|
Hayırdır?..
Yapacak insan yapar; tehdit etmez… Hele ki kendine ‘
lider
’ pozisyonunu yakıştırmış biri, zinhar bu yola girmez… Kurusıkı atıyor durumuna düşmez… Gerçekten liderse tabii…
CHP
Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu
’nun önceki gün partisinin grup toplantısında yaptığı konuşma, yine bir siyasi iletişim dersi konusu olacak nitelikte… Tabii ‘
nasıl
olmamalı
’ örneği kapsamında… Ne demişti Genel Başkan?

“Görüyoruz ki işi kayyuma kadar götürme hevesindeler... Ekrem başkanımıza bu komployu devam ettirirlerse, Allah korusun kayyum atama aptallığına girişilirse, bunu bir diktatörün halkına uyguladığı terörizm olarak kabul edeceğiz ve göreceğiz.

Ve bu terörizme karşı her türlü mücadeleyi vereceğiz. Bunu yapmaya kalkarlarsa, kimse daha fazla Bay Kemal’den sabır beklemesin; açık ve net söylüyorum. Sakın hataya düşmesinler. Vallahi ve billahi cehennemin kapılarını açarlar, hiç kimse için iyi olmaz...”

Özellikle şu “Vallahi ve billahi cehennemin kapılarını açarlar” cümlesine takıldık kaldık… Medyaya manşeti vermiş, kendinden söz ettirmeyi başarmış yine ama ne uğruna…

Öyle ya bu ülkede “Kadınları dövmek lazım” diyen Levent diye biri vardı… Bu ifadesiyle kendinden bahsettirmeyi başarmıştı… Böyle şok edici laflar hep konuşuldu, konuşulur… Hatta sahipleri bir süre için ‘ünlü’ de olurlar… Oldular da ne oldu?.. Ne kazandılar?..

Tabii söz konusu bir siyasi partinin genel başkanıysa, başka sorular da sormak lazım… Mesela Kılıçdaroğlu, bu sözüyle neyi kastediyor, ne vadediyor?..

Cehennemin
çağrıştırdıklarını bir düşünelim… Kaos, sıkıntı, bunalım, ateş, karanlık, ceza… Peki, siyasi vaat böyle bir şey mi? Bir lider bunu mu vadeder?..

Konuşmaya baktıkça sorularımız çeşitleniyor…

Bir siyasi parti lideri, bir Cumhurbaşkanı adayı ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanı’na ‘
diktatör
’, hukukuna ‘
terörizm
’ tanımı getirebilir mi?..
Bu tutumunu
CHP’li
ve
HDP’li
milletvekilleri
ile
belediye
başkanları
söz konusu olduğunda habire tekrarlar mı?

CHP ve HDP mensupları yasalardan muaf mıdır?.. Onlarla ilgili hukuki bir süreç başladığında, sonucunu dahi beklemeden reddedilebilir mi?

Bu insanlar hukukun üstünde midirler ki; yasal süreçlere tabi olmaları bile
kaos
(
cehennem
) anlamına gelsin?..
Neden bu iki partinin mensupları söz konusu olduğunda yapılan her işlem, yasaların usulüne uygun çalıştırılması, sonuçlanması dahi beklenmeden ‘
komplo
’ olarak ilan edilir?

Hayırdır, bu ayrıcalık nereden geliyor?

Gözümüze takılanlar…

-
Burger King
, moda markası
Staycoolnyc
ile iş birliğine gitmiş ve bir sweatshirt tasarlamış. “The Home of the Whopper” adını verdikleri ürün için esprili bir dille yapılan tanıtımlarında, sweatshirtlerde “Whopper burgerlere geçici yuva bulmak için” yalıtımlı ısıtma teknolojisine sahip bir cep bulunduğu belirtiliyor. Yani siparişlerini teslim alan müşteriler, burgerlarını bu cebe yerleştirerek sıcak kalmasını sağlayacaklarmış. ‘
Marka olmak
’ çok kullanılan, ancak ne olduğu tam da bilinmeyen bir olgu… Hatta hiç de ilgisi olmadığı hâlde pek çok ünlü isim için de kullanılır… En çok düşülen hata da ‘
marka=firma
’ yanılgısıdır. Oysa marka olmanın en önemli yollarından biri ‘
marka genişlemesine
’ yani farklı ürünlerle piyasada yer edinme kabiliyetine sahip olmaktır. (pazarlamasyon.com)
-
Twitter
’ın resmi güvenlik hesabı tarafından yapılan paylaşıma göre önümüzdeki haftalarda izin verilen siyasi reklam sayısında artış olacakmış. Açıklamada şöyle denilmiş: “Bundan sonra, reklam politikamızı TV ve diğer medya kuruluşlarınınkiyle uyumlu hâle getireceğiz. Tüm politika değişikliklerinde olduğu gibi, öncelikle içeriği inceleme ve onaylama yaklaşımımızın Twitter’daki insanları korumasını sağlayacağız. Bu çalışma ilerledikçe daha fazla ayrıntı paylaşacağız.” Bugüne kadar adeta bir ‘
yalanlar
âlemi
’ hâlini alan Twitter’ın, kendi deyimiyle “İnsanları korumak” konusunda ne kadar başarılı olacağını göreceğiz.
-
İK
Magazin
web sitesi, insan kaynakları alanında 2023 yılının eğilimlerini derlemiş. Buna göre ufukta yine yetenek arayışı, iç iletişim ve işveren markası, çalışan bağlılığı ve esnek çalışma uygulamaları, ödüllendirme taktir uygulamaları, üst yönetim ile iletişim ve ifade özgürlüğü, yeni ücret modelleri, etkileyici şirket kültürü oluşturma konuları varmış… Anlaşılan 2023’te yeni bir şey yok… Konular da aynı… Batı’nın gündemine göre kendine şekil vermeye çalışma eğilimi de…
-
PRnews
.oi
, şirketlerin halkla ilişkiler faaliyetleri için ayırmaları gereken bütçeye dair bir yazı hazırlarmış. “Lüks ürünler için reklam maliyeti her zaman ihtiyaç ürünlerinden daha yüksektir” cümlesini görünce eski bir hikâyeyi hatırladım. Gazinoların dolup taştığı yıllarda bir tanıdığımız
Emel Sayın
’ı dinlemeye gitmişti. Emel Hanım da malum, tepeden tırnağa özen ve zarafet… Saçlarını da at kuyruğu toplatmış… Bizim tanıdık döndüğünde, geceyi şöyle anlatıyordu: “O kadar para verdik, saçını bir topuz bile yaptırmamış”…
#CHP
#Kemal Kılıçdaroğlu
#HDP
#Hukuk
1 yıl önce
Hayırdır?..
Kara dinlilerle milletin savaşı
İsmailağa buluşması
Nezahet, Zarafet ve Nezaket...
İmalat PMI, kredi kartı harcamaları ve Fed
Kim bu çılgın tüketiciler