|

Ünlü müzeleri gezmek için ödemeniz gereken ücretler

Yapmış olduğumuz seyahatlerde gezdiğimiz şehirlerin en ilgi çekici ve görülmeye layık olan yerlerinden biri müzeleridir. Şehrin müzelerini ziyaret etmeden o şehrin hakkını tam olarak vermemiş sayılırız. Ayrıca müze ziyaretleri bir şehri ve bir kültürü tanımanın en güzel yollarından bir tanesi. Ziyaret edebileceğiniz mutlaka görülmesi gereken en önemli müzeleri ve giriş ücretlerini sizler için bir araya getirdik.

Yeni Şafak
11:09 - 28/09/2018 Cuma
Güncelleme: 12:02 - 28/09/2018 Cuma
Yeni Şafak
Gidip görülmesi gereken müzelerin ücretleri.
Gidip görülmesi gereken müzelerin ücretleri.

Zengin tarih ve kültür birikimine sahip olan ülkemizde zaman içinde inşa edilen yeni müze binalarının yanı sıra günümüze ulaşan taşınmaz kültür varlıkları da restore edilmekte ve pek çoğu "müze" olarak ziyarete açılmaktadır. Yurt dışında yer alan müzeleri ve ücretlerini sizler için derledik.


Acropolis Müzesi

Akropol Atina’nın ortasında yükselen kayalık tepenin adıdır. Akropol’ün tepesinde Antik Yunan döneminde inşaa edilmiş olan tapınaklar vardır. Yunan Tanrıçası Athena‘ya adanmış olan Parthenon MÖ 447 – 338 yıllarına tarihlenir, yani günümüzden yaklaşık 2400 yıl öncesine. Athena, Yunan mitolojisinde zeka, sanat, strateji, ilham ve barış tanrıçasıdır. Burası, sıra sıra anıtsal dorik sütunları, yarı dökülmüş mermer frezleri ile gerçekten etkileyici ve devasa bir tapınaktır. Tapınağın doğu kısmındaki frezler tanrıça Athena’nın doğumunu anlatır.
Acropolis Müzesi giriş ücreti 20 Euro'dur.


Prado Müzesi


Madrid Prado Müzesi, güzel sanatlar (özellikle ortaçağ Avrupa resim sanatı) alanında İspanya’nın en önemli, dünyanın sayılı müzelerinden biridir. Hatta zenginlik ve önem açısından otariteler bu müzeyi Louvre, British Museum ve Hermitage ile birlikte dünyanın en önemli dört sanat müzesi arasında saymakta.

Valazquez’in en ünlü tablosu Las Meninas ise belki de tüm eserler içerisinde en ilgi çekenidir. Prado aynı zamanda İtalya dışındaki en zengin İtalyan resim koleksiyonuna sahip olan müzedir.
Prado Müzesi giriş ücreti 16 Euro'dur.

Louvre Müzesi

Fransa’nın başkenti Paris’in en merkezi bölgesi olan 1. Bölgesi (1. Arrondissement)’nde, Seine Nehri kenarında bulunan Louvre Müzesi (Musee du Louvre) yılda 9.7 Milyon ziyaretçi ile dünyanın en çok ziyaret edilen sanat ve tarih müzesidir.

Louvre Müzesi ilk defa 1793’te kiliseye ve kraliyet ailesine ait olan 537 resimlik bir koleksiyonla açılmıştır. Napolyon döneminde sergilenen eserlerin sayısı artmış ve müzenin adı Napolyon Müzesi (Musee Napoleon) olarak değişmiştir. Bu saray ilk defa 12. Yüzyılda Kral II. Philip tarafından bir kale olarak inşaa edilmiştir. Müzeyi gezerken binanın bodrum katında bu kalenin kalıntılarını, duvarlarını görebilirsiniz.
Louvre Müzesi Bileti 15 Euro’dur. (Sesli Rehber hariç)

Pompei Antik Şehri

Roma, Pompei (Pompeii) Antik Şehri, Napoli şehir merkezine karayolu veya demir yolu ile yaklaşık 30 km mesafedeki modern Pompei şehrinin yakınlarındadır. Pompei bugün UNESCO Dünya Mirası Listesi‘ndedir. Pompei Antik Şehri yakındaki Herculaneum Antik Şehri ve çevresine yayılmış olan Roma vilları ile birlikte MS 79‘da Vezüv Yanardağı’nın patlaması sonucu metrelerce kalınlıkta toz ve kül tabakası ile kaplanmış, bu sebeple günümüze dek çok iyi korunarak gelebilmiştir.
Pompei Antik Şehri’ne giriş bileti ücreti 13 Euro’
dur.

Vatikan Müzesi

Vatikan müzesi, bir çok avlu ile ayrılmış farklı bina ve salonlardan oluşan çok büyük bir komplekstir. Vatikan müzesini en iyi gezmenin yolu rehberli tur ile gezmektir. Biletler sadece alınan gün için geçerlidir. Müzedeki eserlerin tamamının bir günde göremezsiniz. Önceden planlayarak, çalışarak veya bir tura katılarak müzedeki en önemli eserleri görmeniz en mantıklısı olacak. Buna rağmen en az 4-5 saatinizi ayırmanız gerekecektir.
Giriş ücreti ise
16 Euro'dur.

El Hamra Sarayı

Emevi / Müslüman İspanyası’nın, tarihte Endülüs’te kalmış son toprağı olan Granada Sultanlığı’nda 1492 yılına dek hüküm sürmüş olan Ziri ve Nasri Hanedanlığı’nın emir ve sultanlarının yaşadığı kale-saray olan El Hamra Sarayı (Alhambra) ile yazlık saraydan (Generalife) oluşan yerleşim alanı, bugünkü Granada şehrinin içinde kalan bir tepenin üzerinde yer alıyor.
Saraylar + Cennet-Ul Arif (Generalife) Bölümüne giriş ücreti 21 Euro’dur.

Kolezyum, Roma

Flavian Amfitiyatrosu olarak da bilinen Kolezyum (Colloseum) dünyanın en büyük antik tiyatro binasıdır. Yapı aynı zamanda dünya mimarlık tarihinin de en önemli örnekleri arasındadır. Kolezyum tam daire biçimli olduğundan aslında bir amfitiyatrodur.
Bilet ücreti
12 Euro’dur.

Ayasofya Müzesi

Havada asılı gibi duran baş döndürücü kubbesi, oyma mermer sütunları ve eşsiz mozaikleriyle mimarlık tarihinin başyapıtlarından biri olan Ayasofya iki büyük semavi dine ev sahipliği yaptı. 1935 yılında müze olarak hizmet vermeye başladı.

Ayasofya'da, VI. yüzyılda yapılan orijinal tavan mozaiklerinin bitkisel ve geometrik motifleri ve VIII. yüzyıldaki tasvir yasağının –ikonaklazma- bitiminden sonra eklenen tasvirli mozaikler mutlaka görülmeli. Ayrıca içeride, Osmanlı döneminde eklenen minber, mihrap, vaaz kürsüleri, ahşap korkuluklar, kütüphaneyi görebilirsiniz. Binanın dışında bulunan padişah türbelerini de ziyaret etmek mümkün.
Ayasofya Müzesi giriş ücreti ise 40 Türk Lirası'dır.

Topkapı Sarayı


İstanbul'un fethiyle bir cihan imparatorluğuna dönüşen Osmanlı İmparatorluğu'nun padişahlarına ev sahipliği, devletine idare merkezliği eden Topkapı Sarayı sade mimarisinin ardında ışıltılı hazineler dünyayı değiştiren siyasi ve sosyal hikayeler sunarken, kapalı kapılar ardındaki harem, kişisel sevinç ve üzüntülere ayna tutuyor. Topkapı Sarayı, 9 Ekim 1924 tarihinde müze olarak ziyarete açıldı ve o günden bu yana ziyaretçi sayısı en yüksek müzelerden biri olarak hizmet vermeyi sürdürüyor.
Topkapı Sarayı giriş ücreti 40 Türk Lirası'dır.

Ihlara Vadisi

Aksaray ve Ihlara vadisi Hıristiyanlığın ilk yıllarında önemli birer din merkezi olarak karşımıza çıkar. Kayserili Basileus ve Nazianzos'lu Gregorius gibi mezhep kurucuları 4. yüzyılda burada yetiştiler.

Yörenin kendine has jeolojik özelliği sayesinde kayalar kazılarak meydana getirilen bu freskli kiliseler ve yaşam alanları 14 km. boyunca Ihlara'dan Selime'ye kadar devam eden Ihlara Vadisi içerisinde yer alırlar. Tarihi önemi yanı sıra doğal güzelliğiyle de görenleri etkileyen bu alan her yıl çok sayıda ziyaretçiyi ağırlar.
Ihlara Vadisi giriş ücreti 20 Türk Lirası'dır.

İshak Paşa Sarayı

Sarayın Harem Dairesi Takkapı kitabesine göre yapılış tarihi Hicri 1199, Miladi 1784'tür. Saray Osmanlı, Fars ve Selçuklu uygarlığının mimari üslubunu bünyesinde toplayan bir özellik taşır. Cildıroğullarından II. İshak Paşa ile Çolak Abdi Paşa'ca 1685'te yaptırılan saraya, 1784'te son şekil verilmiştir. Yapı yaklaşık olarak 115x50 metre ölçülerinde bir alana kurulmuştur. Kesme taştan yapılan sarayın doğu cephesindeki portali kabartma ve süslemeleriyle Selçuklu sanatının özelliklerini yansıtır.
İshak Paşa Sarayı giriş ücreti 5 Türk Lirası'dır.

Sümela Manastırı

Yapı esas olarak ana kaya kilisesi, birkaç şapel, mutfak, öğrenci odaları, misafirhane, kütüphane ile kutsal ayazmadan oluşur. Bu yapılar topluluğu oldukça geniş bir alan üzerine yayılır. Manastırın girişinde su getirdiği anlaşılan büyük su kemeri yamaca yaslanmış durumdadır. Çok gözlü olan bu kemerin bugün büyük bir bölümü yıkılmıştır. Avlunun etrafındaki binalar içindeki dolaplar, hücreler, ocaklarda Türk sanatının etkileri de görülür.
Sümela Manastırı'nın giriş ücreti 25 Türk Lirası'dır.

Sagalassos

Burdur İli, Ağlasun İlçesi sınırlarında, Burdur Antalya karayolunun 14. Km’ sinden ayrılan bir yol ile 20 km sonra Torosların 1500 - 1700 mtyüksekliğinde yer alır.

Sagalassos Küçük Asya'da günümüze en iyi koruna gelmiş antik kentlerden biri olması nedeniyle 1990 yılından bu yana Belçikalı Prof. Dr. Marc WAELKENS başkanlığında bir ekip tarafından yürütülen arkeolojik proje kapsamında, açığa çıkarılan yapılardan Neon Kütüphanesi, Helenistik Çeşme, Heroon ve Antoninler Çeşmesi’nin restorasyonları yapılmıştır.
Sagalassos giriş ücreti 10 Türk Lirası'dır.

Yeraltı Şehri

1991 yılında ziyarete açılan yeraltı şehri ise, mekanlarının büyüklüğü, erzak depolarının sayısının ve kiliselerin çokluğu nedeniyle askeri garnizon ya da manastır kompleksini akla getirir. Yeraltı şehri oldukça geniş alanlara yayılmış, ancak küçük bir kısmı temizlenebilmiştir. Halen iki katı gezilebilen yeraltı şehrinin en önemli özelliği diğer yeraltı şehirlerinde pek bulunamayan tuvalete sahip olmasıdır.
Yeraltı Şehri'ne giriş ücretsiz.

Aspendos

Aspendos'ta en göze çarpan yapı kuşkusuz yaklaşık 12.000 kişilik, iyi korunmuş amfitiyatrodur. Tiyatronun yanında bir bazilika bulunur, kentin diğer kalıntıları ise tiyatronun arkasında, akropolün yukarısında yer alırlar. Aspendos'un gözden kaçırılmaması gereken bir diğer kalıntısı da su kemerleridir. Kuzeydeki dağlardan şehre su getiren 1 km uzunluğundaki bu kemerler dizisi olağanüstü bir mühendislik becerisini ortaya koyar ve eski çağlardan günümüze kalan nadir örneklerdendir.
Aspendos'a giriş ücreti 25 Türk Lirası'dır.

Akdamar Anıt Müzesi

Akdamar Kilisesi yörede hüküm süren Vaspurakan hanedanınca, Kral I. Gakik tarafından M.S. 915-921 yılları arasında Mimar Keşiş Manuel'e yaptırılmıştır. Kilise merkezi kubbeli, dört yapraklı yonca biçimli haç planında olup kırmızı kesme tüf taşlarıyla inşa edilmiştir. Barındırdığı duvar resimleri yöredeki en kapsamlı ve en erken tarihli örnekler olarak ayrı bir önem taşırlar.
Akdamar Anıt Müzesi'ne giriş ücreti 10 Türk Lirası'dır.


#Roma
#Dubai
#Müze
#Müze Ücreti
6 yıl önce