|

Seyirci çok çocuk oyunu yok: Kaliteye önem verilmiyor

İstanbul başta olmak üzere büyük kentlerde yüzde 90 dolulukla sahne alan çocuk tiyatrosunun en büyük sorunu yerli oyun azlığı. İlk kez 1935 yılında M. Kemal Küçük’ün İstanbul Şehir Tiyatrosu için yazdığı “Çocuklara İlk Tiyatro Dersi” oyunuyla perde açan çocuk tiyatroları, aradan geçen 87 yılda yeterince yerli metin üretemedi.

Halime Kirazlı
00:03 - 18/08/2022 Perşembe
Güncelleme: 00:16 - 18/08/2022 Perşembe
Yeni Şafak
Güneşle Buluşmak İsteye Kardan Adam
Güneşle Buluşmak İsteye Kardan Adam

İlk kez 1935 yılında M. Kemal Küçük’ün İstanbul Şehir Tiyatrosu için yazdığı “Çocuklara İlk Tiyatro Dersi” oyunuyla perde açan çocuk tiyatroları, aradan geçen 87 yılda yeterince yerli metin üretemedi. İzlenme oranlarına baktığımızdaysa, pandemiyle azalan temsil ve seyirci sayısı, önlemlerin gevşemesiyle bu yıl önemli bir artışa geçti. Resmi bir istatistik olmasa da İstanbul’daki ilçe belediyelerde 2022 yılında yüzlerce çocuk tiyatrosu sahnelendi. TÜİK’in haziran 2022 verilerine göre 2020-21 sezonunda oynanan çocuk eserleri sayısı yüzde 86,1 oranında, seyirci sayısı ise yüzde 89,6 oranında azalmıştı. Salgın kurallarının gevşemesiyle yeniden hareketlenen tiyatrolarda doluluk oranları arttı.

DEKOR VE KOSTÜM CEZBEDİCİ OLMALI

  • İstanbul Devlet Tiyatrosu’nun (DT) paylaştığı verilere göre çocuklar, geçtiğimiz sezon yüzde 88 oranıyla en çok Turta Girmemiş Orman oyununun salonunu doldurmuş. Onu yüzde 81 dolulukla Güneşle Buluşmak İsteyen Kardan Adam izlemiş. Müziği ve dekoruyla öne çıkan iki oyun, önümüzdeki sezon da sahnelenecek beş oyunla birlikte macerasını sürdürecek.
  • Her yıl özel ve devlet tiyatrolarında yeni çocuk oyunları sahnelense de pek fazla Türk çocuk oyunu yazılamadı. İstanbul DT müdür yardımcısı Elif Erdal bu noktaya dikkat çekerek: “Türk yazarları özendirmek için yerli oyunlara yer vermeye gayret ediyoruz. Yerli ve yabancı oyunları dengede tutmaya çalışsak da kalitelileri ön plana alıyoruz” diyor.
  • Çocuk oyunlarının yetişkinler için hazırlananlardan farkı olmadığını söyleyen Erdal: “Çocuk oyunuyla büyük oyununu ayırt edemeyiz. Bütün hazırlık aşamaları aynı. Projesinden harcanan parasına, ışığından, dekoruna hiçbir farkı yok. Aksine çok daha yüksek standartlarda oyunlar yapmaya çalışıyoruz. Çünkü çocuk izleyicinin özellikle görsel hafızası çok yüksek olduğu için dekor ve kostümün cezbedici olması gerekiyor. Bu da para demek. Yani hiçbir şeyden kaçınılmıyor” diye konuşuyor.

NİTELİKLİ VAKİT İÇİN TİYATRO

Özel çocuk tiyatrolarında ise durum biraz karışık. Oyun sahneleyecek salon bulmamanın yanı sıra zamanında para da alamıyorlar. Her çocuk temsilinin gerçek tiyatro oyunu olmadığına değinen Bihter Sanat Tiyatrosu sahibi ve oyuncu Murat Demirkıranlardan, çoğunlukla müzikal çalıştıklarını ifade ediyor. Çocuk tiyatrolarına artan ilgiyi anne-babaların çocuklarıyla kaliteli zaman geçirme tercihi olarak yorumluyor: “Saygı, dostluk gibi değerleri, genel bir hikaye üzerinden anlatmaya çabalıyoruz. Oyun sonrası aileler, çocuklarla aynı duyguyu paylaşıp, üstüne konuşabiliyor. Bu nedenle aile oyunu şeklinde hazırlıyoruz.”

Demirkıranlardan, “Tek sıkıntımız sahne. Rahatça sahne kiralayıp, oynamak istiyoruz. Belediyeler, özel tiyatrolara sahnelerini açarlarsa sorunumuz kalmaz. Kendi paramızı kazanabiliriz. Geleceğin tiyatro seyircisini yetiştiriyoruz. Bu tiyatronun yaşaması ve gelecek nesillerin yetişmesi için önemli” diyor.

KALİTEYE ÖNEM VERİLMİYOR

  • Sezgin Maden Tiyatrosu kurucusu ve oyuncusu Sezgin Maden ise çalıştıkları birçok belediyenin oyun kalitesine pek önem vermediğini dile getiriyor: “Camiamızın sanatçıları yeterince destek almıyor. Birçok belediyeden destek göremiyoruz. İletişim ajansları da çoğu kez daha fazla para kazanmak için oyunları ucuza mal ediyor. Seyirciye içeriğiyle, mesajıyla, görseliyle iyi bir oyun sunmak için yatırım ve masraf yapıyoruz. Cumhurbaşkanımız, oyuncuların korunması konusunda hassas ama bu işlerle ilgilenecek, takip edip, sanatçıyı koruyup kollayacak bir birim yok.”
#İstanbul
#Tiyatro
#İstanbul Şehir Tiyatrosu
2 yıl önce