|
Bari insani şartları zorlamayın
CHP
lideri
Kemal Kılıçdaroğlu
önceki gün
Twitter
’dan yaptığı açıklamada şöyle dedi:
“Dünyaya sesleniyorum: Beni Erdoğan’la karıştırmayın. Kuvayi Milliye geleneğinden geliyorum. Kimse kaçtığı yere askerimi bekçi; ülkemi de mültecilere açık hapishane yapamaz! Ben haram yemedim. Geliyoruz ve şimdiden söyleyeyim, çok çetin müzakereler sizi bekliyor. Yok öyle!”
Ondan birkaç gün önce, 16 Temmuz’da da
“İktidarımızda Suriyeli misafirlerimizle helalleşip iki yılda memleketlerine uğurlayacağız. Bu iktidarımızın en önemli beş önceliğinden biridir. Plan ve programlarımız hazır. Bu video da bunun taahhüdü olarak burada dursun istedim”
diyerek bir video paylaştı.

Kılıçdaroğlu’nun ya da partisinin üst yönetiminin Suriyeli sığınmacılara karşı olumsuz tavrı, tabii ki yeni değil… 2011 yılından beri toplumumuz içine düşmanlık tohumları eken ve bunu özenle besleyen çok ciddi bir tutum içindeler…

Muhalefetin işi, hükûmeti, onun politikalarını eleştirmektir. Ancak bu tutum ne eleştiriye sığıyor ne de insanlığa… Suriye’deki çatışmaya çözüm bulmak, canını kurtarmak için kaçan insanların evlerini tekrar güvenli hâle getirmek için değil dünyaya seslenmesini, dünyayı ayağa kaldırmasını bile anlayabilirdik… Fakat özeti, hiçbir insani şartı yerine getirmeden
“Bunları geri yollayacağız”
olan bir açıklamadan ancak rahatsızlık duyarız.
İşin politika, yani
‘çözüm üretme’
sürecinde zaten son derece kısırlar. Hatırlarsınız, 27 Şubat 2020’de Kemal Kılıçdaroğlu, katıldığı
CNN Türk
canlı yayında
“Esed’in askerleri orada bizim askerleri koruyor
” demişti. Bundan sadece birkaç dakika sonra Esed rejimi 36 askerimizi şehit etti. Dolayısıyla CHP’nin
“Türkiye, Suriye rejimi ile görüşsün”
diye tepinmesinin hiçbir zemini olmadığı da bir kez daha görünür kılındı.

Hadi çözüm üretemiyorsunuz, bari insani şartları zorlamayın…

Parti yöneticileri, yaptıkları açıklamalarla toplumsal barışı bozma, Türkiye kamuoyunu Suriyelilere düşman etme konusunda da özel çaba gösteriyor gibiler…

Prof. Dr. Bekir Berat Özipek
bir rapor hazırlamış:
“CHP ve Suriyeli Sığınmacılar: Ayrımcılık, Ötekileştirme ve Nefret Üretiminin Politik Dili” …
İnternetten kolayca ulaşmak mümkün…
Adından da anlaşılacağı gibi rapor, CHP’nin Suriyeli sığınmacılarla ilgili söylem ve uygulamalarının, Kılıçdaroğlu’nun ve parti yöneticilerinin Suriyeli sığınmacılarla ilgili konuşmalarının değerlendirilmesini yapıyor. Raporun
“Yeni ve İnsani Bir Söylem için Çıkış Yolu”
adlı son bölümünde de insan haklarına saygılı ve demokratlık iddiasındaki bir siyasi parti olarak, atılabilecekleri adımlara ilişkin öneriler sıralanmış. CHP üst yönetiminin bu bölümü dikkatle okumasında fayda var.
Gelelim Bekir Hoca’nın tespitlerine… 43 sayfalık raporun tamamını buraya sığdırmak elbette mümkün değil. Ancak, Suriyelilere yöneltilmiş iftiraları ve toplumumuzda onların ‘
ayrıcalıklı
’, bizimse
‘ikinci sınıf’
vatandaş olduğumuza dair algılama oluşturacak ve iki toplumu birbirine düşman edebilecek söylemlerini özetle sıralayalım:
“Vergi vermiyorlar, diledikleri hastanede bedava tedavi oluyorlar, üniversitelere sınavsız giriyorlar, Suriyeli gençlerin keyfi yerinde gezip fiyaka satıyorlar, Türkiye’nin sosyal dokusuna zarar verecekler, Sünnileştirme amaçlı olarak Alevi yerleşimlerine yerleştirilecekler, hastalık (AIDS) taşıyorlar, asayişi bozacaklar, çeteleşip mafyalaşacaklar ve Türkiye’nin başına ‘belâ’ olacaklar…”

Tabii bu söylem, CHP’li bazı yerel yönetimleri de etkilemiş ve Suriyelilerin denize girmelerinden aşevlerinden yemek almalarını yasaklamaya, hurda-kâğıt topladıkları çekçeklerinin ellerinden alınmasından iş yeri ruhsatı verilmeyeceğinin duyurulmasına, hatta cenazeleri için mezar yeri vermemekten su temin etmemeye kadar vardığı iddiaları rapora girmiş.

Prof. Dr. Özipek,
bu uygulamalara zaman zaman CHP içinden de itirazların geldiğini ve Suriyeli sığınmacılarla ilgili
‘insan hakları’
duyarlılığıyla hazırlanmış
‘ayrımcılık karşıtı’
perspektif ve öneriler içeren raporlar yayınlandığını da dile getiriyor. Kılıçdaroğlu’nun son açıklamasından anladığımız kadarıyla bu itirazlar pek de etkili olmamış.
Bugün
Kurban Bayramı
’nın ilk günü… Gönlünde şefkat, merhamet, anlayış, paylaşma duyguları eksik olan herkesin bu hasletlere kavuşmasını dilerim. Tüm İslam âleminin bayramı kutlu olsun.
#CHP
#Kemal Kılıçdaroğlu
#Suriye
#Muhalefet
#Bekir Berat Özipek
3 yıl önce
Bari insani şartları zorlamayın
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak