|
Büyük açık
Michael Lewis'in 2008 yılında gerçekleşen, ABD'de başlayıp bütün dünyaya yayılan ekonomik çöküntü hakkında yazdığı Büyük Açık isimli kitap ve kitabın film uyarlaması dünya ekonomisinin
bir avuç hırsız
tarafından açgözlülük adına göz göre göre nasıl darmadağın edildiğini ortaya koyuyor.


***


Filmde finansal çöküşün geldiğini tahmin eden ana karakterlerin etrafında oluşan insanlar bugün finansal sistemde çokça var.



Film birbirleriyle alakası olmayan bir avuç

Wall Street 'kurt'unun

rezalet ipoteklerin durmadan mükemmel reyting alması sonucu oluşan finansal çöküşü tahmin ettikten sonra bu tahmini bahislere dönüştürerek zengin olmaya çalışmasını gösteriyor.



Filmde bankacıların ve ekonomi 'uzmanları'nın kendi çıkarları için ne kadar bile bile milyonlarca insanın yaşamlarıyla oynadığını öğreniyorsun.


Ekonomi uzmanı Mark Baum, ilk başta ekonominin çöküşünü bildiği için zengin olacağına seviniyor, fakat bu çöküşün sorumluların ne kadar umarsız olduğunu öğrendikçe içinde bir depresyon oluşuyor.



Eski bankacı Ben Rickert

(Brad Pitt),

bu tahmin meselesinde iki genç bankacıya yardımcı oluyor.



Gençlerin başarılarının ardından kendilerini kutlamasına sinirlenen Rickert bile şöyle isyan ediyor;

Bu saçmalıklar yüzünden gerçek insanların yaşamları mahvolacak.


Film, dünya ekonomisinin bile bile nasıl alaşağı edildiğini öğrenmek isteyenlerin izlemesi gereken bir film.



Hikaye ABD'de geçiyor fakat bugün bütün dünyada yaşanıyor. Bu açgözlülüğün ve bencilliğin faturasını da dünyanın bütün ülkeleri ödüyor.



***


Ekonomi küreselleştiğinden bu yana

kredi notu kuruluşları küresel köyün küresel yalancıları

oldu.



Arka planda yani perde gerisinde

faiz, döviz ve altından

kazanmaya alışmış, adına rantiye dediğimiz finans sisteminin büyük oyuncuları var.



***


Bunların kirli çamaşırları o kadar çoğaldı ki

halının altında

bile gizlenmiyor artık.



İsviçre'deki St. Gallen Üniversitesi'nin ekonomi profesörlerinden Manfred Gärtner, 6 yıl önce uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının

foyasını

ortaya çıkardı.



Gärtner'a göre bu kuruluşlar temel ekonomik konseptleri anlamıyorlar ve '

yalanları'

yayarak kazanıyorlar.



Prof. Gärtner 2012 yılında meslektaşı Björn Griesbach ile birlikte üç büyük kredi derecelendirme kuruluşu olan

Standard&Poors, Moodys ve Fitsch'e

yönelik ağır suçlamaların yer aldığı bir araştırma yayımladı.



Manfred Gärtner, “Araştırmada, Euro Bölgesi'ndeki çok sayıda ülkenin 2009-2012 yılları arasında

kredi notları düşürülürken aşırıya kaçıldığı

sonucuna vardık. Bu, eleştirilerimizin temelini oluşturdu, zaman içerisinde diğer araştırma ekipleri de benzer sonuçlara vardı. Oldukça sağlam bir sonuç” diyor.



***


Prof. Gärtner'e göre, mali krizin ardından Yunanistan'ın hak ettiği bir-iki notluk bir düşürme iken, kredi derecelendirme kuruluşları hızlı bir şekilde ülkenin notunu ıskarta seviyesine indirdi.



Gärtner, bunun sonucu olarak

faizlerin yüzde 20 gibi

ekonomik açıdan iyi durumdaki Almanya ve İsviçre gibi ülkeleri bile zorlayacak bir seviyeye çıktığına dikkat çekiyor:



“Tehlike, bir süre sonra bu öngörülerin doğrulanmasında.

Bir ülkenin kredi notunun haksız, hatalı bir şekilde düşürülmesi

o ülkeye piyasalarda duyulan güvenin zedelenmesine ve kredibilitesini kaybetmesine yol açabilir.



Bu da piyasada talep edilen faizlerin çok yüksek bir seviyeye ulaşmasına neden olabilir.



Bu sarmal da aslında

ekonomik ve mali durumdan güçlü bir ülkenin iflası ile sonuçlanabilir.

Bu yüzden, kredi notlarının arka planını iyi incelemek gerekiyor.”



***


Ekonomi profesörü Manfred Gärtner kredi derecelendirme kuruluşlarının, Avrupa borç krizindeki rolleri hakkında konuşmaya

'ne istekli ne de kabiliyetli'

olduğunu öne sürüyor.



Gärtner, siyasetin de bu konuda çok uzun bir süre atıl kaldığı kanısında.



***


Muhtemelen gelişmiş ülkelerin

siyasilerini besleyerek susturan

uluslar arası şirketlerin yöneticileri, kredi notu kuruluşlarıyla da istediği ülkede istediği operasyonları yapıyor.



Ancak yolun sonuna gelindi.


Reel sektör temsilcileri de finans sektörü oyuncuları da artık kredi kuruluşlarından gelen nota bakmıyor. Çünkü güvenmiyor.



Eskilerin deyimi ile tuz koktuysa yenilenme zamanı gelmiştir.


#ABD
#Manfred Gärtner
#Ekonomi
#Standard&Poors
#Moodys
7 yıl önce
Büyük açık
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset