|
Dijital risk / Siyasi sorumluluk

Anlamak, değiştirmenin ilk adımıdır.

Buna rağmen ‘durum tespiti’ yapmaktan kaçınanlar da yok değildir. Meseleyi tüm boyutlarıyla görmenin endişe verici bir yanı olduğunu kabul ediyoruz. Ancak dozunda endişe duygusu, itici bir güç görevi de görebilir.

O nedenle bizi biraz endişelendirse de pandeminin ekonomik, sosyal ve psikolojik boyutlarıyla baş edebilmek için dünyanın nereye evirildiğini ve mevcut durumu anlamak lazım.

Herhâlde şundan herkes emindir: Pandemi sürecinde internete, dijitalleşmeye erişim imkânları ve altyapı olmasaydı hayat çok daha farklı yaşanabilirdi. Hasar daha büyük olabilirdi. Bize eğitimin sürdürülebilmesi, bankacılık dâhil pek çok işin online hayata taşınarak devam ettirilebilmesi, alışveriş, hatta sosyalleşme için pek çok olanak sağladı. Kahraman saha çalışanlarımızın bile iş dışındaki zamanlarda evden çıkmalarına gerek kalmadı.

Ancak, bu süreçte bize adeta ‘can simidi’ olan dijital yaşamın bir de karanlık yüzü var. Bunları anlamada araştırmalar bir hayli faydalı oluyor… Denove PR’dan Serhat Özkütükçü ve F5 İletişim’den Meltem Altan‘ın gönderdiği basın bültenleri aracılığıyla elimize ulaşan araştırmaları, bu fotoğrafı çekebilmek için ele alalım…

Siber güvenlik kuruluşu ESET, dünya genelinde bir finansal teknolojiler (FinTech) araştırması yapmış.

İngiltere, ABD, Japonya ve Meksika’dan farklı sektörlerde yer alan 1200 üst düzey yöneticiyle yapılan çalışmanın sonuçlarına göre; katılımcıların yüzde 81’i, yaşanan pandemi süreciyle birlikte ‘daha iyi finansal güvenlik’ ihtiyacının arttığını belirtmiş. Öyle ki siber suçların ve koronavirüsün, şirketlerinin finansal güvenliğine karşı eşit derecede tehdit oluşturduğunu düşünenlerin oranı yüzde 42 imiş…

Güvenliğin artırılması gerektiğine inanan yöneticilerin üçte birinden fazlası (%35) öncelikleri arasında veri güvenliğinin en üst sıralarda yer aldığını ifade etmiş. Bunu, yüzde 28’lik oranla verimliliğin artırılması takip etmiş. Ayrıca, katılımcıların yüzde 54’ü, KOVİD-19 sonrasında, “Ödeme/kredi kartı dolandırıcılığının tespiti”nin finansal güvenliğin artırılmasına yardımcı olacağını belirtmiş.

Görülen o ki iş dünyası bir yandan sırtını dijitale dayamışken diğer yandan güvenli ticaret yapabilmenin, siber suçlara karşı kalkan oluşturabilmenin de yollarını arıyor.

1 Mart’ta okulların yüz yüze eğitime başlamasıyla çocuklarımızın ekran başında geçirdiği süre, haftada iki günlük de olsa azalacak. Ebeveynler içinse okul zamanı ile eğlence için internette geçen zamanı ayırmak ve denetlemek kısmen kolaylaşacak…

Okul çağındaki gençlerin ve çocukların teknoloji ile ilişkilerinin bizlerden hatta ağabey ya da ablalarından bile çok farklı olduğunu biliyoruz. Onların dünyası başka… Fakat bu dünya kendine özgü riskler de taşıyor… Önümüzde bir de siber zorbalık ile ilgili araştırma var…

Sorumlu Dijital Ebeveynlik anketine göre, Türkiye’deki çocukların %20’si siber zorbalıkla karşılaşıyor, bu durumdan etkilenen birilerine şahit oluyor veya kendisi zorbalık yapıyormuş. O nedenle Türkiye’deki ebeveynlerin %57’si siber zorbalığın çocuklarıyla ilgili en büyük endişe kaynağı olduğunu dile getirmişler. Bu sorun, çocuğun okuldaki performansı üzerinde olumsuz etki (%45), devam eden stres (%29), sosyal aktivitede azalma veya sosyal izolasyon (%28), depresyon (%26), özgüvende azalma (%26) veya uykusuzluk (%24) gibi sorunlara yol açıyormuş.

Türkiye’deki ebeveynlerin %31’i çocuklarıyla internet etiğini tartışmazken, dörtte biri de internetteki güvenlik kurallarını konuşmuyormuş.

Araştırmacılar, özetle şu önerilerde bulunuyorlar: Çocuklarınızın çevrimiçi yaşamına daha fazla dâhil olun. Çocuğunuzun davranışındaki değişikliklerin farkına varın. Daha izole hâle gelip gelmediklerini ve okuldaki performanslarını gözlemleyin. Gerekirse okulla bağlantı kurun. Dijital yaşamı sağlıklı sürdürebilmek için sağlam bir güvenlik çözümü arayışına girişin.

Çocuklar siber saldırıdan etkilenirken tüm dünya gibi başta esnaf kesimi olmak üzere ülkemiz de ekonomik anlamda son derece olumsuz etkilerle başa çıkmak zorunda kaldı. Bu durumdan siyasi fayda sağlamak isteyen muhalefet ekonomik, sosyal ve psikolojik tüm olumsuzlukların ana sorumlusu olarak iktidarı gösterme eğiliminde…

Yukarıdaki araştırmalar bize, pandeminin getirdiği olumsuzluklarda suçu, sadece siyasi boyutta ve sorumlulukta aramaya çalışmanın cehalet ifadesi değilse, düpedüz kötü niyet ifadesi olduğuna işaret ediyor.

#Pandemi
#Dijital
#Ekonomi
3 yıl önce
Dijital risk / Siyasi sorumluluk
Dil Devrimi cinayeti ve Osmanlıca meselesi
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…