|
6’lı masanın “küçükleri” ile “büyükleri” arasına “Seçim Kanunu” girer mi
“Baharda erken seçim var. Erken seçim kapıda. Yıl sonunda baskın seçim yapacaklar hazır olun”
diye diye 3 yılı geride bıraktılar.
Partililerini konsolide etmenin yolu olarak “erken seçim” argümanını kullandılar. Küçük partileri eteklerinde tutmak için
“bugün seçim var”
dediler. Şimdi
o küçük partilerin genel başkanlarını ve milletvekili adaylarını ne yapacaklarını kara kara düşünüyorlar.
“Ak Parti’den oy çalmak üzere kurulan”
iki partinin kurmaylarıysa,
“Asıl olan parlamento çoğunluğunu sağlamaktır”
diyerek CHP ve İyi Parti’ye
“Bizden vaz geçmeyin”
diyorlar.
Ak Parti ve MHP’nin
“Seçim Kanunu’nda değişiklik teklifi”
muhalefetin kimyasını bozmuş görünüyor. 6 parti olarak imzaladıkları “
Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme Dönüş Deklarasyonu”
motivasyon kaynağıydı.

Ancak o motivasyon kaynağı bugünlerde ayak bağı haline dönüştü.

ARTIK OYLARLA ELDE EDİLECEK SANDALYELERİ KÜÇÜK PARTİLERE
VERME HAYALİ
SUYA DÜŞTÜ

2018 seçimlerinde, CHP ve İyi Parti, mevcut Seçim Kanunu ve
“İttifak düzenlemesi”
ni kendi lehlerine çevirmişti.
“Artık oylar”
sayesinde hiç tahmin etmedikleri yerlerde milletvekili çıkarmışlardı.
Mevcut yasada değişiklik olmasa, o
artık oylarla elde edilecek vekilleri ittifak ortağı küçük partilere vererek, parlamentoda “güçlü” yer alacaklarını var sayıyorlardı.

Hesaplar şaştı.

Muhalefetin özellikle de
28 Şubat İttifakı
’nın bugün artık bambaşka bir hesap yapma zorunluluğu oluştu.
CHP VE İYİ PARTİ BEKLEMEDE, KÜÇÜKLER “BİZİ YARI YOLDA BIRAKAMAZSINIZ” POZİSYONUNDA
Şu ana kadar ittifakın iki büyük taşıyıcı unsuru
CHP ve İyi Part
i liderlerinden Seçim Kanunu’ndaki değişiklik teklifine güçlü bir reddiye göremedik. Anlaşılıyor ki hem Sayın Kılıçdaroğlu hem Sayın Akşener, küçük ortakların alacağı pozisyonun netleşmesini bekliyor.
Her ne kadar CHP ve İyi Parti’lilerin 28 Şubat İttifakı’nın 2 paydaşını ittifak ortağı görmüyor olsalar da o iki küçük parti genel başkanları kendilerine biçtikleri
“büyük misyon”
nedeniyle “
merkezde
” oldukları hissiyatını medyaları aracılığıyla dillendirmekten geri durmuyorlar.
Mesela Sayın Davutoğlu T24’e yaptığı açıklamada,
“Altı genel başkan Meclis çoğunluğunun nasıl sağlanacağını önyargısız konuşmalı, bölgesel ittifaklar mı ortak listeler mi sonra gündeme gelir”
diyerek, şimdiden ön alma yolunu tercih etti.
Milletvekili seçilmek için bile ittifakın büyük ortaklarıyla “pazarlık yapmak zorunda kalanlar”, seçimden sonra “Parlamenter sisteme geçmeyi” vaat ediyor farkında mısınız?

Peki 28 Şubat İttifakı’nın iki büyük taşıyıcısı küçük partilerin kaprisini çeker mi?

CHP VE İYİ PARTİ “GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM” ÖNERİLERİNİ RAFA KALDIRABİLİR
Bize göre, Erdoğan’ın iktidardan indirilmesinden başkaca bir motivasyonu olmayanlar açısından küçük partilerin kaprisini
“Cumhurbaşkanlığı adaylığı ve desteği”
karşılığında çekmeleri kadar doğal bir şey olamaz.

Biliyorsunuz, seçimde iki sandık kurulacak. Birinde cumhurbaşkanını seçeceğiz, diğeriyle de milletvekillerini.

CHP ve İyi Parti’nin, cumhurbaşkanlığı seçiminde küçük partilerin oylarına ihtiyaçları var. Sadece onların değil, HDP ve bileşenlerinin oylarına da..

Hal böyle olunca, iki partinin “Güçlendirilmiş parlamenter sistem” önerilerini rafa kaldırıp, sadece cumhurbaşkanlığı seçimine odaklanma ihtimali var.

Küçük partilere bir “havuç” daha uzatma meselesine gelince… O havucun ne olacağını henüz bilmiyoruz.

Ne var ki, düne kadar küçük partilere uzatılan o havuç, “artık oylar”dı. O oylar sayesinde elde edilecek sandalyelerin küçüklere pay edilecekti.

Hesap şimdi şaştı. Havuç ellerinde kaldı.

KÜÇÜK PARTİLERİ KAYBETMEYELİM DERKEN KENDİ PARTİLİLERİNİ KAYBEDECEKLER

Seçim Yasası değişirse -ki Ak Parti ve MHP’nin sandalye sayısı değişikliği geçirmeye yetiyor- CHP ve İyi Parti’nin milletvekili aday adaylarını ikna etmede zorluk çekeceği aşikar.

Çünkü, yeni durumda;

a)
Küçük partilerin genel başkanları CHP ve İyi Parti listelerinden seçilme garantili yerlerden aday gösterilebilir.

b) Küçük partilerin oy alabileceği yerlerde parti başkanlarını liste başı yapıp ittifakın büyük ortaklarından oy isteyebilirler. Yani bölgesel ittifaklar kurulabilir.

İki formülde de büyük partilerin hem oy kaybı hem sandalye kaybı olur. Bu kayıplar karşısında o partilerin vekillik hayali kuran aday adaylarını nasıl ikna edecekler bilemiyoruz.

Bildiğimiz bir şey var ki Cumhur İttifakı, seçimleri 2023 yılının Haziran’ında yapma konusunda irade yeniledi.

28 Şubat İttifakı’nın “Güçlendirilmiş parlamenter sistem mutabakatı” ile saflarını sıklaştırmasına karşılık öyle bir hamle yaptı ki şu anda o ittifak hala mevcut mu bu soru bile sorulur hale geldi.

Seçim Kanunu’ndaki değişiklik teklifi, 6’lı ittifakın kimyasını bozdu.

Bakalım kim, nasıl bir hamle yapacak.

Takipteyiz.

#AK Parti
#CHP
#İyi Parti
#28 Şubat
2 yıl önce
6’lı masanın “küçükleri” ile “büyükleri” arasına “Seçim Kanunu” girer mi
Fî-Sebîlillâh!
Şeriatsız tarikat olmaz
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı