|
Liyakat

-“Genel müdürümüz, Gamze Hanım’ın bu yılki ödülü almasının uygun olduğunu beyan etti. Hazırlıklarınızı buna göre ayarlayın lütfen.”

- “Gamze Hanım kim? Yeni bir yazar mı? Ödül protokolümüze göre ödül vereceğimiz yazarın yayınlanmış birden çok kitabının olması gerekiyor. Ben Gamze Hanım’ın henüz bir kitabını okumadım. Yeni çıkan yazarların kitaplarını layıkıyla takip edemiyoruz maalesef. Hangi yayınevinden çıkmıştı kitabı? Derhal aldıralım. Ancak gelecek yıl için...”

-“Gamze Hanım’ın henüz yayınlanmış bir kitabı yok.”

-“Ama bu teamüllere aykırı. Ödül töreninin 28.’sini yapıyoruz ve şimdiye kadar daima...”

-“Uzatmayın efendim! Her şeyin bir ilki vardır. Köhnemiş geleneklerinizle edebiyatın meclisini daraltmayalım.”

-“Affedersiniz anlayamadım...”

-“Anlayamayacak bir şey yok sayın jüri başkanı. Genel müdürümüz değişti, biliyorsunuz. Şirketin bütün birimlerine göz atıyor. Sponsor olduğumuz bütün kurumların işleyişini özellikle mercek altına aldı. Geçen senelerde ödül verdiğiniz kişilerden hiç hazzetmedi. Eşiç bücüş tiplere niye ödül veriyoruz ki dedi.

Biz bu sponsorluk işini kendi firmamızın namı için yapmıyor muyuz? Bizim kozmetik firması olduğumuzu nasıl gözden kaçırırsınız! Bu tiplerle namımız yürür mü?

Şöyle güzel biri olsun. Erkekse yakışıklı, kadınsa endamlı, sempatik, akıllı. Geçen yıllarda ödül alan yazarların bir Instagram hesabının bile olmadığını öğrendim. Nasıl böyle bir hata yapar jürimiz. Ödül verdiğimiz kişilerin bir Instagram hesabı da yoksa... Yani. Benim eşimin mesela, iki ayrı hesabı var. Benim eşim, genel müdür eşi olmanın sorumluluğunu alıp iki hesabı birden yönetiyorsa -gerçi biri için profesyonel bir fotoğrafçı tuttu, ama olsun, o da neticede bir emek- bu ödül verdiğimiz kişiler de azıcık ellerini taşın altına koysun değil mi efendim!”

-“Efendim, bazı yazarlar Instagram hesabı ile ilgilenecek vakti bulamayabilir, ayrıca pek çoğu insanların kendilerini böyle uluorta sergilemesine de karşı.”

-“Kimmiş onlar! Kimmiş!!! Ulu orta sergilenmesine karşıymış. Şimdi benim sevgili eşim, ulu orta kendini sergilemiş mi oluyor? Ne münasebet! Nerede ne yenir, nerede ne giyilir, hayat gurmesi olarak tarzını ortaya koyuyor. Bu bir seçkinliktir. Asalettir.”

-“Yazarlar seçkinlik için...”

-“Bi dakka! Bi dakka! Ben yazarın da seçkinci olanını, seçkin olanını isterim. Ne demek? Giyinmesini, kuşanmasını bilecek. Kamuoyu yazarını yakından tanımak ister. Sabahları nasıl kalkar... Arabasının direksiyonuna nasıl oturur...”

-“Efendim şimdiye kadar ödül kazanan yazarlar...”

-“Ne demek ödül kazanan. Neylen kazanmışlar ödülü? Biz veriyoruz, BİZ! Biz vermesek nereden alacaklar. HİÇ!”

-“Efendim onlar neticede bir eser vücuda getiriyorlar, biz de bu esere ödül veriyoruz. Ayrıca şimdiye kadar ödül verdiğimiz sanatçılar için bizim verdiğimiz ödülün bir ehemmiyeti yok. Biz esas onların isminin ışıltısından istifade ettik. Hatırlarsanız bu ödül şey olayından sonra...”

-“Size sayın jüri başkanı demeye de gelmiyormuş Batuhan Bey. Ne zehirli bir diliniz varmış. Şey olayı filan yok. Siz bunu hatırlamaya ve hatırlatmaya devam ederseniz, biz sizinle çalışmaya devam edemeyiz. Bilmem anlatabildim mi? Ayrıca Gamze Hanım’ın henüz bir kitabı olamayabilir, ama yaptığımız araştırma sonucu 12 tane ödülü olduğunu öğrendik. Biz 13.’yü vereceğiz. Kazan-kazan yani.”

-“Ben Gamze Hanım’ın o 12 ödülü nereden kazanmış olduğunu sorarak sizi yormayayım efendim.”

-“Niye yorulayım ki. Çok güzel ödüller. Çok göz dolduruyor. Her biri birbirinden güzel.”

-“Güzel olan ne efendim? Eserler mi?”

-“Gamze Hanım’ın katıldığı ödül törenleri, ödül törenlerini sosyal medya hesabından yayınlama şekli. Hepsi birbirinden güzel.”

-“Eser önemli değil, diyorsunuz...”

-“Eserden bize ne! Eser olsa da olur olmasa da. Önemli olan sunum, SUNUM! Biz sunma kabiliyeti olmayanlarla yolumuzu ayırıyoruz Batuhan Bey. 21. yüzyılın ruhunu anlamayanlar ile birlikte yürümemiz kat’a mümkün değil.”

#Instagram
#yazar
#kitap
2 yıl önce
Liyakat
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi