|

Halep’teki müzik mirasını yaşatacağım

İstanbul’un ilk Arap Müzik Enstitüsü yüzlerce öğrencisi ile eğitim vermeye devam ediyor. Enstitüsü’nün kurucusu ise Ortadoğu’nun Sabah Fakhri gibi en önemli müzisyenlerinden ders alan ve 30 yıldır eğitmenlik yapan Halepli sanatçı Mahir Naane. Amacının sadece bir müzik aleti çalmayı öğretmek olmadığını söyleyen usta sanatçı, “Halep’in çok köklü ve güçlü bir müzik mirası var. Bunu yaşatmak ve genç nesile aktarmak istiyorum.”

Hatice Saka
04:00 - 21/04/2019 Pazar
Güncelleme: 21:28 - 20/04/2019 Cumartesi
Yeni Şafak
FOTOĞRAFLAR: SEDAT ÖZKÖMEÇ
FOTOĞRAFLAR: SEDAT ÖZKÖMEÇ

Arap müzik kültürünü Türkiye'de de yaşatmak ve Türkiye ile Arap dünyası arasındaki kültürel alışverişe katkıda bulunmak adına iki yıl önce İstanbul'da bir Arap Müzik okulu açıldı. Elbette bu okulun açılmasında Türkiye'de artan Arap nufüsünun payı büyük. Son yıllardaki kültürel yakınlaşma, Türk halkının Arap müziğine ilgi duymaya başlaması, Türk müziğinin ve enstrümanlarının Arap müziğiyle olan yakınlığı gibi sebepler, bu okulun açılmasına vesile olan önemli etkenler arasında sayabiliriz.

İSTANBUL'DAKİ İLK ARAP MÜZİK OKULU

Arap Müzik Enstitüsü'nün kurcusu ise Halep'in en önemli müzik eğitmenlerinden biri olan Mahir Naane. Usta sanatçı kariyerine ve eğitimine Halep'te başlamış. Ülkenin en önemli müzisyenlerinden eğitim almış. Bunlar arasında Ortadoğu'nun en güçlü sesi olarak bilinen Sabah Fakhri de var. 1985 yılından bu yana eğitmenlik yapan Naane, Sabah Fakhri dışında Nedim Derviş ve Mecid El-Ömeri gibi önemli isimler ile de çalışmış. Halep'te yetiştirdiği öğrencilerinden birçoğunun Arap dünyasında tanınan sanatçılar olduğunu belirten sanatçı, Şehd Bemeda, Zeyn Taafour, Şadi Esvad ve Mecdi Asil gibi yıldızları Arap müzik dünyasına kazandırdığını dile getiriyor. Savaş nedeniyle, 2016 yılında ülkesini terk etmek zorunda kalan Naane bu süreci şöyle anlatıyor: " İstanbul'a ilk geldiğimde şehrin büyüklüğü beni korkuttu. Herşey benim için yabancıydı. Bir okul açmak ve birikimimi aktarmak istiyordum. Bunu nasıl yapacağıma dair tereddütlerim vardı. Ancak kısa bir süre sonra cesaretimi topladım ve Türkiye'deki ilk Arap müzik okulunu açmayı başardım."

KONSERLER VERİYORUZ

Suriyeli ud sanatçısı okulun ilk açıldığı yıl öğrenci sayısı 30 iken şimdi yüzlerce öğrencisi olduğunu söylüyor ve ekliyor: " Şu an alanındaki en iyi isimlerden oluşan altı kişilik bir eğitmen kadromuz var. Ud, keman, kanun, ney, gitar ve piyano gibi müzik aletlerini çalmayı öğretiyoruz. Sadece Doğu müziği değil Batı müziği konusunda da eğitim veriyoruz. Bu kurum aracılığıyla birçok yetenek ortaya çıktı. Bazıları Arap ses yarışmalarına katıldı, diğerleri özel konserler verip adını duyrmaya başladı." Amaçlarının sadece bir müzik aleti çalmayı öğretmek olmadığının altını çizen Naane, " Çok köklü bir müzik kültürümüz var. Burada öğrencilere bu kültürel mirası aktarmaya çalışıyoruz. Bu zengin kültürü, savaş nedeniyle dünyanın dört bir yanına dağılan bir nesile aktarmayı hedefliyorum. Onlara buradan çıktıklarında sadece ud ya da herhangi bir alet çalmayı değil, müzik kültürünün ne olduğunu da öğrenmiş olacaklar. Üretmeye öğretmeye devam ediyorum. Beste yapıyorum. Bir birikim var ve onu aktarmak istiyorum. Kendi kültürel mirasımızı korumak ve yaşatmak istiyoruz" diyor.

RUS ÖĞRENCİMİZ DE VAR

Öğrencileri arasında yanlızca Suriyeliler olmadığını dile getiren sanatçı sözlerini şöyle sürdürüyor: "Mısır, Libya, Fas, Yemen, Türkiye ve Filistin gibi çok farklı ülkelerden öğrencimiz var. Herkes kendi müzik kültürüne ait değerleri buraya taşıyor. Yöresel şarkılarını seslendirebiliyor. Hatta Rus bir öğrencimiz bile var. Gitar çalıyor ve Arapça şarkılar öğreniyor. Üstelik çok hızlı bir ilerleme kaydediyor." İki ayda bir öğrencilerin katılımıyla konserler düzenliyorlar. Henüz büyük salonlarda İstanbul halkıyla buluşma imkanları olmamış. Ancak bu konuda gerekli adımları atmaya başlamışlar. Türk kanun sanatçısı Göksel Baktagir ile ortak bir proje hazırlığında olduklarını söyleyen Mahir Naane, “Amacımız okulumuzu daha ileriye taşımak. Türk sanatçı ve müzikseverlerle bir araya gelmek ve ortak bir dil oluşturmak."


Ustalardan eğitim alıyoruz

Suriyeli genç Muhammed Bennan okulun ilk öğrencilerinden biri. İki yıl önce ud eğtimi almak için gelmiş ve halen eğitimine devam ediyor. Bennan, okulun büyük bir şans olduğunu söylüyor ve ekliyor: “ Ud çalmayı burada öğrendim. Mahir Naane gibi büyük bir ustadan eğitim almak büyük bir mutluluk. Onun bir okul açtığını duyunca bu fırsatı kaçırmak istemedim. Düzenlediğimiz konserle hem yeteneklerimizi sergiliyoruz hem de moral buluyoruz. “ Bahçeşehir Üniversitesi’nde gazetecilik eğitimi alan 20 yaşındaki Libyalı Araouh Feraun, bir yıl önce ud derslerine başlamış. Uzun zamandır eğitim alacağı bir müzik okulu aradığını söyleyen Feraun, Arap müzik okulunun sadece Arap gençler için değil İstanbul’da yaşayan tüm müzikseverler için fırsat olduğunu dile getiriyor.

Yarışmalara katılacağım

Halepli 23 yaşındaki Ahmet Heyzen, hem ud hem de ses eğitimi alıyor. İki yıl önce derslere başlayan Heyzen, hayalinin hep bir müzik eğitimi almak olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Savaştan sonra İstanbul’a geldim ve aileme destek olmak için işe girdim. Herkes sesimin çok güzel olduğunu söyler. Hep müzik eğitimi almak istedim. Ancak ülkemizde yaşananlar nedeniyle eğitim alamadım. Bu okulun ilk öğrencisi benim. İşten arta kalan saatlerimin hepsini burada geçiriyorum. Tüm hocalarım benimle yakından ilgileniyor. Büyük bir gelişme kaydettim. En yakın zamanda bir ses yarışmasına katılmayı planlıyorum.”

#Sabah Fakhri
#Mahir Naane
#Halep
5 yıl önce