Yeni Şafak olarak geçtiğimiz günlerde bir haber yaptık, mühim bir meseleyi tartışmaya açtık. Türkiye’de 18 yaşından küçük ve henüz ergenlik çağındaki çocukların cinsiyetlerinin değiştirildiği ve bu operasyonların da İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi’nde görev yapan akademisyenlerin de olduğu 11 doktorun “onayıyla” yapıldığını kamuoyuna duyurduk. Kuruldaki doktorların da isimleri ve fotoğrafları haberimizde yer aldı. Haber büyük ses getirdi . Zaten öyle de olması gerekiyor. Ancak kuruldaki
Yeni Şafak olarak
geçtiğimiz günlerde bir haber yaptık, mühim bir meseleyi tartışmaya açtık. Türkiye’de
18 yaşından küçük
ve henüz
ergenlik çağındaki
çocukların
cinsiyetlerinin değiştirildiği
ve bu operasyonların da İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi’nde görev yapan akademisyenlerin de olduğu
11 doktorun “onayıyla”
yapıldığını kamuoyuna duyurduk. Kuruldaki doktorların da isimleri ve fotoğrafları haberimizde yer aldı.
Haber büyük
ses getirdi
. Zaten öyle de olması gerekiyor. Ancak kuruldaki doktorlar başta olmak üzere,
Çapa Tıp Fakültesi Dekanı Tufan Tükek
,
İstanbul Tabip Odası ve TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı
haberin konusundan çok Yeni Şafak’ın kuruldaki doktorların adlarını
açıkça
yazmasını gündeme taşıdı. Bizi
hedef göstermekle
suçladılar. Oysa, arkadaşımız Şefika Nur Çifçi gizli ya da gizli kalması gereken bir bilgiyi haberleştirmedi. Hakemli uluslararası bir dergide yayınlanan makaleyi haberleştirdi. Makaleye
imza atan doktorların
adlarını da haberde geçirdi.
Bu doktor ve akademisyenler, kamuoyunun takdirini toplayacak bir çalışma yapıp sonuçlarını kaleme aldıkları makaleye imza atsaydılar ve biz bunu haberleştirseydik, isimlerinin geçmesini istemeyecekler miydi?
Koca koca puntolarla
yazılmasını tabii ki arzulayacak ve talep edeceklerdi.
Haber yayınlandığından beri bu doktorların ikisi aracılar vasıtasıyla bana ulaşıp,
isimlerinin kaldırılmasını
istedi. Bir doktor ise
noter aracılığı ile
tekzip metni gönderip, haberin kaldırılmasını istedi. Medya grubumuz, bu tarz tekzipleri
mahkeme kararı ile
yayınlıyor. Biz de doktordan haberimizi mahkemeye taşımasını istedik. Lakin yayınlamamız istenen tekzip, doktorun hem imza attığı makaleyi yalanlıyor hem de
“suçu” Sağlık Bakanlığı’na atıyor
.
Hakemli dergide yayınlanan makaleye göre;
henüz ergenliğini tamamlamamış 22
çocukta
ergenlik durdurucu hormonlar
kullanıldığı, 7 çocukta ise 18 yaşlarından önce, memelerinin alınması ya da meme büyütme, sesi ve yüzü feminize eden operasyonlar gibi
geriye dönüşü mümkün olmayan
cinsiyet değiştirme ameliyatları yapıldığı açıkça ifade ediliyor.
Tekzip gönderen doktor ise “asla bu operasyonlar yapılmadı, 18 yaşından küçüklerin cinsiyeti değiştirilmedi” diyor ve ekliyor: “18 yaş altında uygulanan medikal tedaviler tıp etiğine ve yasalara uygun olup
Sağlık Bakanlığı onayı
ile yapılmaktadır.”
Bu durumda, ya ABD Ulusal Tıp Kütüphanesi’nde yayında olan makale
uydurma
ya da doktorlar hangi makaleye imza koyduklarının
farkında değiller
.
Mevzu bahis makale ve yayınladığımız haberin tartışması sürerken, bizzat bana ulaşıp
“bu meselenin üzerine gitmeyin”
diyenler bir kenarda dursun. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca önceki gün “Bahse konu olan işlemler 18 yaşından küçüklerimize uygulanmış ise bu kabul edilemez. Buna asla müsaade etmeyiz. Bu konuda
çok net kurallarımız var
ve işletiyoruz. Bakanlığımızın incelemesi devam ediyor. Soruşturmamızın neticesini de sizlerle paylaşırız” dedi.
Çapa Tıp Fakültesi Dekanı Tufan Tükek de 15 Ağustos’ta “Son günlerde kamuoyunun hassasiyeti ve tepkisine neden olan yayın ile ilgili olarak
dekanlığımızca inceleme başlatılmıştır
. Sonuçlar kamuoyu ile paylaşılacaktır” açıklamasını yapmıştı. Üzerinden 15 gün geçti. Bir çocuğun cinsiyetini değiştirmek için
çeyrek yıl (3 ay)
gözlem yapmayı yeterli bulan kurulun cinsiyet değiştirme çalışmalarına dair rapor bakalım ne zaman tamamlanıp kamuoyuna açıklanacak?
Diğer yandan konu çocuklar olduğu halde Aile Bakanlığı da
henüz bir açıklama yapmadı
. Oysa ilk gün müdahil olmaları gerekiyordu. Çapa Tıp’ın Dekanı Tükek, “Yayında ifade edilen şeyler bize dışarıda yapılıp gelenler.
Merdiven altında
aileler götürüyor, çocuklarını ameliyat ettiriyorlar” diyerek kurulu savunmuştu. Bu bir
itiraf
. Türkiye’de bir yerlerde çocukların cinsiyetleri değiştiriliyor demek ki.
Herhangi bir savcılık
da soruşturma başlatmadı. Adalet Bakanlığı yetkilileri, ihbar niteliği taşıyan haberimizi ve sonrasındaki açıklamaları
görmemiş olamaz
. Bu soruşturma ya da inceleme Çapa Tıp ile sınırlı
tutulmamalı
zaten. Artık herkes öğrendi ki cinsiyet değiştirme süreçleri ülkemizde
merdiven altı sektöre
dönüşmüş durumda.
Türkiye’deki
çocukların cinsiyetlerinin
merdiven altı merkezlerde
değiştirildiği ortaya çıktıktan sonra yetkili kurumlar ve ilgili kişilerin ortalığı ayağa kaldırması gerekirken, ‘Pembe Hayat LGBTİ+ Dayanışma Derneği’ bu ameliyatları ve Çapa Tıp’taki kurulun çalışmalarını
dibine kadar savunan
bir açıklama yayınladı. Yani tartışmaya LGBT’liler de müdahil oldu ve şunu açıkça ifade ettiler: “
Trans ergenlerde
hormon baskılayıcı uygulamasına ilişkin hedef gösterilen bilim insanlarının ve trans ergenlerin sağlığa erişim hakkını savunan her türlü güncel ve bilimsel eylemin
yanındayız
.”
Şu açıklama devam eden soruşturmaların daha da derinleştirilmesi ve
merdiven altı
diye tabir edilen cinsiyet değiştirme merkezlerinde süreçlerin
nasıl işletildiğinin
, ailelerin ve çocukların
nasıl ikna edildiğinin
ortaya çıkarılması için önemli bir işaret. Bakalım soruşturmalardan nasıl bir sonuç çıkacak ve daha da önemlisi
kamuoyu tatmin olacak mı?
Bekleyip göreceğiz...
#Çapa Tıp
#cinsiyet değiştirme
#çocuk
#Sağlık Bakanlığı