|
ABD mi, ABD doları mı?

Dünya gittikçe artan bir hızla değişiyor ve her şey allak bullak oluyor. Hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacak. Bu hükme yakınlık hissediyorsanız bu hükmü doğrulayacak çok sayıda olayı ve olguyu birbiri ardından çabucak sıralayabilirsiniz. Tarih ve günlük hayat değişimi kanıtlamak isteyen birinin örnek bulması için çok cömert davranacaktır. Lâkin endişeyi öne çıkaran bir tabiat sahipseniz göz önüne serilen örnekler sizi tatmin etmeyecektir. Eğer içinize değişmenin sahici bir şey olup olmadığı hususunda bir kurt düşmüşse, bu kurdun rehberliğinde yavaştan yavaşa anlarsınız ki dünyada değişme olarak kabul ettiğimiz şeyler biz insanlara mahsus birer algı bozukluğundan başka bir şey değildir. Dünya kendini farklı aşamalarda yeniden üretmektedir. Bizim değişme sandığımız şeyler her şeyin olduğu gibi kalmasını sağlayan katalizörlerdir. Bu anlayış düzeyine ulaşmakla bizler yepyeni bir gerçeklik alanına kavuşmuş olmayız. Bilâkis başlangıca döneriz ve bir sanrı bile olsa değişmenin hesap dışı tutulamayacağını öğrenmiş oluruz.

Son günlerde gerçeklik alanına hem her şeyin değişmesi, hem de her şeyin tıpatıp aynı kalması için bir şeyler çıkarıldığına şahit olmaktayız. Oğul Bush yönetimiyle birlikte çok düşük profilli bir Monroe doktrini devreye sokulmak isteniyor. Hatırlanacağı üzere Başkan Monroe "Amerika Amerikalılarındır" diyordu ve Avrupa sermayesinin gerek Güney Amerika''dan ve gerekse Kuzey Amerika''dan Avrupa''ya değer aktarmasının, kâr transferinin yollarını tıkama zaruretini vurguluyordu. Şimdiki ABD yönetimi ABD dolarının hakim olduğu her yerin aynı zamanda ABD hakimiyetinin tartışmasız geçerli olduğu bir yer olmasını istemekte ve bunun Avrupalılar tarafından hazmedilmesini beklemektedir. Avrupalılar ise bu konuda ciddi bir hazımsızlık çekiyor. Dolar dediğimiz şey Britanya dominyonlarında kullanılan paranın adı değil mi? Bu yüzden ABD dolarından başka Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda dolarları da yok mu? Üstelik bilmiyor muyuz ki dolar kelimesinin aslı Almanca "taler"den gelir ve "üç mark" demektir? Öyleyse dolar hakimiyetinin yanı başında Avrupa hakimiyetinin yer almasından ABD''nin tedirginlik duyması yersizdir. Birisi diğerine "paramın geçtiği yer benimdir" dediği zaman. Diğeri de berikine "o para sadece senin sayılmaz" diyor. Kim kime ne derse desin aldığı cevap "sen onu benim külâhıma anlat" oluyor. Onların al takke, ver külâh kapışmaları yüzünden bizim gibi ağzı açık ayran delisi ülkelerin ensesinde boza pişiriliyor.

Yegâne hakikatin değişme olduğu fikrinden kalkarak hareket edenler günümüzün iri kıyım Türklerinin yaptığı gibi paçasını dünya sisteminin döndürdüğü çarklara kaptırıyor ve hayatını birkaç milyar doların sınırları içine fütûrsuzca tıkıştırabiliyor. Bir sonraki aşamada kendimizi iri kıyım Türklerin gâvur parasıyla kaça gittiklerinin ve ufak tefek Türkleri kaça pazarladıklarının keşfine hasretmek mecburiyeti altında hissediyoruz.

23 yıl önce
ABD mi, ABD doları mı?
Kara dinlilerle milletin savaşı
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak