Baktılar ki ratingler düşüyor;
'ü istismar etmeye koyuldular.
“
” Cevdet'in eline
'in fotoğrafını verip, “
” dedirttiler.
Kullanamayacakları hiçbir değer yoktur.
Bin bir surat gibidirler; takmayacakları hiçbir maske, girmeyecekleri hiçbir kılık, sızmayacakları hiçbir yer yoktur.
veya
,
veya
, hiç fark etmez. Hatta
veya
ve hatta söz konusu ettiğimiz o
olsun değişmez. Yeter ki işlerine gelsin ve yeter ki fırsat bulsunlar.
Son zamanlarda
yakasına öyle yapıştılar ki düşmek bilmiyorlar.
Bunun için de her şeyden evvel
ve
gazetelerini kullandılar.
Zaten
gazetesini,
, Türkiye'yi dizayn ederken oluşacak muhalif söylemi kontrol etmek için kurmuşlardı. (Sözcü gazetesinin patronunun Fetullahçıların evlerinde yetiştiğini yıllar önce Fehmi Bey Yeni Şafak'ta yazmıştı.)
Bunda da, kabul edelim, çok başarılı oldular.
'dan
'e kadar öteden beri
karşı olduğu bilinen Atatürkçü köşe yazarlarını da kamuflaj malzemesi olarak kullandılar.
Atatürkçüleri başka nasıl manipüle edecekler; FETÖ'nün ürettiği psikolojik harp malzemelerini başka nasıl satacaklardı?
mü?
'nin daimi gülüydü. “
” gibi çalıştı.
Bir de, derin abilerinden
'le o telefon görüşmesini yapan bir muhabirleri vardı ya, bahs-i diğer.
FETOKULLİ yöntemiyle ele geçirdiler.
Zaten bu nedenle, Cumhuriyetin savcıları, Cumhuriyet gazetesi hakkında, “
FETÖ / PDY
” iddiasıyla soruşturma yürütüyor.
Geçen gün kamuoyunun yakından tanıdığı isimlerin görüşüne “
” sıfatıyla başvuruldu.
Bunlardan biri
'tı.
Neler anlatmış neler!
Mesela, vefatından bir ay önce hastanede ziyaret ettiği
(ışıklar içinde yatası)
'un, “
” kendisine söylediğini aktarmış.
Ne ki, Cumhuriyet Vakfı üyelerinden
'ın vefatının ardından yapılan oylamada, mezkur vakfın üyesi olarak bizzat verdiği oy geçersiz sayılıp,
yerine diğer aday
(bir oy farkla) seçilmiş.
Bunun üzerine de söz konusu vakıftan istifa etmiş.
ve
'un Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyeliğinden çıkartılması üzerine de şöyle demiş: “
”
İnan Kıraç bu düşüncesinde hiç de yalnız değildi.
Cumhuriyet gazetesinin eski köşe yazarlarından
de geçenlerde, Cumhuriyet gazetesi cumhuriyetçilerin gazetesi olmaktan çıkmıştı, demişti.
Yazılarına son verilen
da, “
” diyerek çizgisinden saptırılan
'e adeta isyan etmişti.
Peki, FETÖ, Cumhuriyet gazetesini nasıl ele geçirdi?
Bu konuda da iyisi mi 26 yılını Cumhuriyet gazetesine veren
'ı dinleyelim: “
”
(8.11.2016, Aydınlık)
Akın Atalay düğmeye basınca ne olmuş peki?
Öncelikle,
'ın da anlattığı şekilde,
'nda hile ve desiseyle değişiklikler yapılmış ve Akın Atalay gazeteyi ele geçirmiş.
Ondan sonra da olanlar olmuş.
'ın aynı tarihli yazısından okuyalım: “
”
Mahut dönüşümün gerçekleşmesinde başrol oynayan dün de gözaltına alınan Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı
kimdir peki?
Ayaklanmadığı için Kürtlere hakaret eden
Başka?
Atatürk karşıtı,
Başka?
Başka ne olacak, “
” o da Cumhuriyet'in tepesine kurulmuş.
Atatürkçüler bu kriptoları tepelerinden indirmedikçe, yani, manipülasyon düğmesine basan bu elleri kırmadıkça…
ve
gazeteleri (Uğur Dündar, Ümit Zileli, Rıza Zelyut, Yılmaz Özdil, Mehmet Faraç, Soner Yalçın gibi) gerçek Atatürkçülerin eline geçmedikçe…
Hülasa, FETÖ'cüler Atatürkçülerin yakasından düşmedikçe
de sittin sene iktidar olamaz.
Zira…
Söz konusu gazeteler üzerinden
'nin Atatürkçü tabanı manipüle edilmese,
gündüz gözüyle,
ve
'yı arkalamaya cesaret edemez.