Endonezya’da İsrail markalarına boykot oranı yüzde 80’i bulunca Coca Cola marketlerde ürünlerinin yer aldığı rafların üstüne, “Endonezya’da üretilmektedir” yazısı koymaya başlamış.
, “Bak biz ülkenizde istihdam sağlıyoruz, işsizliği azaltıyoruz. Ekonominizi canlandırıyoruz. Üretim yapıyoruz. Ülkenizde vergi veriyoruz. Cola’yı boykot ederseniz kendi ülkenize zarar verirsiniz” diyor.
, “Gazze’de olanlarla ilgilenme sen kendine bak, sen önemlisin, hayatını yaşa” diyor.
, “Gazze’de ölenler senin kardeşin, abin, ablan, annen, baban değil, sen de değilsin” diyor.
Bizde boykot oranı yüzde 24 seviyelerinde.
, demek ki
bizde ‘yani’lere aldanan çok.
Polonyalı Sanatçı İgor Dobrowolski soykırıma destek veren küresel markaların reklam afişlerini yeniden tasarlamış.
“Çocukları öldür arkandayız”
diyen her markanın afişine Gazze’den öldürülen çocuk ve kadınların resimlerini, yıkılan şehrin resimlerini koymuş ve sergilemiş.
toplumsal sorunlara duyarlı olmalı.
Herkes mesleği ve yeteneği ve imkânı ne ise onunla tepki göstermeli.
Sanatçı sanatıyla, siyasetçi makamıyla, patron ekonomik gücüyle, vatandaş satın almama
tercihiyle insan olmaya çalışacak.
sokakların ve caddelerin temizliğinden sadece temizlik görevlilerinin sorumlu olmadığı gibi.
herkese ait olan havanın suyun toprağın yine herkes tarafından temiz tutulma zorunluluğunun olması gibi.
toplumsal sorumluluk gereği herkesin gözü önünde yapılan bir haksızlığa herkesin müdahale etme zorunluluğunun doğması gibi.
Başka türlüsü yok bu işin.
Gerisi yalan dolan, aldatmaca, oyalama.
“Dostlar alışverişte görsün”
kafası
Bir hafta öncesine kadar dünya sadece Gazze’yi konuşuluyordu.
Gazze gündemden düştü, çocukların açlığı gündemden düştü, soykırım gündemden düştü.
İsrail yine mağdurları oynamaya başladı.
Kimin ekmeğine yağ sürüldü farkındayız ama bu da yetmeyecek onlara.
34 bin masumu öldüren hiçbir zalim uzun yaşayamaz.
İsrail ve ABD yenildi, onlar da farkında.
Bu hafta 15 üyeli Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi
Cezayir tarafından Filistin’in BM’ye tam üyeliğini talep eden karar tasarısı oylamaya sunuldu.
ABD’nin “
” oyu kullandığı tasarı, 12 “evet” ve 2 “çekimser” oy aldı. İngiltere ve İsviçre çekimser kalırken, konseyin geri kalan 12 üyesi lehte oy kullandı.
Güvenlik Konseyi’nde yapılan oylamada
veto kullanarak Filistinlilerin kuruluşa tam üyeliğini engelledi.
Bu ABD’nin BM’de yalnız kalmaya başladığının ilk resmi işareti.
Güç düşmeye başladı mı destek de gider.
ABD yalnız kaldıkça İsrail de uluslararası alanda yalnızlaşacak.
Rüzgâr tersine esmeye başladığında her şey değişir.
“Çocukları öldür arkandayız” diyen küresel şirketler ve markalar birer birer desteklerini çeker.
Suskun kalanlar konuşmaya başlar.
“Tahttan inince belli olur” demiş.
Uluslararası hukukun bu kadar zalimce çiğnenmesi ve göz yumulmasına devletler hem kendileri hem de halklardan gelen tepkiler yüzünden uzun süre sessiz kalamaz, görmezden gelemez.
Hukuksuzluk meşrulaştırılırsa,
normalleştirilirse ve cezalandırılmazsa Gazze’nin başına gelenlerin yarın başka bir ülkenin başına gelmeyeceğini kimse garanti edemez.
Bugün Filistin’de Gazze’de ve Doğu Türkistan’da Uygur Türklerine lazım olan hukuk yarın İsrail’e de lazım olacak, ABD’ye de Çin’e de.
Hukuksuzluğa göz yumanlara da.
“Aptal çoban sürüye kurt getirir.”
