Türkiye için sanayi üretimi oldukça önemli. Zira hem ekonomik büyümede hem istihdamda hem de ihracattaki rolü çok kritik. Örneğin hali hazırda Türkiye’nin toplam ihracatının %94,7’sini imalat sanayii gerçekleştiriyor. Hâl böyle olunca da imalat sanayiine ilişkin her türlü veri önemli hale geliyor.
SANAYİ ÜRETİM VERİSİNİN İÇERİĞİ NE?
TÜİK, ekonominin sanayi kesiminde meydana gelen gelişmelerin ve uygulanan politikaların, kısa dönemdeki etkilerini ölçebilmek adına Sanayi Üretim Endeksi’ni hesaplıyor. Söz konusu endeks ‘Madencilik ve Taşocakçılğı’, ‘İmalat’ ile ‘Elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı’ sektörlerine ilişkin verileri kapsıyor.
SON VERİ NE OLDU?
TÜİK’in Ekim ayı verilerine göre Sanayi Üretim Endeksi bir önceki aya göre %2,4 artarken yıllık bazdaki artış da %2,5 oldu. Sanayinin alt sektörlerinde ise madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksinin bir önceki aya göre %7,8 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksinin de %2,1 azaldığını görüyoruz. İmalat sanayii sektörü ise %2,5 artmış durumda.
Yine sektörün alt kırılımlarına baktığımızda yüksek teknoloji ürün üretiminde yıllık artışın %36,7 olduğunu görüyoruz. Orta yüksek teknolojideki artış oranı ise yıllık %14,3.
BEKLENTİLER NE YÖNDE?
Önümüzdeki döneme ilişkin beklentileri hem dış talep koşullarındaki azalma ve hem de buna bağlı olarak içerideki gelişmeler kapsamında aşağı yönlü olarak değerlendiriyoruz. Özellikle en önemli dış ticaret partnerimiz olan Avrupa Birliği’ndeki resesyon endişeleri giderek artıyor. Hali hazırda yıllık bazdaki veride de bu yavaşlamanın sinyallerini alıyoruz. Dahası “öncü veri” olarak değerlendirdiğimiz İmalat PMI verisi de son 9 aydır 50 puanın altında gerçekleşerek daralmaya işaret ediyor. Yine İSO’nun İhracat İklimi Endeksi de dış talebin bir süre daha olumsuz olacağını gösteriyor. Bu bakımdan imalat sanayiindeki işletmelerin finansmana erişimini kolaylaştıran ve finansman maliyetlerini düşüren politikalar büyük önem arz ediyor.
