|
Boş konuşmak ya da demagoji

İnsanın temel özelliği konuşmaktır.

O, konuşarak meramını anlatır. Konuşanla dinleyen arasında bir ortak dil oluşmuşsa anlaşma sağlanır.


Ama konuşanın kelimelerinin dinleyen indinde bir nesnel karşılığı bulunmuyorsa, bu durumda onun boş konuştuğunu söyleriz. Tabii bunun tersi de doğrudur. Konuşanın sözlerinin bir nesnel karşılığı vardır, ama bu karşılık dinleyenin zihninde makes bulamamış olabilir.

Dolayısıyla konuşmadan doğan anlam taraflar arasında karşılıklı olarak örtüşüyorsa, orada nesnel bir mutabakatın sözü edilebilir diyoruz.

Yaklaşık iki aydan bu yana seçime katılan bütün partilerin gerek cumhurbaşkanı adayları nezdinde gerek partiler nezdinde yürüttükleri kampanyalarda yurttaşa vaat üzerine vaatler sıralanıyor.

TRT’yi satmaktan tutun, şeker fabrikalarının özelleştirme işleminin iptaline, iş bulamayan öğrenciye iki yıl burs, emekliye yılda iki ikramiye vermeye; makam aracı yerine bisiklet tercihi fantezisine, asgari ücretin daha yüksek bir tabandan belirlenip ödenmesi gerektiğine kadar, daha akla hayale gelmedik vaatler yelpazesi gırla gidiyor.

Bu vaatlerin hangi kaynaktan karşılanacağı sorulduğunda, hâlihazırda yürütülen yatırımların durdurulmasından, Suriyeli sığınmacıların iadesinden bahsediliyor. Fabrika yapma hayali kuruluyor ama bir yandan da yol inşaatı lüzumsuz görülüyor. Yol inşaatından vazgeçip fabrika yapmaktan bahsediliyor. Bu iki faktör (sektör) arasında ilgileşim olduğu bilinmiyor. Daha da önemlisi ilkin yol yapılmadan fabrika kurmanın abesle iştigal olduğu kavranamıyor.

Kaynak denilince bir yandan bazı vergilerin arttırılması akla gelirken, bir yandan da mükellefe şirin görünmek için vergilerin azaltılmasından dem vuruluyor. Otobanlara, yüksek hızlı trenlere yan gözle bakılıyor. Başlanmış olsun, tamamlanmak üzere olsun bütün yatırımların kökünün kazınacağı bile pervasızca dile getirilebiliyor.

İşte boş konuşma dediğim durum tam da buralarda ortaya çıkıyor.

Tüketime yönelik vaatlerin ancak üretim karşılığında olduğu takdirde nesnel bir tutarlılığa sahip olabileceğini anımsatan biri de görülmüyor ortalarda...

Böylece muhalefet cephesinden verilen vaatler ancak şimdiki mevcut hazineyi tüketmek suretiyle gerçekleştirilebilecek bir nitelik taşıyor.

Ama atalarımıza kulak verirsek, onlar, hazıra dağlar dayanmaz, diyor.

Demek ki marifet boş laf üretmekte değil, lafın içini doldurabilmektedir.

Akıl hastaları da konuşur. Konuşmalarının kendince bir mantığı da vardır. Ama o mantığın nesnel dünyada bir karşılığı yoktur.

#Konuşma
#Demogoji
6 yıl önce
Boş konuşmak ya da demagoji
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti