Yüzyıl büyüklüğünde bir 30 yıl

04:0010/10/2024, الخميس
G: 10/10/2024, الخميس
Gökhan Özcan

Yeni Şafak çıktığında 30. yaşıma ulaşmaya birkaç adımım kalmıştı. Şimdi Yeni Şafak 30. yılını geride bırakırken ben de 60. yaşıma girmeye hazırlanıyorum. Yani hayatımın yarısı Yeni Şafak’ta yazarak geçmiş. Bu yıllar Türkiye’nin en hızlı değişip dönüştüğü ve bunun sancılarını en fazla hissettiği yıllar… Bu otuz yılı, içine sığdırdığı şeylere bakarak bir yüzyıl gibi kabul etmek abartılı olmaz. Çok şey değişti hayatımızda ve Yeni Şafak hem bu büyük değişime şahitlik etti hem bu sancıların hayattaki

Yeni Şafak çıktığında 30. yaşıma ulaşmaya birkaç adımım kalmıştı. Şimdi Yeni Şafak 30. yılını geride bırakırken ben de 60. yaşıma girmeye hazırlanıyorum. Yani hayatımın yarısı Yeni Şafak’ta yazarak geçmiş. Bu yıllar Türkiye’nin en hızlı değişip dönüştüğü ve bunun sancılarını en fazla hissettiği yıllar… Bu otuz yılı, içine sığdırdığı şeylere bakarak bir yüzyıl gibi kabul etmek abartılı olmaz. Çok şey değişti hayatımızda ve Yeni Şafak hem bu büyük değişime şahitlik etti hem bu sancıların hayattaki karşılıklarının, tezahürlerinin tercümanı oldu. Bizler de yazılarımızla bu sancılı yolculuğun insandaki etkilerini, izlerini teşhis etmeye, farklı bakış ve üsluplarla tarih zabıtlarına geçirmeye çalıştık.

Gazetenin ilk günlerini hatırlıyorum, gazetenin Olgunlar Sokak’taki Ankara bürosundaydım. Köhne bir bina, lambrilerle kararmış bir büro… Yeterli sayıda muhabir yok, olsa onlara haberlerini yazacak yeterli sayıda daktilo yok. Daktilo diyorum çünkü bilgisayarlar henüz o kadar yaygın değil. Henüz internet diye de bir şey yok hayatın içinde. Haberler eldeki iki daktiloda sıra beklenerek yazılıyor, faksla İstanbul merkeze geçiliyor. Gazetecilik öğrencisi ya da heveslisi üç beş stajyer alarak haber merkezini destekliyoruz. Muhabirler belediye otobüsüne binerek gidiyor basın toplantılarına ya da haber neredeyse oraya. Bazen yetişemiyorlar tabii. Foto muhabirinin çektiği fotoğraflar alelacele hava limanına yetiştirilmeye çalışılıyor. Bir nevi kargolanarak uçakla baskıya yetiştirilmeye çalışılıyor. Her zaman da yetişmiyor, arşive müracaat ediliyor. Sonra masalara bilgisayarların geldiği günlere ulaşıyoruz. İnternet de var artık,

haber-fotoğraf yetiştirme kâbusu bitmiş. Büyük heyecan tabii bizim için…

İstanbul’da yapılan sayfaları Ankara’da görebildiğimiz ilk günü hatırlıyorum, inanılmaz gelmişti bu, devrim gibi bir şeydi.

Böyle nostaljiye dalınca geçen otuz yılda Yeni Şafak’ın ne kadar uzun bir yol geldiğini anlıyor insan. Düşünün internetin olmadığı bir dünyadan internetin neredeyse her şey demek olduğu bir dünyaya kadar yürümüşüz. Bu işin serin kısmı, bir de Türkiye’nin yaşadıkları var ki o kısım o kadar serin değil… 28 Şubatlar, andıçlar, posta koymalar, demokrasi krizleri, hukuksuzluk nöbetleri, 15 Temmuz, depremler, sınırımızın ötesindeki devasa sıkıntılar… Bütün bunları yaşamak ve bir gazetenin sayfalarına bunları yansıtabilmek, bunu doğru tarafta durarak yapabilmek ve her şeye rağmen ayakta kalmak hiç kolay bir şey değil. Meseleye böyle bakınca Yeni Şafak’ın geçen otuz yılda yayınlanan nüshalarının bir yakın tarih külliyatı teşkil ettiğini görmemek mümkün değil.

Birkaç nesil geldi geçti bu otuz yılda Yeni Şafak bürolarından, farklı yönetimler, kadrolar gelip geçti. Burada yetişip önemli görevlere gelenler oldu. Ben hep bu çatı altında olanlardanım. Hep bu hikâyenin bir parçasıydım. Bir zaman Yeni Şafak’ta bulunup sonra başka mecralarda faaliyetini sürdüren dostlarımızın da bizimle geçirdikleri vakitleri gülümseyerek hatırladıklarına eminim. Tabii otuz yıl uzun zaman, bazı dostlarımızı, yol arkadaşlarımızı aldı yıllar bizden. Sevgili Akif Emre, Nusret Özcan, Hamit Can, Mustafa Canbaz ve başka güzel insanlar… Bu gazetede büyük emekleri, bizlerde unutulmaz hatıraları var. Hepsini rahmetle yâdediyoruz bugün.

İmkansızlıklar içinde büyük zorluklara ve fedakarlıklara göğüs gererek yayın hayatına başlayan Yeni Şafak, bugün onlarca yayını, yayınevi, TV kanalı ve dijital medyası olan dev bir yayın grubunun amiral gemisi bugün. Dirayetli ve ufku açık genç nesillerin elinde Allah’ın izniyle daha nice otuz yıllar boyunca

ufuklara doğru yol almaya devam edecek inşallah…

Allah yolunu açık etsin.

#yeni şafak
#30.yıl
#Gökhan Özcan