Türkiye-İsrail sinir harbi ve enkazdaki kayıp kamera

04:0026/12/2025, Cuma
G: 26/12/2025, Cuma
Yahya Bostan

Libya Genelkurmay Başkanı Haddad’ın hayatını kaybettiği uçak kazası çok üzücüdür. Ankara’da kendisini tanıyanlar “Libya vatanseveriydi, Türk dostuydu” der. Türkiye’yi sık ziyaret edermiş. Libya için büyük kayıptır. Bölge gergin. Türkiye’nin Libya ile kurduğu dostluk, Doğu Akdeniz’de Türk karşıtı koalisyonun ayarını bozuyor. Kaza, bu yüzden farklı bir hassasiyet yarattı. “Acaba sabotaj mı yapıldı” sorusu hemen dile getiriliyor. Burun üstü çakılan uçağın, acil durum bildirmesi, kaptan pilotun kuleyle

Libya Genelkurmay Başkanı Haddad’ın
hayatını kaybettiği uçak kazası çok üzücüdür. Ankara’da kendisini tanıyanlar “Libya vatanseveriydi, Türk dostuydu” der. Türkiye’yi sık ziyaret edermiş. Libya için büyük kayıptır.

Bölge gergin. Türkiye’nin Libya ile kurduğu dostluk, Doğu Akdeniz’de Türk karşıtı koalisyonun ayarını bozuyor. Kaza, bu yüzden farklı bir hassasiyet yarattı. “Acaba sabotaj mı yapıldı” sorusu hemen dile getiriliyor. Burun üstü çakılan uçağın, acil durum bildirmesi, kaptan pilotun kuleyle konuşma dökümü sabotaj ihtimalini minimize ediyor. Havada patlama olduğuna ilişkin bir emare yok. Ancak… “
Bölgedeki yeni düşman
” oldukça sinsi. Bu yüzden mesele tüm yönleriyle ele alınıyor.

MEVZİ KAYBEDENLER PROVOKASYON YAPIYOR

Bölgede başta İsrail olmak üzere çatışmaları körükleyenler mevzi kaybediyor (Bakınız;
Süreç, komplo mekaniği ve İsrail’in büyü bozumu
, 31 Ekim.) Kazanımlarını ellerinde tutmak için provokasyon yapıyorlar. Mesela… Ukrayna’da bir yanda masa kurma, diğer yanda çatışmaları derinleştirme çabaları var. Trump ve Putin kazanırken bazı Avrupa ülkeleri kaybediyor. Bu bağlamda, gemilerin insansız deniz araçlarıyla hedef alındığı, çatışmanın Karadeniz’e yayıldığı, hatta ötesine geçerek Akdeniz’e ulaştığı bir süreci takip ediyoruz (Ukrayna’dan fırlatılan bir kamikaze İHA, Libya açıklarında Rus gemisini hedef aldı.)

O İHA’LAR NEREDEN GELİYOR?

Türkiye semalarına giren
kimliği belirsiz İHA’lar
da bu kapsamdadır. İlk İHA F-16’lar tarafından vuruldu. İkinci İHA İzmit’te, üçüncüsü Balıkesir’de bulundu. Bu İHA’lar nasıl geliyor? Deniyor ki…
Karadeniz’de müthiş bir elektronik harp savaşı yaşanıyor
, çok güçlü karıştırıcılar var. Buraya kadar tamam. Ama akıl karıştıran başka detaylar da var. Bir kaynağımdan duydum…
Manyas’taki İHA’nın kameraları sökülmüş
. O İHA Balıkesir’e kadar görmeden nasıl geldi? Yoksa oraya getirildi mi? Bu İHA’lar Ukrayna’dan mı Rusya’dan mı atılmış? Yoksa
Karadeniz’deki bir gemiden mi?
Ruslar “Yaşananlar provokasyon girişimi olabilir” diyor. Tüm boyutları hesaba katarak düşünmeliyiz.

TEL AVİV TANSİYONU YÜKSELTİYOR

Türkiye-İsrail arasında sinir harbi yaşanıyor. Tel Aviv, tansiyonu yükseltiyor. İsrail’in bölgesel mevzi kaybı, Suriye’de beklenen gelişmeler bu tavrın görünür sebepleridir. Ama bir de şu var: İsrail medyası yazdı.
29 Aralık’ta Trump, Netanyahu’dan
Gazze ve Suriye konusunda net taleplerde bulunacak. Gazze’de konuşlandırılacak
Uluslararası İstikrar Gücü’ne Türkiye’nin katılımı
gündeme damgasını vuracak. Yine İsrail medyasına göre, “Trump’a hayır demek istemeyen Netanyahu şartlar ileri sürecek.” “Türkiye’nin İsrail’e karşı üslubunu yumuşatmasını” isteyecek. Ama
Netanyahu, Ankara’yı periyodik bir şekilde hedef alarak, Ankara’yı üslubunu sertleştirmeye zorluyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın
“Oyuna gelmeyiz, tahriklere kapılmayız” mesajının arka planında bu okuma olmalı.

ERDOĞAN’DAN LÜBNAN’A TEKLİF

Doğu Akdeniz’de Türk karşıtı koalisyon çabası daha önce de denenmişti. Körfez ülkeleri, Mısır, İsrail, Rum Kesimi, Yunanistan, Fransa bir araya gelmişti. Türkiye o dönem bu ittifakı sahada askeri varlık göstererek ve kimi aktörlerle ilişkilerini onararak kırdı. Şu an Ankara’nın karşısına
İsrail, Yunanistan, Rum Kesimi koalisyonu
çıkıyor.
Bir öncekine göre daha zayıf bir akstır.
İsrail, tarihinin en yalnız dönemini yaşıyor. Rum Kesimi ve Yunanistan bu aksın piyonlarıdır. “Kararlılığımızı sınamayın” diyorlar. C
umhurbaşkanı Erdoğan’ın
, tam da bu sırada Lübnan Cumhurbaşkanı ile görüşüp “Lübnan’ın istikrarını destekleyecek uluslararası mekanizmalarda görev almaya hazırız” mesajı vermesi dikkat çekicidir. Bu hamleyi Gazze ve Doğu Akdeniz bağlamında okuyalım.

ŞEYBANİ’DEN KRİTİK MOSKOVA ZİYARETİ
Süveyda olayları patlak verdiğinde, İsrail Şam’ı hedef almıştı.
Suriye Dışişleri Bakanı Şeybani
bunun üzerine önce Ankara, sonra Moskova’ya gitmişti. O ziyaretlerin ardından, “Suriye’nin güneyinde Rus askeri yeniden devriye atabilir” demiştik.
Suriye’nin güneyinde Rus varlığı, İsrail’in talebidir.
“Türkiye geleceğine Ruslar gelsin” diyorlar. Sızan bilgilere göre Amerikalılar da bunu onaylıyor. Türk heyetininin bu haftaki Şam ziyaretinden hemen sonra Şeybani’nin yeniden Moskova’yı ziyaret etmesi önemlidir.

İsrail-Suriye denklemi bir kulvara girecek, anlaşılıyor. Ama
SDG federasyon talebinde diretiyor
. Kritik gelişme şu: Hem Bakan Fidan hem Suriyeli mevkidaşı Şeybani SDG’nin irade göstermediğini,
periyodik oyalama taktiği izlediğini
Şam’da açıkladı. Üstelik bu vurgu, SDG’nin nihai pozisyonunu içeren metin okunduktan sonra yapıldı. Türk heyeti Şam’dan ayrılırken terör örgütünün Halep’e saldırması bu açıklamaları haklı çıkardı. Peki, ne olacak? Kaynaklarım ilk kez bu konuda sessiz kalıyor.
Sözün bittiği yere mi geldik?
İzlemeye devam edelim.

#Türkiye
#İsrail
#Libya