|
Muhalefetin hedefindeki üç bakan

Bütçe görüşmeleri, her zaman iktidar-muhalefet arasında yüksek tartışmaların yaşandığı görüşmeler olmuştur. Bütçeler hükümetlerin bir yıllık tüm icraatının ele alındığı, bütün bakanların milletvekillerinin karşısında soru yağmuruna tutulduğu görüşmelerdir.

2023 Bütçesi’nin Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmeleri tamamlandı.

Her bir bakanlığın ayrı ayrı önce komisyonda, sonra Meclis Genel Kurulu’nda bir anlamda hesap verdiği bu toplantılarda tansiyonun yüksek olması, eleştirilerin sert olması, soruların rahatsız edici olması gayet normaldir.

Ancak bu yıl komisyon görüşmeleri özellikle üç bakanlık açısından çok sert geçti. Dünyada Kovid salgınıyla başlayıp Rusya-Ukrayna savaşıyla devam eden önemli bir ekonomik kriz var. Türkiye’de de bu krizin yansımalarını görüyoruz. Muhalefet de uzun zamandır bu kriz üzerine politika geliştirmişti. Doğal olarak bütçe görüşmelerinde de en sert eleştirilerin ekonomi konusunda gelmesi beklenirdi.

MUHALİF VEKİLLERİN RUH HALİ BİR ÇATIŞMAYA GİDİYORMUŞ GİBİ!

Ne ilginçtir ki, muhalefet İçişleri, Adalet ve Savunma bakanlarını hedef aldı. Bu üç bakanlığın komisyon görüşmelerine, Plan Bütçe Komisyonu üyesi olmayan vekiller de katıldı. Muhalif vekiller bir çatışmaya gidiyormuş ruh haliyle gittiler.

Önce İçişleri Bakanlığı bütçesi görüşülürken gördük, gözlerindeki öfkeyi. Ardından Kabine’nin en nahif isimi diyebileceğimiz Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a yönelttiler öfkelerini. Son olarak Savunma Bakanı Hulusi Akar hedef alındı.

Muhalefetin linç etmek istediği bu üç bakanın ortak özelliği, terörle mücadelede öne çıkmaları. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu PKK, FETÖ, DHKP-C, DEAŞ… bilumum bütün terör örgütlerinin canına okuyor. Dağda kaç terörist kaldığına kadar haber veriyor. Terörün finansmanını bitirecek operasyonlara imza atıyor.

15 Temmuz darbe ve ihanet girişiminden sonra TSK’da gerçekleşen FETÖ temizliğinin ardından Suriye’nin kuzeyine art arda gerçekleştirilen operasyonlarla DEAŞ ve PKK’ya sınırlarımızın ötesinde büyük darbeler vuruldu. O tarihten itibaren bu iki terör örgütü sınırlarımız içinde eylem yapamaz hale geldi.

“TERÖRİST NEREDEYSE BUL VE İMHA ET”

40 yıldır PKK’ya karşı yürütülen terörle mücadele konsepti değiştirildi. “Terörist neredeyse, terör nerede barınıyorsa, bul imha et” anlayışıyla yıllardır Kuzey Irak’ta yuvalanan PKK’ya nefes aldırılmıyor. PKK’nın sınırlarımızın ötesindeki mağaralardaki varlığına son veriliyor. Eskiden bir yıllık, üç yıllık teröristler etkisiz hale getirilirken, şimdi her gün bir elebaşı ile ilgili haberler geliyor. Kandil’in baronları kafalarını kaldıramıyor.

Güvenlik birimleri bu etkin mücadeleyi verirken, yargı da bu mücadelenin hukuki kısmını tamamlıyor. 15 Temmuz’dan sonra tüm kurumlarda olduğu gibi Adalet Bakanlığı’nda da FETÖ’ye karşı etkin mücadele başlatıldı. Binlerce FETÖ’cü hâkim savcı ihraç edildi, haklarında adli ve idari soruşturmalar devam ediyor.

TERÖRLE MÜCADELE EDENLER LİNÇ EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR

Yargı, FETÖ’den arındıkça bir cerrah hassasiyetiyle terör örgütleriyle ilgili soruşturmalar yürütüyor. Başta 15 Temmuz hainleri olmak üzere, ülkeye ihanet edenlerin hak ettiği cezaya çarptırılması için fedakârca çalışıyor. Binlerce sanıklı davalarda kurunun yanında yaşın da yanmaması için sarraf titizliğiyle hareket ediyor.

Eskiden İçişleri, Savunma ve Adalet bakanlıkları terörle mücadelede “Niye daha etkin değilsiniz” diye eleştiriliyordu. Son bütçe görüşmelerinde muhalefet, bu üç bakanı terörle etkin mücadele ettikleri için adeta linç etmeye kalkıştı.

Sahi, muhalefetin terörle mücadeleyi yürüten üç bakanlığı hedef alması sizce de tuhaf değil mi?

#Muhalefet
#Hedefindeki Bakanlar
#Terör
#PKK
#FETÖ
1 عام قبل
Muhalefetin hedefindeki üç bakan
Cübbeli Ahmet Hocam (k.s) bana kapak yapmış
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
Taşkent’in öbür yüzü