Emekliye ikramiye, imar affı, 183.5 milyar TL'lik alacağa yapılandırma ve varlık barışını da içeren kanun TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Önceki gece yarısı kabul edilen düzenlemenin bu ay sonuna kadar yürürlüğe girmesi bekleniyor. Düzenleme, 24 milyar liralık maliyetine karşın hazinenin elini güçlendirecek gelir getirici ciddi düzenlemeler içeriyor. Kamu alacaklarının yapılandırılmasında bu yıl sonuna kadar 15-16 milyar TL'lik gelir elde edilmesi bekleniyor.
PAKETTE NELER VAR?
50 milyar lira gelir beklenen ‘imar barışı’nı da içeren düzenleye son anda eklenen varlık barışının hedefi yurt içi ve yurt dışındaki 135 milyar liralık birikimler oldu. Düzenleme varlık barışı ve yeniden yapılandırmanın yanı sıra, emeklilere prim, stok affı, 65 yaş üstü aylığında artış, genç girişimcilere bazı teşvikler, kaydı silinen üniversite öğrencilerine af ve imar barışını da içeriyor.
REFORM PAKETİNE DİKKAT ÇEKİLDİ
AK Parti Ekonomi İşleri Başkanlığı tarafından parti teşkilatına gönderilen Mayıs ayı ekonomi bülteninde de reform paketine dikkat çekildi. Paketin Türkiye ekonomisinin dinamiklerini harekete geçireceği, 2023 hedeflerine güven ve istikrar içinde yürümesini sağlayacağı belirtildi. Paketin hem gelir dağılımı üzerinde olumlu etkiler yaratacağı, alım gücünü artırarak iç talebin artmasına ve ekonomik büyümenin desteklenmesine sebep olacağı hem de girişimcilere güven ve öngörülebilir bir yol haritası sunacağı bilgilerine yer verildi. Paketle 12 milyonun üzerindeki emekli, gazi ve şehit yakınlarına Kurban ve Ramazan Bayramlarında bin lira ikramiye verilmesi, yanı sıra üç aylık maaş alan 65 yaş üstü kesimlerin aylığının iki katına çıkartılması nimetlerin paylaşımında yaşlı nüfusun önceliğini ortaya koyduğuna dikkat çekildi.
- İSTİKLAL VE GÜVEN VURGUSU
- AK Parti Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın sunumuyla başlayan mayıs ayı ekonomi bülteninde “Reform paketi, Türkiye ekonomisinin dinamiklerini harekete geçirecek ve 2023 hedeflerine güven ve istikrar içinde yürümesini sağlayacaktır. Gider ve gelir unsurları dengelenmiş, büyüme etkisi olumlu olan bu paket ile toplum ve ekonomi kazandığı gibi kamu da kazanacaktır. Akılcı sosyal politikaların bereketi ile ekonomimiz büyümesini sürdürecektir” denildi.
İNSAN ODAKLI BİR PAKET
Her alanda insanı esas alan, insan odaklı ekonomi anlayışı ile hareket eden AK Parti’nin sosyal devlet alanında yeni tekliflerinin işlendiği belirtilen bültende, şu vurgu yapıldı: “Reform paketi, Türkiye ekonomisinin dinamiklerini harekete geçirecek ve 2023 hedeflerine güven ve istikrar içinde yürümesini sağlayacaktır. Gider ve gelir unsurları dengelenmiş, büyüme etkisi olumlu olan bu paketle toplum ve ekonomi kazandığı gibi kamu da kazanacaktır. Akılcı sosyal politikaların bereketi ile ekonomimiz büyümesini sürdürecektir. Ekonomi ile sosyal alan bütünlüğü, insan odaklı ve sosyal adaleti esas alan siyasetimiz tarafından desteklenmeye devam edecektir” ifadesine yer verildi.
KANGREN OLMUŞ SORUNLARA ÇÜZÜM
Son 50 yılın kangren olmuş¸ sorunlarını çözmeyi hedefleyen reform paketinde en dikkati çeken konulardan birinin imar barışı olduğuna işaret edilerek; şu vurgu yapıldı: Türkiye’de 25 milyon bina bulunmaktadır. Bunların yaklaşık yarısında (12-13 milyon) imar problemi bulunmaktadır. Yapılan bu reform paketi ile imar problemi yaşayan yapılara 'Yapı Kayıt Belgesi' verilecek. Burada esas amaç imarsız yapıların kayıt altına alınmasıdır."
- Sosyal devlet kavramı gerçek oldu
- AK Parti hükümetleri sosyal devlet kavramı olarak atılan adımları gerçeğe dönüştürdü. Sosyal yardım alanında kullanılan kaynak 2002 yılında 1 milyar 376 milyon TL iken, 2018 yılı bütçesinde 50,8 milyar TL oldu. Sosyal harcamaların bütçe içindeki oranı 2002 yılında yüzde 1,3 iken 2018 yılında yüzde 6,7’ye ulaştı. 2002 yılında sosyal yardımlardan faydalanan hane sayısı 1 milyon olurken bu rakam 2017 yılında 3 milyon 17 bin haneye çıktı. Yapılan bu sosyal fayda neticesinde yoksulluk oranları azaldı. Günlük 4,3 dolar altında gelirle yaşayan vatandaşların oranı 2002 yılında yüzde 30,3 iken oran yüzde 1,58’e düştü. Günlük 2,15 dolar altında gelirle yaşayan vatandaşların oranı 2002 yılında yüzde 3,04 iken 2015 yılında yüzde 0,06’ya indi.
