|
Gül ve Erdoğan bir Kılıçdaroğlu etmez

İktidarın yerel seçim başarısına bakıp, ''Biz de iyi sosyolog ve siyaset bilimcilerle çalışmalıyız'' diyen CHP''liler listeye bir de AK Parti uzmanları eklemeli. En azından AK Parti''nin Cumhurbaşkanı adayı ve yeni Başbakan''ın kim olacağı netleşene kadar, yeni süreçte böyle bir kadroya ihtiyaç var CHP''de.

AK Parti içinde olup bitenlerin 13 yılda hiç olmadığı kadar, uzunca bir süre siyasete yön verecek olması bu adımı gerekli kılıyor.

Mesela bir Hakan Şükür, Abdullatif Şener, eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, ya da üçü birden CHP''de iyi iş görür.

17 Aralık darbe sürecinde Gül''e ''El frenini çek'' çağrısı yapan Mümtaz''er Türköne''nin de ''siyasetbilimcimaniplasyoncu'' kontenjanından bu listeye eklenmesi fena olmaz.

AK Parti''nin Köşk adayı, Başbakanlığı kimin devralacağı, Erdoğan seçilirse nasıl bir Cumhurbaşkanı olacağı konusunda Kılıçdaroğlu''yla öngörülerini paylaşırlar. Cemaatle işbirliği de soğumaya terkedilmemiş olur.

Partinin iki numarası Gürsel Tekin''in, Cumhurbaşkanı Gül''ün ''Bugünkü şartlar çerçevesinde gelecekle ilgili siyaset planımın olmadığını belirtmek isterim'' açıklamasından ''AK Parti Gül''ü emekli etmeyi planlıyor'' sonucu çıkartması CHP''nin böyle bir açılıma şiddetle ihtiyacı olduğunu gösteriyor.

''Adaylar AK Parti''yi tanıyor olabilirler ama anlamıyorlar'' itirazlarını duyar gibi oluyorum.

''Anlamayan''dan nasıl danışman olur, bu ne çelişki demeyin!

30 Mart sonuçlarını ''Kazanamadık ama başarılı olduk'' gibi aynı cümlede birbirini tekzip eden kelimelerle izah eden Kemal Bey bu zıtlıktan da mükemmel uyumu çıkarır.

Hem AK Parti''nin başarısının sırrını, partisinin nerelerde hata yaptığını enine boyuna analiz eden bunu da basınla paylaşan Binnaz Toprak gibi gerçeklerden kaçmayan sosyolog ve siyaset bilimciler zaten CHP''nin yönetiminde. Anlayanların yol gösterdiği yönetim, bir de AK Parti''yi bilen ama anlamayanları denese fena mı olur?

***

Şaka bir yana CHP için AK Parti politikaları değil, bizatihi kendisinin muhalefet malzemesine dönüşmesi, cemaatiyle, medyasıyla topyekûn Erdoğan muhalefetinin çaresizliğini özetliyor.

2007''deki 367 garabeti gibi bir kriz olur mu? Bunun hesabı yapılıyor. O gün karşı oldukları Gül''e bugün konjonktür gereği sahip çıkarak Köşk üzerinde bir kriz inşa etme çabasıyla süreci yönlendireceklerini sanıyorlar. Gül''ün açıklamasını, sırf bir niyet beyanı olarak okuyup, Erdoğan''ı vuracak bir malzemeye dönüştürenlerin, Gezi kalkışması, dershane tartışması, 17 Aralık darbe girişiminde iktidara vururken yüzünü Köşk''e dönenler olması bu çabanın nasıl bir niyet ürünü olduğunu ortaya koyuyor.

Gül''ün ''Siyaset planım yok'' derken, şartların altını çizmesi, ''Bu kez kriz olmayacak'' vurgusu yapması, Başbakanlık için AK Parti''yle istişareyi işaret etmesini ısrarla görmezden gelenler için ''Kardeşi Abdullah Gül''ü bitiren Erdoğan''dan siyaset üretme garabetiyle karşı karşıyayız.

Dahası Gül''ün erken bir Cumhurbaşkanlığı tartışmasıyla, kendisi üzerinden fitne girişimlerine nokta koyarken, çıkmaya başladığı denkleme ''Siyaset planım yok'' diyerek yeniden dahil olduğunu; bunu yaparken de ''Erdoğan sonuna kadar Köşk''e çıkmayı hak ediyor'' dediğini okumaktan acizler.

YENİ SÜRECİN FOTOĞRAFI KARDEŞLİK HUKUKU

Erdoğan dün bir kez daha ''Cumhurbaşkanı ile aramızda anlaşmazlık olmaz, biz aramızda halledebiliriz. Ülkemizde kaosa neden olabilecek hiçbir adımı atmayız'' dedi. Bu açıklamanın siyasi olmadığını birkaç saat sonra da Türkiye''ye gösterdi.

Gül ve Erdoğan, 23 Nisan oturumu için birlikte ilk kez Meclis''e gelerek yeni sürecin fotoğrafını verdiler. Kardeşlik hukukunun fotoğrafıydı bu. 2007''deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, öğrenci evlerinde Bülent Arınç''la işletilen bir hukuktu bu.

Uzağa gitmeye gerek yok. MİT Yasası''nda Gül''ün istediği Meclis denetimi AK Parti''li vekillerin itirazına rağmen Erdoğan''ın bastırmasıyla geçmedi mi?

Siyasi ahlakı olmayanlar, kardeşlik hukukunun politikada bir karşılığı olabileceğini anlayamazlar.

Kasetle gelen Kılıçdaroğlu ve bunu hiçbir zaman sorgulamayan muhalefet, 17 Aralık darbe sürecinde de kaset siyasetine sarıldı. Aynaya bakıp Gül ve Erdoğan''ı görmek istemelerinden daha doğal ne olabilir ki? Ancak boşuna bekliyorlar. Gül ve Erdoğan hatta tüm AK Parti bir olsa bu konuda bir Kılıçdaroğlu etmez. İçlerinden çıkacak birkaç isim de CHP''nin AK Parti danışmanı olur.

***

Gül''süz siyaset fotoğrafına bakıp, Erdoğan''ı AK Parti tabanıyla tehdide varan sahibine alan açma işlevi gören kimi çıkışlar ile ''İyi ama Gül, Gezi, 17 Aralık vs. gibi kritik virajlarda Erdoğan''ı yalnız bıraktı'' manasına gelen yorumlar ise iyi niyetli de olsa bu kardeşlik hukukunu hedefe koyuyor, ona zarar veriyor. Kardeşine kıyıp Cumhurbaşkanı, Başbakan olmuş biri olarak kim hatırlanmak ister ki?

Gül ya da Erdoğan! Türkiye''nin birinden birini tercih etme lüksü yok. Millet de bunu görüyor. Zaman safları sıklaştırma zamanı. Koşuşturan, terleyen bir Türkiye için.

10 yıl önce
Gül ve Erdoğan bir Kılıçdaroğlu etmez
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti