|
Sosyal ve ekonomik meseleler...
Dikkat ederseniz, Cumhurbaşkanı Sayın Sezer'den tutun da, yeni kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi (AK-P)'nin genel başkanı Sayın Erdoğan'ın bütün derdi, ana sorunu "din ve lâiklik" olmaktadır.

Bu arada, bütün partiler, devlet sorumluları ve düşünürlerin, yıllardır üzerinde durup, yer yer de bir "itham" vasıtası kıldıkları bu konunun, öyle birkaç yıllık bir geçmişi yoktur.

Bizim, Batı ile ilişki kurup, Batı'yı taklidle işe giriştiğimiz, yüz yıldan fazla bir zaman itham, iftira ve telin vasıtası olarak karşımıza çıkmıştır!

Bu yolda bir değişim varsa, sadece, kelimenin "Arapçası"nın yerine, "Öz-Türkçesi"nin geçerli hale gelmesidir.

"İrtica" yerine, "gericilik" denmiş!

"Mürteci" yerine de "gerici" yaftası uydurulmuştur!

Ve sonunda;

"Vay gerici seni vay, sen ha, gericiliği hortlatmak mı istiyorsun?" diye geniş kitlelerin üzerine gidilmiştir.

Bu elim vaziyet, ikinci Meşrutiyet'te devam etmiş, Cumhuriyet'te, "Tek Parti sultası" ile sürüp gelmiş, yalnız 30'lu yıllardan sonra 46-47'ye kadar pek duyulmamıştır.

Çünkü o dönemde, etkili ve yetkili kimselerin borusu ötüyor ve "bu ülkede komünizm gelecekse, onu da biz getiririz" diyecek kadar totaliter; "bize 25 yıl yeter, dinin varlığını ortadan kaldırmak için" diyen "yobaz"lar ömür sürüyordu!

Yalnız, çok partili hayata geçince, olay yine alevlenmiş ve bir Başbakan, "Türkiye Müslüman'dır, Müslüman kalacaktır" dediği için, iktidarından onbir yıl sonra, bu cümlenin faturasını hayatıyla ödemiştir!

Fakat itham, tezvirat ve iskat olayları durmamış, her "etkin güç" temsilcisi, millî, manevî, ahlakî ve ailevî temel değerler bir tırmanma gösterdiğinde, yine aynı silaha sarılmışlardır.

Halbuki, dünya değişmiş, rejimler alt üst olmuş, birçok tiran ve sulta yönetimleri karanlıklar prensinin, mumyalar galerisine atılmıştı.

Fosillerin ömrü bitmişti.

Pigmelerin nesli tükenmişti.

Fakat üretip, dikilen; sulanıp sivrilen birçok "pre-historik" yöntemle, beyinlerin allak-bullak olmasına sebep olacak yeteneksiz alternatifler ileri sürülmüştür.

Buna rağmen, yine aynı sözler, aynı yakarışlar sürüp geliyor.

İnsanın aklına şu soru geliyor: Şikayet var, hasta ortada, bu lokal teşhisle, ne diye bir global tedavi uygulanmıyor?
#Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer
#Adalet ve Kalkınma Partisi
#AK Parti
#Recep Tayyip Erdoğan
#Sosyal ve ekonomik meseleler
23 yıl önce
Sosyal ve ekonomik meseleler...
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle