
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zeytin Dalı Harekatı’nda bir askeri helikopterin düşürüldüğünü belirterek, “Bedelini bunlara çok daha ağır ödeteceğiz. Belki bizim bir helikopterimiz gidecek ama onlar bunun bedelini misliyle değil, katbekat fazlasıyla ödeyecekler” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin İstanbul İl Başkanlığı İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda konuştu. TSK’nın Afrin’de yürütttüğü Zeytin Dalı Harekatı’na ilişkin son gelişmelerden bahseden Erdoğan, güvenlik güçlerinin sınırlar içinde ve dışında yürekleriyle, bilekleriyle, cesaretleriyle, kanlarıyla büyük bir mücadeleyi yürüttüğünü vurgulayarak, şunları söyledi:
“Bu (dün) sabah itibarıyla bin 141 terörist etkisiz hale getirildi. Az önce bir helikopterimiz de düşürüldü. Tabii ki bütün bunlar olacak. Bir savaşın içerisindeyiz. Kaybımız da olacak ama verdirdiğimiz kayıplar da olacak. Dün, (önceki gün) sayısal olarak çok kabarık miktarda füze depolarını imha edip yok etmiştik. Tabii bunlar, bunları çıldırtıyor. Biz tabii bunların bedelini bunlara çok daha ağır ödeteceğiz. Belki bizim bir helikopterimiz gidecek ama onlar bunun bedelini misliyle değil, katbekat fazlasıyla ödeyecekler. Çünkü biz kararlıyız. İnanıyoruz ve üstünüz. Bunu da başaracağız. Bu gurur verici manzara ülkemizin her bir şehrine ve milletimizin her ferdine çok büyük sorumluluklar yüklüyor.”
Erdoğan, “Ülkemizde değişimin ve yenileşmenin öncülüğünü AK Parti olarak kimseye bırakmamakta kararlıyız" dedi. Erdoğan, il başkanlığında devir teslim yapıldığını hatırlatarak, görevi devralan Bayram Şenocak’ı kutladı ve görevi devreden Selim Temurci’ye yaptığı hizmetler için teşekkür etti.
Nazım Hikmet’in “Güneşi İçenlerin Türküsü” adlı şiirini seslendiren Erdoğan, şöyle devam etti: “Alev bilekli süvariler kamçılıyor şaha kalkan atlarını! Sen de çıkar göğsünün kafesinden yüreğini; şu güneşten düşen ateşe fırlat; yüreğini yüreklerimizin yanına at! Akın var güneşe akın! Güneşi zaptedeceğiz güneşin zaptı yakın! Güneşin aydınlattığı vatan topraklarına el uzatmasına, yüreğimizi ateşe atma pahasına da olsa asla izin vermeyeceğiz. Bu vesileyle tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize sağlık ve afiyet temenni ediyoruz.”
- Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı’nın devamıdır
- Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin Osmanlı’nın ve ondan önceki devletlerimizin devamı olduğunu söyledi. Erdoğan, “Elbette sınırlar değişmiştir, yönetim biçimleri değişmiştir, yönetime esas belgeler değişmiştir. Ama öz aynıdır, ruh aynıdır, hatta kurumların pek çoğu aynıdır” dedi. “Vefatının 100’üncü Yıldönümünde Abdülhamid’i Anlamak” isimli oturum ve sergi programına katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zeytin Dalı Harekatı’nı Sultan Abdülhamid’in sözleriyle değerlendirerek, şöyle konuştu: “Bu millet onu, hele hele bu dönemdi burası çok önemli tam bu dönemde ‘ben bir karış dahi olsa vatan toprağını satmam, zira bu vatan bana değil, milletime aittir. Milletim de bu toprakları aldığı fiyata verir. Bu topraklar kanla alınmıştır, kanla verilir’ tespiti ve resti ile hatırlıyor. İşte Kudüs, bu ara Kudüs’ü yaşadık. Olay bu kadar açık ve net ortadır. Değerli arkadaşlar şu anda biz Afrin’de bunun için varız. Öyle sıradan bu iş rasgele bir olay değil”
Bazı kesimlerin Cumhuriyete bağlılık kriterini ecdat düşmanlığı olarak gördüklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti: “İçinde ana muhalefet partisinin başındaki zatın da olduğu bir çevre cumhuriyete bağlılık kriteri olarak halen ecdat düşmanlığını esas alıyor. Bunlara göre Türkiye Cumhuriyeti köksüz tarihsiz bir devlettir. Sadece coğrafyamızdaki varlığımız açısından baksak dahi ne Selçukluların ne de 6 asır boyunca cihana nizam vermiş Osmanlı’nın Cumhuriyete tevarüs ettiği bir şey olmadığını öne sürüyorlar. İşte bu şekilde ülkemiz yıllarca kimi batılı, batılı zihniyette ki kişilerin tamamen yanlış, yalan ve hatta husumet ürünü anlatımlarını kendi tarihimiz gibi olarak gören bir zihniyetin pençesinde kıvranmıştır"
"Binlerce yıllık geçmişimize sahip çıkıyoruz" diyen Erdoğan, "Biz birileri gibi tarihimize yüz çevirenlerden olamayız. Çünkü bir milleti var kılan, ona hafıza ve karakter kazandıran olayların bütünüdür. Osmanlı ile cumhuriyeti birbirlerinin zıttı dönemler olarak görmekten vazgeçmeliyiz. Az önce İlber hocam son noktayı koyarken gayet güzel koydu. Gerçekten Osmanlı’nın cumhuriyetle barışmasıdır Sultan Abdülhamid” ifadelerini kullandı.









