|
Petrol Irak"ı böler mi?

Geçtiğimiz Ocak ayı içinde Kuzey Irak Bölgesel Yönetiminin Türkiye üzerinden dünya pazarlarına ilk petrol ihracatını başlatması Irak"taki dengeleri yerinden oynatma yetti. Bu olay üstüne Kuzey Irak"ın artık ekonomik olarak kendi kendine yettiğini iddia edip sevinenlerden tutun da bu Türkiye üzerinden yapılan bu sevkiyatın resmen kaçakçılık olduğunu iddia edenler oldu.

Özellikle petrol şirketlerinden oluşan üçüncü bir grup ise Kuzey Irak Petrol Açılımı olarak nitelendirilebilecek bu durumun Irak"ı içinde bulunduğu sorunlardan kurtarabileceğini düşünüyor. Zira hala şekil alamayan petrol yasası bölgesel-merkezi hükümetler arası gerilimin tırmanmasına neden oluyor. Petrol yasasının olgunlaşmaması ise Irak anayasasının oluşamamasından kaynaklanıyor.

Basında yer alan yorumlar sanki petrol geliri paylaşımı sorunsalı Irak"ı ya bölecek, ya birleştirecek gibi bir sentez noktasına vardırıyor. Ancak petrol politikasının ne salt ekonomiye, ne de salt siyasete bağlı olduğunu unutmamak lazım.

Irak"ta petrol yasasıyla beraber hala oturmamış bir anayasa mevcut. Federal yapılanma esasıyla hazırlanmış bu anayasa maalesef hala Irak"taki etnik, politik, sosyal (nasıl isimlendirmek isterseniz) gruplar tarafından benimsenmiş ve hazmedilebilmiş değil. Zira bu anayasanın toplumun tamamına hitap etmediği iddia ediliyor.

Nükleer çalışmalarından vazgeçmeyen komşu İran"a yönelik ambargolar ve gerilim devam ettiği müddetçe Irak petrolünün dünya piyasaları arzı açısından önemi giderek artıyor. Zaten ABD"li resmi yetkililer de yılbaşından önce yaptıkları açıklamada Irak petrolünün o ya da bu şekilde piyasalara ulaşacağını söylediler. Özellikle Türkiye ve Kuzey Irak arasındaki stratejik yakınlaşmadan sonra Irak"ın toprak bütünlüğüne sıklıkla vurgu yapmaya başladılar.

Petrol gelirlerinin Irak"ın geneline, Iraklıların tamamına eşit ve/ya adil bir şekilde dağılabilmesi elbette ki ortak ve tutarlı bir petrol yasasıyla, her şeyden önce çerçevesi net, toplumun her kesimi tarafından onaylanmış bir anayasa ile sağlanabilir. Fakat özellikle merkez ve kuzey ekseninden baktığımızda, mevcut anayasadaki "federal" tanımlamaların ötesinde süreç "konfederal" bir yapılanmaya evriliyor sanki.

Yapılan araştırmalar Irak"ın genel petrol rezervinin 143 milyar varil olduğunu, Kuzey Irak"ta yer alan rezervinin ise 40 milyar varil civarında olduğunu gösteriyor. Yani Kuzey Irak"taki petrol rezervi Irak toplam rezervinin yaklaşık %40"ına denk geliyor. Uluslararası Enerji Ajansı"nın tahminlerine göre ise Irak"ta günlük petrol üretimi 3 milyon varilden 2030"da 6 milyon varile, 2035"te ise 8 milyon varile çıkacak.

Dünya enerji devlerinin iştahını kabartan bu rakamlar karşısında Irak"ta Iraklılar hala birbirleriyle çatışadursunlar, dışarda aportta bekleyen büyük bir petrol talebi var. Savaştan ve işgalden çıkan ülkenin dört köşesi ise bir şekilde kalkınma ve gelişmeye muhtaç. Diğer taraftan eşitlik ve adalet konusunda hassasiyetini yitiren Bağdat"a karşı tüm etnik gruplar ayakta. Vatandaşlık bilinci yok.

Böyle bir manzarada sanmıyorum ki hayata geçmeyi bekleyen yüz milyarlarca dolarlık projeler Irak"ın anayasa konusunda uzlaşmasını beklesin.

11 yıl önce
default-profile-img
Petrol Irak"ı böler mi?
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti