|
Pazarlamacılar hekimlik onurunu da vurdu!

Okur şikayeti üzerine hastanelerin muayene saatlerinde ilaç tanıtımı rezaletini gündeme getirmiş, uyarılarımızla Sağlık Bakanlığı''nı hasta haklarının korunması için genelge yayınlamaya yönlendirmiştik. Genelgeden sonra satış temsilcilerinin içeriye giremeyeceği yönünde uyarı levhaları muayene salonu girişlerine asılmaya başlandı. Artık doktora ilaç tanıtımı, muayene harici zamanlarda ve doktorların ortak mekanlarında yapılabilecek.

Genelge öncesi hukuk dışı uygulama, hastaların, yani tüketicilerin haklarını istismar ediyordu. Ancak biz sorunun üzerine giderken, olayın başka bir vahim boyutu daha gündeme geldi. Geçtiğimiz günlerde bir grup öğretim üyesinin yaptığı anket, sorunun hekimlik mesleğinin ilkeleri açısından da hassasiyetini ortaya koydu. Anadolu Ajansından geçen haberin metnini dikkatinize sunuyorum;

"Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyeleri Yrd. Doç. Dr. Sezer Korkmaz ve Yrd. Doç. Dr. Dilaver Tengilimoğlu tarafından 4 İlaç firmasının Ankara''daki temsilciliklerinde çalışan 162 satış temsilcisi ile bir anket yapıldı. Anket sonuçlarına göre satış temsilcileri en çok, bazı hekimlerin, ilacın reçeteye yazılmasını pazarlık konusu ederek satış temsilcilerinden çeşitli hediye ve para istemelerinden yakındı. Hazırlanan raporda, tanıtım nedeniyle ilaç seçiminde hastanın değil, hekimin çıkarlarının ön plana çıkması gibi sorunların yaşandığının saptandığı belirtildi."

Bakınız, bir tüketici şikayeti, aynı zamanda geri planında ne kadar vahim bir soruna işaret ediyor! Sırf birileri para kazansın diye, insanların sağlığıyla oynanır mı!

Bu iddiaların düşündürdükleri önemli; Ticari kaygılarla hak-hukuk gibi yüksek değerler altüst edilirse, geriye ne hekimlik mesleğinin onuru kalır, ne de tüketici hakları. Anlaşılan Sağlık Bakanlığı''nın yazılarımız üzerine yayınladığı genelgenin kapsamını genişletmesi ayrıca bunun bir örneğini konuyla ilgili meslek kuruluşlarına ve örgütlerine göndermesi gerekiyor.

Alkol yasasına tepki büyüyor

Akaryakıt istasyonlarında bira satışını resmileştiren Kanun''un uygulanmasından sorumlu Devlet Bakanı Rüştü Kazım Yücelen''in Özel Kalem Müdürü''ne uyarımın haklılığı her geçengün daha net ortaya çıkıyor.

Tepki kervanı büyüyor. Kendilerine ifade ettiğim gibi gönüllü örgütleri harekete geçirmek için sadece yazılarımla yetinmiyorum, ilgililerle yoğun telefon-faks-internet trafiğim de sürüyor.

Mecburi uğrak mekanlarında bu bu yasanın uygulanmasının trafikte alkol teşvikinin yanısıra, alkol satan yerlerden alışveriş yapmama prensibi olan yeşilaycı tüketici için de dayatma anlamına geldiğini herkese anlatıyorum.

Sorun muhalefet partileri Meclis Gruplarında tartışılıyor. Bu arada, Yeşilay Cemiyeti, Bolvadin Şoförler ve Otomobilcileri Odası, Trafik Gönüllüleri Derneği ve Müstakil Tüketiciler Birliği''den sonra İstanbul Tabip Odası da harekete geçti.

Oda, ilgili maddenin iptalini istedi. Basın Sözcüsü Dr. Rıfat Yücel imzalı basın açıklamasında şöyle denildi:

"İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanunu''nda değişiklik yapan Kanun''un 3''üncü maddesi şu anlama gelmektedir; Akaryakıt istasyonlarının mağaza ve lokantalarında artık bira satılabilir.

Çünkü bira yüzde beşin altında alkol içermektedir. TBMM''yi, hükümeti ve başta İçişleri Bakanlığı olmak üzere ilgili tüm Bakanlıkları, yeni trafik kazalarına ve facialara neden olacağı çok açık olan bu yasa maddesinin iptali için girişimde bulunmaya davet ediyoruz."

Bu toplantı izlenir

Tüketiciler Derneği TÜDER, köşemize gönderdiği faks mesajında bugün, İstanbul''da gerçekleştirecekleri bir toplantının haberini veriyor. Beşiktaş Akatlar Kültür Merkezi''nde düzenlenecek panelin ana konusu elektronik ticaret ve tüketim bilinci. İnternet kullanımyla ilgili şikayetlerin yoğunlaştığı bu günlerde böyle bir konunun tartışılıyor olması önemli. Katılımcılardan biri de Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü''nden. Armağan Yücedağ''ın Bakanlığın çalışmaları konusunda anlatacaklarını dinlemek gerekiyor.

LPG''yi engelliyorlar

Müstakil Tüketiciler Birliği, bu ayın tüketici sorunlarıyla ilgili açıklamasında otogaz kullanan araçların vergileriyle ilgili şikayetlerde patlama yaşandığını bildirdi. Derneğin, diğer açıklamasında, siyasi iktidarın bu tür araçların motorlu taşıt vergisini dört kat artırmasının çevre dostu LPG kullanımının engellenmesi anlamına geldiğini vurgulandı. Açıklamada ayrıca, Muhalefet Partisi Milletvekillerinin TBMM kürsüsünde bu anlaşılmaz uygulamanın ardında petrol şirketlerinin yer aldığını ifade etmelerinin tüketicileri dehşete düşürdüğü ifade edildi.

23 yıl önce
Pazarlamacılar hekimlik onurunu da vurdu!
Ramazan takvimi-I
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir