|
Arafat’ın zehirlenmesi ve 15 Temmuz! BAE ve Dahlan! Peki ya Katar krizi?
2011
yılında İsrail-Filistin müzakerelerine dair
on yıllık gizli bilgi
deşifre oldu.
Bin altı yüz
gizli belgede,
Kudüs'ün büyük bölümünün İsrail'e verilmesi
gibi dünyayı ayağa kaldıracak teklifler de vardı. İsrail’in Gazze katliamlarının arkasındaki kirli ittifaklara,
“gelin ülkemizi işgal edin”
diyen bölge yöneticilerine kadar şok edici bilgiler vardı.

ABD özel birliklerinin Filistin halkına karşı nasıl savaştığı,
Muhammed Dahlan
’a aktarılan silahlar,
Dahlan ile İsrail istihbaratı ve Mısır istihbara
t
ı
arasındaki ilişkiler, Dahlan ile neoconlar arasındaki
kirli ve kanlı
ortaklıklar gibi..
Ve çok daha önemlisi:
Filistin lideri Yaser Arafat’ın zehirlenip öldürülmesi ihalesinin de Dahlan’a verilmesi gibi
. Zaten El Fetih’ten birçok kişi CIA ve Mossad’la çalışıyordu. Arafat zehirlendi ve yavaş yavaş öldürüldü.
Biz 15 Temmuz’u Ocak
ayında haber verdik..
2016 Ocak ayında,
Gerçek Hayat
dergisinde bir dosya yayınladık.
Türkiye’nin darbeler ve darbe girişimleri tarihine
yeni bir sayfa
açacak ölçüde bir kirli dosyanın kapağını araladık.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik yeni bir uluslararası komplonun ilginç ayrıntılarını
sunduk.
Dikkat edin, bunlar 15 Temmuz darbe ve iç savaş girişiminden önce, yani
Ocak ayında
oldu. Darbe senaryosu çokulusluydu ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile
Arafat’ın katili Muhammed Dahlan
senaryonun tam merkezindeydi.
Senaryonun sonu:
Erdoğan bitirilecek!
Senaryo şöyleydi:
Doğrudan Erdoğan’ı hedef alacak darbe
kampanyası önce Arap medyası üzerinden servis edilecek. Çirkin kampanyalar düzenlenecek,
Erdoğan ve Türkiye’nin imajı
hedef alınacak. Ardından Türkiye’deki
muhalif medya finanse edilip
kampanyanın Türkiye ayağı başlatılacak. AK Parti iktidarından memnun olmayanlar seferber edilecek.
Askerler provoke edilecek. Terör tırmandırılacak. Ardından Erdoğan bitirilecek!
Nasıl?
15 Temmuz senaryosuna benziyor mu?
Darbe girişiminden altı ay önce duyurduğumuz bu kirli senaryo konusunda pek kimsenin dikkatini çekememiştik.
Çünkü bizim medyada bile bazı arkadaşlarımızın çok daha önemli “öncelikleri”
vardı: Adam tasfiye etmekle, iftira atmakla, “piyasa” yapmakla meşguldüler.
Darbe kimin umurundaydı?
Arafat suikastçisi Dahlan’ın
hedefi Erdoğan ve Türkiye..
Tabii bütün bu senaryo için
BAE’nin yetmiş milyon doları
ayrılmıştı. Acaba bu milyon dolarların
ne kadarı Türkiye’deki hangi medya kuruluşlarına ve yazarlara dağıtılmıştı?
1128 akademisyenin teröre destek veren çıkışı
bu kampanyanın ürünü olabilir mi? Yetmiş milyon doların Türkiye içindeki dağıtımına başlanmış olabilir mi” diye sormuştum o günlerde..
Dahlan yine sahnedeydi. Arafat’ın öldürülmesi gibi bir suikastçi olarak değil, Türkiye’de darbe için organizatör olarak işin tam merkezindeydi.
Bu sefer Hedef Erdoğan’dı, Türkiye idi
. Gezi olmamış, 17/25 Aralık olmamış, çokuluslu irade 15 Temmuz’un tetiğine basmıştı. Para BAE’den, organizasyon
Sırbistan pasaportlu
Dahlan’dandı. FETÖ elebaşı
Gülen’in 15 Temmuz sonrası konuştuğu Mısır TV’si bile Dahlan’ındı
.
E-mailler ve kirli ilişkiler
15 Temmuz’un yıldönümü geliyor. Ve birden bazı
e-mailler sızmaya başlıyor
. BAE’nin darbe girişimindeki rolü, ortaklıklarla ilgili bilgiler ortaya seriliyor.
BAE’nin Washington Büyükelçisi Yusuf el Uteybi’nin yazışmaları
ele geçirilince gerçekler ortaya çıkıyor.
Ne garip,
BAE ve İsrail destekli bir vakıf
15 Temmuz için beraber hareket ediyor.
Talimat ABD’d
