|
Yeni Türkiye"nin seçimi

30 Mart''ta hangi adaya oy vereceğimizin bir anlamı var mı? Kadir Topbaş''la Mustafa Sarıgül, Binali Yıldırım''la Aziz Kocaoğlu, Melih Gökçek''le Mansur Yavaş arasında bir tercih yapacağız, hepsi bu dersek, Kılıçdaroğlu''nun kurt işareti gibi samimiyetsiz bir cevap vermiş oluruz.

Biliyoruz ki Tayyip Erdoğan (AK Parti bile demiyorum) ve diğerleri arasında geçecek yarış. Yerel seçimden daha çok bir genel seçim olacak; iktidar için referanduma gideceğiz pazar günü.

Adayların, projelerin yarıştığı yerel seçimlerin referanduma dönüşmesi evet demokrasi için bir zafiyet. Ancak bu zafiyetin ilacı da sandıkta. Çünkü tablonun müsebbipleri de ironik ama diktatörlükle suçladıkları iktidarın adaylarıyla yarışıyor.

İlk kez muhalefet, darbeye teşebbüs edenlerin sunduğu imkanlarla, çizdiği yol haritasıyla sandığa gidiyor.

***

Yani?

Yanisi şu:

17 Aralık darbe girişiminin tezgahtarı Gülen grubu, ittifak yaptığı Kılıçdaroğlu, destekçisi medya ve sermaye için de 30 Mart referandum olacak. Çünkü;

Seçilmişlere yolsuzluk ve rüşvet iddiaları üzerinden siyasi suikaste kalkışan Fethullah Gülen''in örgütü ve bu yapıdan medet umanlarla demokrasi arasında seçim yapacağız.

''Sayın Başbakan bizimle uğraşma'' diye birinci sayfadan tehdit mektubu yayınlayan paralel yapının emanet gazetesi Hürriyet''le, meşru siyaset arasında tercih yapacağız.

Yüzde 50''sinin teveccühünü kazanan Başbakan''a ''Usta mezarına tükürecekler'' diyecek kadar alçalan, Usta''ya oy verenlere ''Bidon kafa, göbeğini kaşıyan adam'' diyen zihniyet ya da ''kendimiz'' için oy vereceğiz.

Dün ''odun'' dedikleriyle bugün ittifak yapanlarla, esir alınmaya çalışılan siyaset arasında tercih yapacağız.

Kılıçdaroğlu''nu yolsuzluk dosyasının önünde fotoğraf çektirdiği Sarıgül''ü aday göstermeye mecbur bırakan eski vesayeti ya da bağımsız siyaseti tercih edeceğiz.

MİT TIR''larına baskın yapıp ''Türkiye el Kaide''ye yardım ediyor'' manşetleriyle ülkesini arkadan vuranlara ya da milli menfaatlere mühür basacağız.

Heybesinde turplar biriktirip, siyasetçilere, iş adamlarına, gazetecilere şantaj yapan, tapeci örgütün mü yoksa milli iradenin mi bu ülkeyi yöneteceğine karar vereceğiz.

Mavi Marmara''da şehit düşen Furkan bir tarafta, ''Otoriteye saygılı olmak lazım'' diyen Pensilvanya''daki otorite bir tarafta olacak.

Suriye''deki mazlumlar, Mısır''da cuntanın şehit ettiği Esma, Somali''de, Arakan''da, Bosna''da, Gazze''de kök salmaya başlayan umut ile ''güneydeki sevilen ülkenin'' çıkarları önümüzde olacak.

***

Bütün bunların yanında ve hepsinden önemlisi barış ya da cenazeler için oy kullanacağız.

Oslo görüşmelerinin sızdırılması, MİT Müsteşarı Hakan Fidan''ı tutuklama girişimi, Paris suikastları ve son olarak paralel yapının Öcalan kasetleriyle sistematik bir şekilde hedef alınan çözüm süreci için tamam ya da devam diyeceğiz.

İlk kez Kürtler silahların gölgesi olmadan oy kullanacak.

İlk kez Türkler şehit cenazelerini saymadan sandık başına gidecek.

30 yıldır akan kanı durduran Cumhuriyet tarihinin en önemli projesi, Türkler ve Kürtlerin birlikte yaşama kararını oylayacağız. ''AK Parti olmadan da yürür'' diyenlere bakmayın, yerel seçimlerde Erdoğan''ın darbe alması, barış sürecinin bitmesi demek. Oslo görüşmelerinin sızdırılmasına, Paris suikastlarının MİT''in üzerine yıkılmasına çanak tutan CHP mi yoksa süreci ihanetle eş tutan MHP mi iktidara geldiğinde barış için adım atacak.

Pazar günü eski Türkiye ile yeni Türkiye belki de son kez sandıkta karşı karşıya gelecek. Gezi kalkışmasından sonra 17 Aralık''la bir kez daha diz çöktürülmek istenen Anadolu uyanışının devamı 30 Mart''ta çıkacak fotoğrafa bağlı.

***

Farkındayım hatları çok keskin bir tablo çizdim. Fakat çok değil, 7 yıl önce, 2007''de yüzde 47 oy alan AK Parti''ye kapatma davası açılmadı mı? Erdoğan''ı düşürmek için her yolu deneyen o vesayet, bugün devletin kılcal damarlarına kadar sızmış durumda. Daha da vahimi o gün görünecek kadar karşı taraftaydılar bugün içimizdeler. Dün Abdülkadir Selvi yazdı. AK Parti''ye açılacak kapatma davasında Anayasa''nın iki maddesine göre dosya hazırlamaya başlamışlar bile.

Erdoğan''ı bitirmek, Türkiye''yi karanlık bir tünele sokmak için her yolu deneyen ittifak, sınırlarımızı ihlal eden Suriye uçağının düşürülmesini ülke değil iktidar meselesine tevil edecek kadar gözünü kararttıysa AK Parti''yi kapatma kozunu da kullanır.

Kim ne derse desin AK Parti''yi sandıkta ya da mahkemede kapatmak, Erdoğan''ı düşürmek Türkiye''ye vesayet kilidini vurmakla eş anlamlı hale gelmiştir. Bu yüzden 30 Mart milletin yeni Türkiye''ye vereceği ilk somut cevap olacak. Fotoğrafı biz çekeceğiz, bu biraz da kendi fotoğrafımız olacak.

10 yıl önce
Yeni Türkiye"nin seçimi
Kara dinlilerle milletin savaşı
İktidar meşruiyetini yitirdi mi? Atatürk’ün rejimi değişti mi?
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm