|

Kadıköy sahafını yedi

Kitapseverlerin yakından tanıyacağı Kadıköy’deki İmge Sahaf geçtiğimiz hafta kapandı. Sahafın sahiplerinden Gökhan Demiray, “Bizim gibi kültür işleri yapanlar veya zanaat sahibi esnaf geri planda kalıyor. Gıda dışındaki herhangi bir sektörün bu dönüşümde ayakta kalmasına imkân yok” diyor.

Merve Akbaş
04:00 - 28/05/2023 Sunday
Güncelleme: 02:32 - 28/05/2023 Sunday
Yeni Şafak
Kadıköy’deki İmge Sahaf.
Kadıköy’deki İmge Sahaf.

Geçtiğimiz hafta sahaf Bahtiyar İstekli hepimizi üzen bir mesaj paylaştı sosyal medyada: “Bir sahafın son günü! Kadıköy’ün en büyük sahafı İmge Sahaf kira zorluğu sebebiyle kapandı! Barlar, meyhaneler Kadıköy Çarşısı’nı neredeyse yutmuş, İmge Sahaf arada, bir ada gibi kalmıştı; nihayet o da daha fazla rekabet edemeyerek kapandı! Sonumuz hayrolsun.” İmge Sahaf, kitap düşkünü olan, yazmak-okumakla bağ kuran veya sadece yolu Kadıköy’den geçenlerin bildiği bir mekân. Otuz yılı aşkın bir süredir de hizmet vermeye devam ediyordu. Peki, onun kapanmasına neden olan nedir? Semtlerin, mahallelerin, insanların, alışkanlıklarımızın değişimi diye kısa bir cevap verilebilir buna. Ancak mesele bununla da sınırlı değil. 90’lı ve 2000’li yılların başında kültürel bir muhit olarak öne çıkan Kadıköy’ün bugün en büyük problemlerinden biri de semtin merkezinde yer alan esnafın yeme-içme sektörüne yenik düşmesi. Artık her yerde tek tip esnaf, yani fast-food zincir mağazaları, kafeler, bubble tea’ciler ve barlar var. Bu durum bölgenin kira dengesini de değiştiriyor. Kadıköy denildiğinde aklımıza gelen mekânlar ise bir bir değişiyor. Bu dönüşümden nasibini farklı iş kollarında ticaret yapan esnaf alıyor. İmge Sahaf’ın sahiplerinden Gökhan Demiray’ı da tüm bu düşünceler aklımdan geçerken arıyorum. İlk sorum tabii ki meseleyi bir de ondan dinlemek için “Neden kapatıyorsunuz?” oluyor. Demiray, şunları söylüyor: “Temel olarak yüksek kira sorunuyla karşı karşıyayız. Bu doğrudan ev sahibi kiracı meselesi değil. Buradaki piyasayla alakalı. Kadıköy çarşısında yeme-içme, alkol bazlı mekânlar her geçen gün artıyor. Bu durum piyasadaki kira ortalamalarını da yükseltiyor.”

GIDA ÖNE ÇIKTI

Demiray’a “Bu kırılma nerede başladı, oranın esnafı olarak bunu gözlemlediniz mi?” diye soruyorum. Bunun arz talep meselesi olduğuna dikkat çekiyor ve şunları anlatıyor: “Hazır gıda üzerine kurulu bir ekonomimiz var bana kalırsa. Bizim gibi kültür işleri yapanlar veya zanaat sahibi esnaf geri planda kalıyor. Ortalama dükkân kiralarının 200 bin olduğu bir semtte turşucu veya çerçeveci açmanız çok mümkün değil. Gıda dışındaki herhangi bir sektörün bu dönüşümde ayakta kalmasına imkân yok. Ya dev bir marka dükkân açıyor ya da alkol odaklı mekânlar oluşuyor. Çarşı da bundan değişiyor.”

BİZ KİTABI SEVİYORUZ

Peki diyorum, başka bir yere taşınmak çözüm olabilir miydi? Demiray, “Küçük bir sahafı başka bir semtte, dükkânda devam ettirmek mümkün. Ancak bizim gibi çocuk kitabından müteferrikaya, gravüründen kartpostalına, gazetesinden takvim yaprağına kadar binlerce çeşitle yaşayan bir kütüphaneyi başka bir mekâna taşımak zaten yine benzer maliyetlere geliyor” diyor. Ardından da şu cümlelerle devam ediyor: “Merkezi olmayan bir semtte bir depoya taşımak isteseniz bile durum çok farklı değil. Nihayetinde kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde bu işe devam etmek demek, internet sahaflığı yapmak demek anlamına geliyor. Bu da insanlarla iletişiminizin kalmaması, azalması demektir. İnsanların bizi sevmesinin nedeni, bir aile bizim dükkâna geldiğinde dedesinden torununa herkesin kendi alanında dikkatini çeken bir şeyler bulmasındandır. İnsanlar burada kültüre temas ediyordu. Burada gördükleri üzerine hayatında yeni meraklar oluşturanlar vardı. Bunu yapamayacaksak kitap değil tarak da satabiliriz.”

Aklıma gelen bir diğer mesele, sahafın internet üzerinden satışının devam edip, etmeyeceği. Demiray, “Bu şartlarda çok tabii biçimde sahaflar buna mecbur kalıyor. Ancak internette bu iş ticarete dönüyor. Biz kitabı seviyoruz.” diyor.

Kitaplar güvende

Söz konusu yılların mekânı İmge Sahaf olunca, dükkândaki mevcut kitapların ne olacağını da merak ediyorum. Demiray, tüm arşivin çok güvendikleri bir kuruma verildiğini söyleyerek içlerinin bu konuda çok rahat olduğunun altını çizdi.

35 yıldır hizmet veriyoruz

İmge Sahaf, uzun yıllar önce yine Kadıköy’de Gökhan Demiray’ın dayısı Haluk Ceylandağ tarafından kurulmuş. Demiray ve bir arkadaşı üniversiteden sonra dayısının yanında bu işlere dahil olmuş. Demiray, “Kitapların içinde büyüdük. Annemizin, babamızın, dayımızın kütüphanesinin içinde yıllarımız geçti. Üniversite bitince zaten sahaf olan dayım ve başka bir arkadaşımla beraber bu işe girdik. 35 yıldır da güzel bir hizmet verdik” diyerek geçmiş günleri de yad ediyor.



#İmge Sahaf
#Kültür
#Tarih
#Edebiyat
1 year ago