Sinema salonları açıldı ama izleyici tercihini filmlerden yana kullanmadı. Birçok faktör etkili olurken yaz sıcakları, bayram tatili, yarı kapasite çalışma şartı gibi unsurlar manzarayı şekillendirdi. Temmuz’un ilk 3 hafta verilerini geçtiğimiz yıllarla kıyaslayınca, salonlarda beklenen bahar havasının güz dönemine kaldığı anlaşılıyor.
Salgın sürecinde aylarca kapalı kalan sinema salonları 1 Temmuz itibariyle açılmıştı. Araştırmalara göre ülkemizin en popüler kültürel faaliyetlerinden biri olan sinemalar heyecanla izleyiciyi bekledi. Ancak umut edilen gibi olmadı. 3 haftalık süreçte binlerce sinema salonunda 1 milyon 300 bin civarında bilet satıldı. Esasında her yıl Temmuz dönemi bilet satışları bu seviyelerde oluyor. Fakat uzun zamandır heyecanla beklenen filmlerin vizyona girmesi, neredeyse bir buçuk senedir salonların tam açık kalamaması düşünülünce bu veri az görünüyor.
Sinema salonlarının yarım kapasite ile çalışması, mesafe kuralları, bayram tatili, yaz mevsimi ve uzun zaman sonra dışarıda zaman geçirebilme ihtimali elbette insanları açık alanlara itti. Bu durumda, sinema salonlarında beklenen baharın güz dönemine kaldığını söyleyebiliriz. Eylül’de okulların açılması, tatil döneminin sonlanması ve salgın sürecinde aşılamaların somut karşılıklarının alınma ihtimali, sinema sektörünün umudunu diri tutmasının göstergeleri.
VERİLER NE SÖYLÜYOR?
Tabloyu netleştirmek için geçmiş dönem verileriyle kıyas yapmak gerekiyor. Box Office Türkiye verilerine göre ülkemizde sinema salonlarının açıldığı Temmuz’un ilk haftasında 19 film gösterildi ve 424 bin 117 bilet satıldı. 2019’da Temmuz’un ilk haftasındaysa 788 bin bilet satışı gerçekleşmişti. 2021’de Temmuz’un ikinci haftasında 23 film vizyondaydı ve 453 bin 28 kişi sinema salonuna gitti. 2019’un aynı döneminde bu sayı 637 bindi. Geride bıraktığımız hafta ise sinema salonlarında 500 bin civarı bilet satıldı. 2019’da Temmuz’un üçüncü haftasında sinema salonları 644 bin kişiyi ağırlamıştı.
Hızlı ve Öfkeli serisinden örneklemeye devam edelim... Sinema tarihinin gelmiş geçmiş en uzun ve en yüksek hasılat yapan serileri arasındaki yapımların sonuncusu Temmuz’da Türkiye’de vizyona girdi. Hızlı ve Öfkeli 9’un ülkemizdeki ilk üç günlük gişesi 181 bin... Oysa Hızlı ve Öfkeli 8, 2017’de vizyona girdiğinde ilk üç günde 682 bin kişi tarafından izlenmişti.
Manzaranın sinema üretimi cephesi de var. Zira özellikle yerli yapımlar, 2021 yaz dönemini planlamaya dahil etmedi. Salgının seyrinin tam kestirilememesi sebebiyle birçok proje ertelendi. Bu verilerle baktığımızda 2022’nin tam olarak sinemada canlanma yaşanacağı dönem olarak gösterilebilir.
DİJİTAL MECRA ETKİSİ
Olayın bir de dijital mecra boyutu var. Zira izleyici salgın sürecinde film izleme eylemini evinde ve dijital mecrada sürdürdü. Üretim de buna uyum sağladı. Birçok Hollywood filmi artık sinema salonlarıyla eş zamanlı olarak dijital mecrada gösterime giriyor. Son olarak Black Widow filminin Disney+’ta gösterilmesi ABD’de sinema salonu işletmecilerinin tepkisine yol açtı. Zira film, Marvel evreninin en düşük seviyeli açılış hasılatını elde etti. ABD’de 2 haftada 26,3 milyon dolar hasılat elde eden film aynı dönemde Disney+’ta ise 60 milyon dolarlık gelir sağladı.
BİLET FİYATLARI YÜKSELDİ
Tüm bu ahval ve şerait içinde bir de bilet fiyatlarına bakmak gerekli. Zira salgın süreci herkesin cebine de yansıdı. İzleyicinin tercihini belirleyen unsurlardan biri de ödeyeceği ücret. Bilet fiyat ortalamalarına baktığımızda son yıllarda sürekli artış göze çarpıyor. Box Office Türkiye verilerine göre 2009’da bilet ortalaması 9 TL idi. Bu fiyat 2015’te 11,2 iken 2020’de 17,21’e yükseldi. Şu an sinema salonlarında satılan biletlerin ortalama fiyatı ise 20 TL’nin üzerinde.
