|
Taşkent’te, Aksakallar Konseyi Başkanı ile ne konuştuk?

O güzel kareleri hatırlarsınız. Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkelerin liderleri, İstanbul’da açılan Türk Devletleri Teşkilatı Binası için, Recep Tayyip Erdoğan’ın davetiyle çok sıcak, çok içten diyalogların kamuoyuna yansıdığı bir zirvede bir araya gelmişlerdi. Kasım 2021’de gerçekleşen açılıştan bugüne, teşkilat üyesi ülkelerin liderleri ve büyük yapıdaki tüm ilgili birimler çok daha yoğun ve akıcı bir etkileşim içindeler. Bu hızlı ve etkin trafiğin son halkası geçtiğimiz günlerde Özbekistan’da gerçekleştirildi. Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım, 2 güne sığdırdığı bir çok görüşme ve istişare sürecinde “Semerkand’da Ramazan” programımızın da konuğu oldu. Ramazan boyunca her gün evlerinize misafir olduğumuz TVNET Semerkant stüdyomuzu, 1 günlüğüne Özbekistan’ın başkenti Taşkent’e taşıdık. Bugün Semerkant Günlükleri’nde, Sayın Yıldırım’ın sorularımı cevapladığı yayınımızdan bazı bölümlere yer vermek istedim. Zira, TDT’nin yarını için, Sayın Yıldırım’ın cümleleri gerçekten çok önemli ipuçları taşıyor.


Gidecek çok yol, yapacak çok iş var

“Son zamanlarda sıklıkla Aksakallar Konseyi üyeleri ile bir araya geliyorsunuz, sadece İstanbul Zirvesi’nde alınan kararlar değil, her buluşmanızdan, birlikte verdiğiniz her fotoğraf karesinden, hem bölge hem de dünyamız için çok önemli açıklamalar yansıyor kamuoyuna. Bölge ve dünya siyasetinin bu denli çalkantılı bir denklemde Türk Devletleri Teşkilatı’nın varlığı ne anlam ifade ediyor?” şeklinde sorduğum soruyu şöyle cevapladı Binali Bey.

“Bu teşkilat, diğer bölgesel ve küresel teşkilatlara ne rakip ne de ‘düşman’. Bu teşkilatın amacı, yüzyıllar boyunca hayat sürdüğümüz, aynı dini, aynı dili, aynı kültür ve tarihi yaşadığımız Türk soyundan gelen kardeşlerimizin kaynaşmasını, biraraya gelmesini, hem ekonomik olarak, hem kültür olarak, hayatın bütün alanlarında birbirlerinin seviyesine gelmesini sağlamaktır. 7 üyemiz var, Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızis-

tan’ın yanında gözlemci olarak Macaristan var. Diğer gözlemci Türkmenistan’ın yakın zaman sonra asil üye olmasını bekliyoruz. Ki, 11 Kasım’da Semerkant’ta toplanacağız. 5 milyon kilometrekare bir coğrafyaya sahibiz, 170 milyon nüfusa sahibiz. Üye ülkelerin 1,5 trilyon dolarlık toplam yıllık gayri safi hasılası var, yıllık ticaret hacmi 550 milyar dolar. Gelin görün ki, bütün üyelerin kendi aralarındaki ticaret ise, sadece yüzde 3. Düşünün 55 milyar doların sadece 3’ü kendi aramızda. Bu da gösteriyor ki, daha gidecek çok yolumuz var, yapacak çok işimiz var.”

Sayın Yıldırım’ın verdiği bu rakamlar hakikaten her yönüyle düşündürücü idi. Dünyada, özellikle ABD ve Çin gibi, birbiri ile “savaşan” ülkeler başta olmak üzere, aralarında gerilim olan ülkeler bile, ticari trafikte devasa bir hacme sahipken, dost ülkeler arasındaki ticaret hacmi, alınacak mesafeyi ve mesuliyeti göstermesi açısından kayda değerdi. “Bu mesafe nasıl kapatılacak” diye sorduğumda aldığım cevap bu şekilde oldu;

“Bu kayıp yılların telafisi noktasında Özbekistan’ın çok hızlı adımlar attığını görmekteyiz. En son 2018’de g eldiğim Özbekistan’daki büyük değişimi görüyorum.” dediğinde, 2 binin üzerindeki şirket sayısı ile Tük şirketlerin Rus ve Çin sermayeli şirketlerin önünde, Özbekistan’da en çok şirketi olan ülke konumun-dayız, özellikle yeni normal dünyada, inovatif düşünen gençlere, işadamlarına, kültür seyyahlarına, Taşkent›ten vereceğiniz mesaj nedir diye sordum. Cevaben şunları söyledi. “Son 5 yıla lütfen dikkat edelim. Önceki 20 yıl, adeta ilişkilerin donduğu bir dönemdi. Onun boşluğunu doldurmak, eksiğini gidermek için son 5 yıldır iki ülkede de büyük gayret var. Bunda hem Sayın Mirziyoyev’in reformcu kişiliği ve Türkiye’ye bakışı, hem de Sayın Cumhurbaşkanımızın, Recep Tayyip Erdoğan’ın genelde Türk dünyasına, özelde de Özbekistan’a bakışı, çok müspet, çok yapıcı. Türkiye ve Özbekistan’ın 115 milyona ulaşan muazzam bir potansiyeli var. Hem Türkiye hem de Özbekistan’da beşeri sermayemiz, genç nüfusumuzla sınırsız. Genç nüfus demek bitmek tükenmek bilmeyen enerji demek. Akıl sermayesi demek. Bugün alın terinin yerini akıl teri almış durumda. Bilişim ve teknoloji ile, inovatif düşünce ile, yazılım ve donanımla bunu başarabiliriz.”

TVNET’e bu güzel hizmet için teşekkür

Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım, somut konuşmayı, üretmeyi, projelendirmeyi seven bir isim. Bugüne dek, farklı bir çok eserde imzası olan bir isim olarak üstlendiği görevin bölgemiz için gerçekten de kritik öneme sahip olduğunu düşündüğümden son bir soru yönelttim kendisine.

“Kasım ayında Semerkant’ta düzenlenecek zirvede neler beklemeliyiz? 35 farklı bölüm, 120’nin üzerinde maddelik büyük bir vizyon var, Türkmenistan’ın tam üyeliği gibi sürpriz kararlar çıkacak mı? Albayrak Medya’nın bu özel yayınından, Taşkent’ten dünyaya mesajınız ne olur?” diye sorduğumda verdiği cevap gerçekten kayda değerdi.

“120 maddelik vizyonun tamamı değil yarısını hayata geçirsek, Avrupa Birliği’ni geçmiş oluruz. Bunu reform, refah, entegrasyon anlamında söylüyorum. Birilerinin dediği gibi, biz kimseye tehdit değiliz. Çin de Rusya da asırlardan beri komşumuzdur. Türk Devletleri Teşkilatı hem Rusya hem Çin’e çok şey katacaktır. Coğrafyamız da aynı fırsatlarımız da. Ortak hafıza ile ortak gelecek inşa edilebilir. Son olarak şunu söylemeliyim, böyle bir program için Albayrak Grubu ve TVNET’e bu güzel hizmet için teşekkür ediyorum, gönül coğrafyamızı ziyaret etme imkanı bulamayanlar için bu kadim mekanları evlerimize taşıyorsunuz.”

#TVNET
#Binali Yıldırım
#Aksakallar Konseyi
#Özbekistan
2 yıl önce
Taşkent’te, Aksakallar Konseyi Başkanı ile ne konuştuk?
Ruhuyla ve kolbastıyla döndü!
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir