***
Filmde finansal çöküşün geldiğini tahmin eden ana karakterlerin etrafında oluşan insanlar bugün finansal sistemde çokça var.
Film birbirleriyle alakası olmayan bir avuç
rezalet ipoteklerin durmadan mükemmel reyting alması sonucu oluşan finansal çöküşü tahmin ettikten sonra bu tahmini bahislere dönüştürerek zengin olmaya çalışmasını gösteriyor.
Ekonomi uzmanı Mark Baum, ilk başta ekonominin çöküşünü bildiği için zengin olacağına seviniyor, fakat bu çöküşün sorumluların ne kadar umarsız olduğunu öğrendikçe içinde bir depresyon oluşuyor.
Eski bankacı Ben Rickert
bu tahmin meselesinde iki genç bankacıya yardımcı oluyor.
Gençlerin başarılarının ardından kendilerini kutlamasına sinirlenen Rickert bile şöyle isyan ediyor;
Film, dünya ekonomisinin bile bile nasıl alaşağı edildiğini öğrenmek isteyenlerin izlemesi gereken bir film.
Hikaye ABD'de geçiyor fakat bugün bütün dünyada yaşanıyor. Bu açgözlülüğün ve bencilliğin faturasını da dünyanın bütün ülkeleri ödüyor.
***
Ekonomi küreselleştiğinden bu yana
oldu.
Arka planda yani perde gerisinde
kazanmaya alışmış, adına rantiye dediğimiz finans sisteminin büyük oyuncuları var.
***
Bunların kirli çamaşırları o kadar çoğaldı ki
bile gizlenmiyor artık.
İsviçre'deki St. Gallen Üniversitesi'nin ekonomi profesörlerinden Manfred Gärtner, 6 yıl önce uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının
ortaya çıkardı.
Gärtner'a göre bu kuruluşlar temel ekonomik konseptleri anlamıyorlar ve '
yayarak kazanıyorlar.
Prof. Gärtner 2012 yılında meslektaşı Björn Griesbach ile birlikte üç büyük kredi derecelendirme kuruluşu olan
yönelik ağır suçlamaların yer aldığı bir araştırma yayımladı.
Manfred Gärtner, “Araştırmada, Euro Bölgesi'ndeki çok sayıda ülkenin 2009-2012 yılları arasında
sonucuna vardık. Bu, eleştirilerimizin temelini oluşturdu, zaman içerisinde diğer araştırma ekipleri de benzer sonuçlara vardı. Oldukça sağlam bir sonuç” diyor.
***
Prof. Gärtner'e göre, mali krizin ardından Yunanistan'ın hak ettiği bir-iki notluk bir düşürme iken, kredi derecelendirme kuruluşları hızlı bir şekilde ülkenin notunu ıskarta seviyesine indirdi.
Gärtner, bunun sonucu olarak
ekonomik açıdan iyi durumdaki Almanya ve İsviçre gibi ülkeleri bile zorlayacak bir seviyeye çıktığına dikkat çekiyor:
“Tehlike, bir süre sonra bu öngörülerin doğrulanmasında.
o ülkeye piyasalarda duyulan güvenin zedelenmesine ve kredibilitesini kaybetmesine yol açabilir.
Bu da piyasada talep edilen faizlerin çok yüksek bir seviyeye ulaşmasına neden olabilir.
Bu sarmal da aslında
Bu yüzden, kredi notlarının arka planını iyi incelemek gerekiyor.”
***
Ekonomi profesörü Manfred Gärtner kredi derecelendirme kuruluşlarının, Avrupa borç krizindeki rolleri hakkında konuşmaya
olduğunu öne sürüyor.
Gärtner, siyasetin de bu konuda çok uzun bir süre atıl kaldığı kanısında.
***
Muhtemelen gelişmiş ülkelerin
uluslar arası şirketlerin yöneticileri, kredi notu kuruluşlarıyla da istediği ülkede istediği operasyonları yapıyor.
Reel sektör temsilcileri de finans sektörü oyuncuları da artık kredi kuruluşlarından gelen nota bakmıyor. Çünkü güvenmiyor.
Eskilerin deyimi ile tuz koktuysa yenilenme zamanı gelmiştir.