|
Ecevit"in iktidar sorunu

1- Türkiye Büyük Millet Meclisi''nin 21. Dönem açılışı yapıldı. Beklenildiği gibi F.P. İstanbul Milletvekili Merve Kavakçı''nın başörtüsüyle Meclis''e gelişi etrafında büyük fırtınalar koptu. Medya ister münasip yerlerine kına yakabilir, isterse bol alkollü kutlama geceleri düzenleyebilir. Çünkü bu bir anlamda onların zaferi (!) Günlerdir tetikçilik yapıyorlardı. Silahlarını bilediler durmadan. Tahrikçilik yaptılar... Boş olan bardakta fırtına kopardılar... Anlaşılan o ki Türkiye''nin aklıselim aydınları öncelikle medyanın hayatlarımıza uzanan tasallutundan nasıl kurtulacağımız üzerine akıl yürütmelidir. Çünki bunlar ülkeyi bölmekte, parçalamakta, milletin ellerine kelepçe ayaklarına pranga olmaktadır.

2- 21. Dönem TBMM''sine 130 milletvekili ile ikinci parti olarak giren MHP ilk sınavını verdi ve maalesef bu sınavda çok kötü bir not aldı. Özellikle Orta Anadolu''da "FP sizin hakkınızı koruyamıyor. Başörtüsüne sahip çıkamadı, İmam-Hatip Okulları''nın kapanmasına engel olamadı v.s Çünkü onlar ''ürkek'' insanlar. Bütün bunların altından kalkabilmek için ''erkek'' olmak gerekir" söylemiyle oy almadı mı bu parti. Öyleyken, bırakın üniversite kapısındaki, kamu kurumlarındaki kızlarımızın başörtüsünü korumayı, milletvekillerininkini bile koruyamadılar, korumak istemediler. Bizden hatırlatması (halkın hatırlatması nasıl olur bilemem) tavize bir kez başladınız mı sonunun nerede biteceğini kestiremezsiniz. Bugün sizlere şirinlik muskası takan medyanın yarın neler isteyebileceğini kimse bize hatırlatmadı demeyin sonra.

Ey yüce devlet! Sen neymişsin böyle. Ne kadar büyük rant taşıyormuşsun ki buna ortak olmak için insanlar bütün değerlerinden vazgeçebiliyorlar.

Hükümet kurulacak. Öyleyse MHP hükümette yer alabilmek için bu süreçte etkili olduğuna inandığı herkese şirin gözükmelidir, maraza çıkarmamalıdır.

3- ''Umudumuz Ecevit'' gecenin kahramanıydı. Gündüzden belli olmuştu ne yapacağı. Grubunu toplayarak kesin talimatını vermişti: Ne yapıp yapın Merve Kavakçı''ya yemin ettirmeyin. Anlaşılan bu kadarla da yetinmemişler, müsamere çocukları gibi nasıl davranacaklarına ve atacakları sloganlara dair prova da yapmışlar. Ecevit gayri ihtiyari gelip çatan ''ihtiyar''lık döneminde belki de son kez bir güç gösterisinde bulunmuştur.

Tahlillerine ve analizlerine büyük değer verdiğim bir dost; başörtüsüne karşı takınılan olumsuz tavrı; bir ''cinsellik'' ve ''cinsel güç'' gösterimi, iktidar kavgası olarak değerlendirmişti geçenlerde.

Demişti ki; özellikle başörtülü kadınlar, yani kadın olan kadınlar özel ve sıkıştırılmış alanlardan dışarı çıktıklarında ve erkeklerin iktidarını sarsacak taleplerde bulunduklarında; vücutlarını ve duygularını tatmine kavuşturamamış kompleks taşıyan erkekler şiddetle karşı çıkıyorlar. Bu tepkiyi başörtüsü kullanmayan kadınlara karşı göstermeyişlerinin nedeni ise bir nevi onlarla kendilerini özdeş görmeleridir. Yani bir yerde onların ''erkekleştiklerini'' kabul ederek olayı rasyonelleştirmeleridir.

5- Her 74 yaşına gelen erkek aynı durumdadır diye genelleyemeyiz ama Sayın Ecevit''in vücuduna musallat olan ihtiyarlığın da etkisiyle ciddi bir ''iktidar'' sıkıntısının da olduğu ortada. İşte tam bu durumda bu sıkıntısını bir nebze olsun giderecek bir fırsat çıkıyor karşısına; başörtülü bir hanım en yüksek düzeyde iktidar erkinin bir üyesi olmaya talip oluyor. Hem de kadınlığından hiç bir tavizde bulunmayacağını söyleyerek. Üstelik bu kadın doğurganlığını da yaşayarak gelmiş oraya!

Bütün bunlar Ecevit''e son bir hamle yapma fırsatı vermiş olmalı ahir ömründe iktidarını sınamak için.

Gülünç oldunuz Sayın Ecevit. Ömrünüzün sonunda çok komik duruma düştünüz. Korkarım sizi bu zor durumunuzdan Rahşan Hanım da kurtaramaz. Ve biz hep bu son hamlenizle anacağız ve hatırlayacağız sizi... Ve o geceyi hatırlamak için ''ihtiyarın iktidarı'' denmesi yetecek bize...


25 yıl önce
Ecevit"in iktidar sorunu
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’