedavisini yarım bırakmış olduğu halde Ankara’ya gelerek Mustafa Kemal Paşa ve Latife Hanım ile görüşür. Bu ziyaretten yaklaşık bir sene sonra yine habersiz bir şekilde 23 Mayıs 1924’de Çankaya Köşkü’ne gelir ve Paşa ile görüşmek ister. Talebinin reddedilmesi üzerine dönüş yolunda tabancayla intihar eder. Fikriye Hanım’ın trajik vefatı Mustafa Kemal Paşa’yı derinden etkilediği gibi Latife Hanım ile aralarının iyice açılmasının sebeplerinden biri olmuştur.

ÇANKAYA KÖŞKÜ’NDE TARTIŞMA

Mustafa Kemal Paşa ve Latife Hanım arasında uzun müddetten beri devam eden anlaşmazlıkların zirvesi 21 Temmuz akşamı Çankaya Köşkü’nde yaşanan büyük tartışma oldu. Bu olaydan sonra Mustafa Kemal Paşa’nın emriyle Latife Hanım’ın annesi Adeviye Hanım ve beraberindekilerle Ankara’ya geldi. 24 Temmuz 1925’de Latife Hanım ve ailesi trenle Ankara’dan ayrılarak İzmir’e döndü.

Talakname altındaki imzalar

Latife Hanım’ın Ankara’dan ayrılmasından iki hafta sonra da Mustafa Kemal Paşa nihayi bir kararla Latife Hanım’ı 5 Ağustos 1925’de boşadı. Boş kağıdını büyük tartışmanın yaşandığı 21 Temmuz akşamı kaleme aldığı üzerinde küçük ilaveler ve tarihi 5 Ağustos’a çevirerek talak belgesine hazırladığı anlaşılmaktadır. Uşşakizade Latife Hanımefendi’ye hitabıyla başlayan talakname “muhterem hanımefendi, sizi serbest bırakmayı muvafık bularak tatlik ettim (boşadım)” diyerek bitiyordu. Belgenin altında Türkiye reisicumhuru Gazi, Diyanet İşleri reisi Rıfat (Börekçi) ve Adliye vekili Mahmud Esad (Bozkurt) Beylerin imzaları vardı. Mustafa Kemal Paşa, talaknamenin yanı sıra Latife Hanım ile kayınpederi ve kayınvalidesine durumu bildiren mektupları hazırladı. Talakname ve mektuplar İzmir’e Uşşakizade ailesine gönderildi. 11 Ağustos’ta da Mustafa Kemal Paşa, Başbakanlık’a hitaben Latife Hanımla boşandıklarını resmi olarak bildirdi.


Çeyizi geri gönderilir


  • Boşanma hadisesinin ardından Latife Hanım’ın Çankaya Köşkü’nde kendisine ait çeyiz yoluyla gelen eşyaları listelenerek İzmir’e gönderildi. Kaleme alınan listede çeyiz takımları, çeşitli kıyafetler, mutfak eşyaları, mobilya, kitaplar, piyano, yazı takımı gibi Latife Hanım’a ait çok sayıda eşya tek tek kaydedilmişti. Latife Hanım boşanmadan bir sene sonra yaşadığı sağlık sorunları sebebiyle tedavi görmek maksadıyla Avrupa’ya gitmek için pasaport talep eder. 24 Ekim 1926’da çıkartılan Hükümet Kararnamesi ile “Fatma Sadık” adına verilen diplomatik pasaportla Avrupa’ya giden Latife Hanım, burada sekiz ay kalır. Sonraki senelerde de yine aynı isimle Avrupa’ya seyahatler yapar.

Beni senin mavi gözlerinden hiçbir kuvvet ayıramaz

Latife Hanım talaknameyi 8 Ağustos’ta aldı ve derin bir üzüntüyle duruma adeta inanamadı. Ailesinin İzmir’deki konağında mutsuz ve bedbaht günler yaşadı. Latife Hanım, boşanma hadisesinden sonra Mustafa Kemal Paşa’ya yazdığı mektuplardan birinde Gazi’ye “beni senin mavi gözlerinden hiçbir kuvvet ayıramaz” diyerek derin hislerini ve üzüntüsünü ifade ediyordu. Latife Hanım’ın bu mektuplarına Gazi tarafından hiçbir cevap verilmemesi dikkat çekicidir.



Vefatına kadar hiç konuşmadı

Latife Hanım ve Mustafa Kemal Paşa’nın boşanması yabancı basında geniş yankı bulmuştu. Latife Hanım’ın ağzından asılsız çok sayıda haber ve mülakatlar yapıldı. Latife Hanım ise 1925’de Mustafa Kemal Paşa’dan ayrılmasından 1975’de İstanbul’da vefatına kadar geçen yarım asırda derin bir sessizliğe büründü. Hiçbir surette basında yer almadı ve hatıralarını anlatmadı. Ancak yakınlarına ve dostlarına yaşadıklarına az çok nakletti. Latife Hanım yakın dostlarından Ali Fethi Okyar’ın eşi Galibe Okyar’a boşanmanın akabinde yazdığı mektuplarda kocasından ziyade onun yakın çevresini suçladığını, yaşadığı derin üzüntüsünü ve hayal kırıklığını belirterek bütün bunlara rağmen Gazi’ye olan sevgisini ifade etmekteydi.


Kanserden vefat etti

Latife Hanım yurt dışı seyahatlerinin dışında uzun yıllar Gümüşsuyu’ndaki aile yadigarı konağında sakin bir hayat yaşadı. 12 Temmuz 1975’de İstanbul’da 76 yaşındayken göğüs kanserinden hayatını kaybetti. Dönemin İstanbul Valisi Namık Kemal Şentürk’ün gayretiyle kara, hava ve deniz birliklerinden oluşan bir şeref kıtasının katıldığı cenazesi Teşvikiye Camisi’nden kaldırıldı ve Edirnekapı Mezarlığı’ndaki aile kabristanlığına defnedildi.

Siyasetzede olmak ne müşkil imiş

  • 1937’de Latife Hanım İsviçre’nin Lozan şehrinde bulunan Cecil Kliniğine yattı. Atatürk’ün hastalığının arttığı günlerde, vefatı ve sonrasındaki aylarda Avrupa’da idi. Babası Muammer Bey, kızının tedavisi için gerekli masrafları Türkiye’den İsviçre’ye döviz transferi ile karşılıyordu. Ancak 1939’da İkinci Dünya Savaşı patlak verince Türkiye döviz konusunda sıkı tedbirler almasıyla Muammer Bey kızına döviz gönderemez oldu. İsviçre’de maddi sıkıntıda kalan Latife Hanım’a döviz gönderebilmek için Muammer Bey, Cumhurbaşkanlığı’na pek çok mektup yazdı. Kitapta yer alan bu mektuplardaki en çarpıcı ifade “siyasetzede olmak ne müşkil imiş” sözüdür. Latife Hanım’ın annesi Adeviye Hanım’ın da İsmet İnönü’nün eşi Mevhide İnönü’ye yazdığı Ocak 1940’daki mektubunda “siyasetzede” kızına döviz gönderilmesi hususunda yardım talep ediyordu.

İlk kez gün yüzüne çıkan belgeler

Mustafa Kemal Paşa ve Latife Hanım’ın boşanmalarına kadar giden bütün süreci Murat Bardakçı, başta Cumhurbaşkanlığı Arşivi olmak üzere çeşitli arşivlerde yer alan yayınlanmamış 73 adet belgeden hareketle etraflı bir şekilde ele alıyor. Konu konu tasnif edilen belgelerde Mustafa Kemal Paşa ve Latife Hanım’ın telgraflaşmaları, Zübeyde Hanım’ın son günleri ve vefatı, Mustafa Kemal Paşa ve Latife Hanım’ın evliliği, Fikriye Hanım’a dair yazışmalar, Mustafa Kemal Paşa ve Latife Hanım’ın boşanma belgeleri, Latife Hanım’ın boşanmadan sonra Gazi’ye yazdığı mektuplar, Latife Hanım’a pasaport verilmesi ve yurtdışındaki seyahatleri yer almaktadır.



#Murat Bardakçı
#Atatürk
#Latife Hanım
3 yıl önce