|

Kadının ortak dili annelik

Farklı dillerde ortak fedakarlık gösteren ve yolları Türkiye'de kesişen Afgan, Güney Afrika ve Çeçen anneler, evlat sevgisinin hiç bir soruna boyun eğmeyeceğinin en güzel kanıtı. Üç anne dünyanın her yerinde annelerin evlatları için hiç bir fedakarlıktan kaçırmayacağı konusunda hemfikir...

Aybike Eroğlu
00:00 - 13/05/2012 Pazar
Güncelleme: 02:59 - 13/05/2012 Pazar
Yeni Şafak
Kadının ortak  dili annelik
Kadının ortak dili annelik

Güney Afrikalı Eti Şiro, Afganistanlı Nisa Azimat ve Çeçenistanlı Aset Tukhigova farklı ülkelerden Türkiye'ye gelmiş üç anne. Yaşamları boyunca bulundukları coğrafyanın en sert acılarıyla yüzleşen bu anneler, çocukları için hayata direniyor. Üç dilde üç sevgi dolu yüreğin verdiği mesaj ise Güney Afrikalı Eti Şiro'nun sözlerinde saklı: "Sanki anneliğin ortak bir dili ve el kitabı var. Dünyanın neresine giderseniz gidin anneler o kitabı okuyarak aynı şeyleri uyguluyor."


Analığın el kitabı her yerde aynı

Eti Şiro (Güney Afrika): Öğrencilik yıllarında Türkiye'ye gelen Güney Afrikalı Eti Şiro, 4 senedir İstanbul'da yaşıyor. 16 dil bilen Şiro, Türkiye'de tercümanlık ve dil eğitimi vererek geçimini sağlıyor. 2 yaşındaki oğlu Celâl'i gezdirirken karşılaştığımız Şiro, Türkiye'de annelerin evlatları için her zaman mücadele verdiğini belirtiyor. "Kadınların çalışmasına sıcak bakmayan bir toplum yapısı ve kadınları çalışmak zorunda bırakan hayat şartları tam bir çelişki" diyen Şiro, şöyle diyor: "Türkiye'de de anne olmak pek çok şeyden ödün vermek demek. Güney Afrika'da annelerimiz çocuklarının açlığıyla mücadele ederken, Türkiye'de ise çocuklarının karnını doyurmak için gece gündüz çalışmaktan gocunmuyor. Sanki anneliğin ortak bir el kitabı var. Dünyanın neresine giderseniz gidin, anneler o kitabı okuyarak biricik çocukları için aynı şeyleri uyguluyor."


4 evladı için umudu hala var

Aset Tukhıgova (Çeçenistan): Rus zulmünden kaçarak 9 yıl önce Türkiye'ye gelen Aset Tukhigova, Çeçenistan'ın bağımsızlığı uğruna 4 evladını yitirmiş. Sadece anneler gününde değil, her zaman 4 evladının acısını yüreğinde taşıyor. Çocuklarından bahsederken gözleri dolan Tukhıgova, yaşadıklarını şöyle anlatıyor:

'4 oğlumu Ruslardan vatanı kurtarıp bağımsız olmak için kaybettim. 3 oğlumun mezarı nerede bilmiyorum. Öldüler mi onu bile bilmiyorum. Rus Hükümeti yetkilileri 'Çeçenlerin cesetlerini vermiyoruz ve onları bilinmeyen mezarlara defnedeceğiz' diyor. Hatta defnetmeden önce 'kefen yerine domuz derisine saracağız' diyor. Bu bir anne ve insan için ne kadar acı ve üzücü. Müslüman ülke Türkiye'yi kardeşimiz olarak gördüğümüz için geldik. O dönemde kadın ve çocuklara yönelik giriş çıkışta kolaylık sağlanıyordu. Büyük oğlumun 4, ikinci oğlumun 2, üçüncü çocuğumun ise 1 emaneti var bana, torunlarım. Onlara gözüm gibi bakmaktan başka çarem yok. Ölene kadar onlara annelik yapacağım. Allah'a tevekkül ediyorum, sabrediyorum.' Tukhıgova Çeçenistan'a dönmek hayalini ise 'Umudum var. Çocuklarımdan umudumu kesmedim belki yaşıyorlardır. Toprağıma dönmek hatta orada ölmek istiyorum. Her gün belki bir şans doğar da döneriz diye bekliyorum' diyor


Bombardımanda evladını kaybetti

Nisa Azimat (Afganistan): Niza Azimat, önce Taliban, arkasından da Amerika'nın Afganistan'ı savaş alanına çevirdiği yıllarda Türkiye'ye kaçmış. Savaş sırasında köyü bombalanan ve oğlunu burada kaybeden Azimat, Afganistan'a geri dönmek zorunda kalan eşinden ise 5 yıldır haber alamıyor. Türkiye'de bir gecekonduda yaşayan Azimat, merdiven silerek 4 evladına bakıyor.Türk insanından hiçbir kötülük görmediğini belirten Azimat, "Türk annelerinin anneler gününü de tebrik ediyorum' diyor.


Önce annesini sonra iki gözünü kaybetti

Onların hikayesi neredeyse tüm Afrikalı çocuklar ve annelerinkiyle aynı. 34 yaşındaki Fatıma Hassan kıtlıktan kaçarken çocuklarını kaybetmiş bir anne, 13 yaşındaki Hâdri ise önce annesini sonra da gözlerini yitirmiş bir çocuk. Yoksulluğun, iç savaşın esir aldığı Sudan... Her savaşta olduğu gibi en ağır bedeli yine çocuklar ve kadınlar ödüyor. Ubeyd Kaab Yetimhanesi çocuk ve organ mafyasının eline düşmekten kurtarılmış çocuklardan bazılarını ağırlıyor. Bunlardan biri de 13 yaşındaki Hâdi. Bir süre önce annesinin açlıktan yitiren Hadi, geçtiğimiz günlerde de iki gözünden olmuş. Hadi'nin 13 Mayıs için söyledikleri yürek burkuyor: 'Gözlerimi yitirmek önemli değil, ama keşke annemi yitirmeseydim."

KUCAĞINDA ÖLDÜLER

Darfur'da en çok da anne olmak daha büyük bir mücadele gerektiriyor. Fatıma Hassan zor koşullarda yaşam mücadelesi veren binlerce Somalili kadından biri. Fatıma, kucağındaki bebeği ve diğer çocuklarıyla Dadaab'a ulaşma mücadelesi vermiş. Daha mülteci kampına ulaşamadan iki çocuğu ölmüş. Kocasının akıbeti ise meçhul. Yardımeli Derneği'nin 'Kardeş Aile' destekleri ile yaşamaya devam ediyor. Türk annelerin Anneler Günü'nü kutluyor.




12 yıl önce