|

Akaryakıt kaçakçılığında sahtekarlığın bini bir para

Akaryakıt kaçakçılığında sahte yöntemlerin bini bir para. Akaryakıt ve LPG gibi gazlar, şeytanın aklına gelmeyecek yöntemlerle usulsüz olarak piyasaya sokuluyor. Devletin yüksek vergi kaygısı nedeniyle sağladığı istisnalar; kötüye kullanılan yöntemlerin başında geliyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 3/01/2018 Çarşamba
Güncelleme: 11:57 - 3/01/2018 Çarşamba
Yeni Şafak
Akaryakıt ve LPG gibi gazlar, şeytanın aklına gelmeyecek yöntemlerle usulsüz olarak piyasaya sokuluyor.
Akaryakıt ve LPG gibi gazlar, şeytanın aklına gelmeyecek yöntemlerle usulsüz olarak piyasaya sokuluyor.

Türkiye’de petrol ürünlerindeki kaçakçılık üzerine yapılan araştırmalar; nasıl yöntemler izlendiğini gözler önüne serildi. Akaryakıt ve petrol ürünlerinin yurda yasa dışı yollardan sokularak satılması, ihraç veya özel amaçlı kullanılması gereken vergisiz akaryakıt veya LPG’nin kaçak olarak pazarlanması ve petrol ürünleri üzerindeki vergi farklılıklarından yararlanmak amacı ile solvent, baz yağ ve atık madeni yağların akaryakıta karıştırılarak satılmasının en kolay yöntemler olduğu tespit edildi. Söz konusu yöntemlerin önünün açılmasında devletin ilgili birimleri arasındaki koordinasyonsuzluk ve vergi kaybı endişesi ile verilen imkanların suiistimal edilmesinin rol oynadığı dikkat çekildi.

TAŞIMACILIKTA İHTİYAÇ AZAMİ SINIRI GEÇİLİYOR

Yapılan araştırmalara göre; karayolunda kaçakçılık sınır geçişlerinde tır ve otobüslerin kendi ihtiyaçları için kullanmak üzere taşımalarına izin verilen azami yakıt miktarının üzerinde beyan edilenden fazlasının ülkeye sokulmasına dayanıyor. Tır ve otobüslerle sokulan akaryakıt ağırlıklı olarak Kapıkule, Habur, Cilvegözü başta olmak üzere hemen hemen bütün sınır bölgelerinde yaşanıyor. İzlenen yöntemde bir aracın yurt içinden gideceği sınır ülkenin öte tarafına yetecek kadar aldığı akaryakıtla geçiş yapıp, depolarını ve yedek depolarını o ülkede daha ucuza doldurup Türkiye’ye giriş yapması ve bu şekilde getirilen akaryakıtın sınır ilinde ucuz olarak satılması şeklinde yapılıyor.

DENİZDE DÜMEN ÇEVİRİYORLAR

Deniz yolu ile sokulan kaçak akaryakıtta ise çift liman yöntemi izleniyor. Buna göre Mersin Bölgesine indirilmek üzere örneğin Tüpraş Aliağa’dan Mersin’e götürülmek üzere alınan yakıt Antalya’da ya da başka bir bölgede boşaltılıyor. Aynı gemiye açıkta tekrar kaçak akaryakıt doldurarak, Mersin’e ‘Aliağa’dan geliyor’ gibi bir işlemle indiriliyor.

GÜMRÜKTE EKSİK BEYAN

İkinci yöntem ise gümrüklere yapılan eksik beyan ile oluyor. Bu kapsamda ithalat aşamasında gümrüklere gemide bulunan akaryakıt miktarından çok daha az beyan verilerek ithalat işlemi tamamlanıyor. Böylece beyan edilenden daha fazla akaryakıt yurda sokularak kaçak olarak satılıyor.

UCUZ VE UZUN VADELİ SATILIYOR

Yine Karadeniz’den Rusya, Bulgaristan ve Romanya’dan yüklenen akaryakıt yüklü tankerler gece Marmara, Karadeniz ve Ege’de uygun buldukları çeşitli yerlerde akaryakıtı kaçak olarak karaya indiriyor. Ya da önce daha ufak deniz vasıtalarına aktarıyor ve bu şekilde önemli miktarda kaçak akaryakıt piyasaya sokularak ucuz fiyat veya uzun vadeler ile satılıyor. Türkiye karasularında yaklaşık yılda 800 bin ton seviyesinde transit/vergisiz deniz yakıtı işlem görüyor. ÖTV'siz yakıtı kullanmayan tekneler karada satıyor.

  • Irak’a gidecekken G.Doğu’ya iniyor
  • Irak’a götürülmek üzere yurt içinden yüklenen akaryakıt veya LPG’nin bir kısmı veya tamamı Güney illerinde veya Güneydoğu illerinde boşaltılarak ucuza satılıyor. Bu usulsüzlükte şu yöntem izleniyor: “LPG tankerleri yakıtı sınırdaki ilde ucuza satıyor, tanker su dolu olarak sınırı geçtikten sonra tekrar kaçak akaryakıt veya LPG dolu olarak yurda giriş yapıyor.”

Yüksek vergiler kaçakçılığa itiyor

Petrol ürünleri üzerindeki vergi farklılıklarından yararlanmak amacı ile de kaçakçılık yapılıyor. Bu kapsamda vergi yükü akaryakıta oranla daha az olan solvent ve benzeri ürünler ithal edilerek kaçak yollardan akaryakıta karıştırılarak vergi kaybına neden olunuyor. Bir diğer önemli vergi kaçakçılığı konusu atık yağ / sintine geri kazanımı adı altında yapılan faaliyetlerin bir bölümünde gerçekleşiyor.

Tüp için gelen LPG otomobile satılıyor

Yine oto LPG- tüplü LPG vergi farklılığı ile de vergi kaybına neden olunuyor. Oto LPG ile tüplü LPG’de ton başına ÖTV farkından dolayı, aynı ürünün otogaz olarak mı yoksa tüplü veya dökme olarak mı satılacağı ise tamamen LPG dağıtım şirketlerinin inisiyatifine bırakılmış. Firmanın beyanı haricinde hiçbir kontrol mekanizması bulunmuyor. Ürünün rafineriden alımı veya ithalatçıdan temini sırasında yapılan beyana göre farklı ÖTV tahakkuk ettiriliyor.

#Akaryakıt
#Sahtekalrık
#dolandırıcılık
6 yıl önce