en, tetikçilik FETÖ’den, lojistik ve finans bunlardan. Tam bir çokuluslu operasyon! Bizim 15 Temmuz darbe girişiminden önce yazdıklarımız böylece ortaya çıkmış oluyor. (
15 Temmuz’un arkasında ABD yok diyenlere özellikle dikkat!
)
Arafat’ın zehirlenmesi
ve 15 Temmuz planı…
Arafat’ın zehirlenmesi, 15 Temmuz darbesiyle yok etme planları uygulandı Türkiye’de.
Hepsinde de
BAE ve Dahlan
vardı. Patron başka, onlar sadece
finans
ve organizasyon işi yapıyor, yani
adam satın alma
işlerini yürütüyor. Mısır darbesi modeli, Ukrayna krizi modeli denendi. Hiçbirisi başarılı olmadı. Türkiye, milletimiz bütün bu senaryoları
tersine çevirdi
.
Peki bitti mi? Elbette hayır,
yenileri denenecek, hep denenmiştir
. Şimdi
Türkiye’yi yalnızlaştırma
,
ekonomik anlamda çökertme üzerinde kurgu yapıyorlar
. Türkiye’nin dostlarına baskı yapıyor, onları tehdit ve
şantajla
Türkiye’nin yanından uzaklaştırmaya çalışıyorlar.
Bilek güreşi yapılıyor!
Bizim medyadaki
“kavga bitti” sanıp “piyasa” derdine düşen bazı çok bilmişler
de, yakında
yeni bir dalga
nın geleceğini, umarım öngörüyorlardır.
Türkiye güçlü bir ülke, artık bu tür
çokuluslu
operasyonlara daha dayanıklı. Ama dünyadaki
güç savaşı korkunç
bir noktaya geldi. Artık
ittifaklar yok
,
stratejik ortaklıklar yok
, teamüller ve uluslararası sözleşmelerin güvencesi yok. Herkes
bileğinin gücüne göre
hareket ediyor, o kadar var.
Katar şoku: Sizi böyle
bir günde dağıtırlar..
Bakın
Basra Körfezi
’ne!
Körfez İşbirliği Konseyi
üyeleri bir günde Katar’ı bölge dışına itti. İlişkilerini kesti,
irtibatını kesti, kara ve hava ambargosu koydu ve onu düşman ilan etti
. S. Arabistan, Mısır, Bahreyn, BAE, Yemen, Maldivler tek bir kararla Katar’ı
ablukaya
aldı.
Sanırım ABD Başkanı
Trump
’ın S. Arabistan ziyaretinin
ilk sonucu bu
oldu. Neymiş Katar’la İran yakınlaşmış,
ortak doğalgaz
işletmelerine giriyormuş bu da bölgeyi
tehdit
ediyormuş. Neymiş
ABD para istiyormuş
, herkes sıraya girmiş,
haraçlarını ödemiş
, Katar cezalandırılmış, muhtemelen gerekeni vermemiş vs.
Sizin
İslam Ordusu
diye kurduğunuz yapıyı işte böyle
bir günde dağıtırlar
. Yarın bir başka ülkeyi birbirinden ayırırlar, bir gün sonra bu ülkeleri kendi aralarında
cephelere
bölerler. Aklımızı başımıza almadığımız sürece bu hep böyle olacaktır.
Katar krizi üzerinden
Türkiye’yi mi vuruyorlar?
Belki de
S. Arabistan ve müttefikleri
, bölgeyi etkileyecek
yeni bir dalgadan çekiniyor ve savunmaya çekiliyor
. Bunu zaman gösterecek. Ama
Katar meselesinin bir yönüyle Türkiye’yi hedef aldığını düşünüyorum
. Sanki birileri Katar üzerinden Türkiye’ye operasyon çekiyor, onu yalnızlaştırmaya, ekonomik sıkıntılara sokmaya dönük bir süreç işletiyor.
Burada da BAE ve malum darbeci, suikastçi ekip merkezde gibi duruyor.
Yarın Katar üzerinden Türkiye’yi köşeye sıkıştırma operasyonunun detaylarına dair e-mailler de sızarsa kimse şaşırmasın.
Radikal gelişmeler olabilir..
Belki bu sefer
ekonomik bir dalgaya, finansal bir krize yatırım
yapıyorlar. 15 Temmuz sonrasına dair yeni yol haritaları sanki belli olmuş gibi. Yapsınlar, biz de ne yaptıklarını takip edeceğiz.

Dikkat edin, verdiğim üç örnekte de aynı kişilerin, çevrelerin Türkiye’ye yönelik operasyonu merkezde. Mesele Türkiye’yi devirmek. Türkiye devrilmeden hiçbir şey yapamayacaklar. Bu yüzden kavgamız çok büyük.

Bunun da cevabını alacaklar. En ağır haliyle..

Ama Katar şoku bütün bölgede güç haritalarını yerle bir edecek.

Radikal gelişmelere hazır olalım…
#Recep Tayyip Erdoğan
#Katar
#ABD
#Filistin
#15 Temmuz
7 yıl önce
Arafat’ın zehirlenmesi ve 15 Temmuz! BAE ve Dahlan! Peki ya Katar krizi?
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle