|

Varlık barışında ifade karşaması

Varlık barışındaki bazı ifadeler parasını Türkiye’ye getirmek isteyenleri endişelendirdi. Patronlar, düzenlemede yer alan yurtdışındakilere ‘vatandaş’ yurtiçindekilere “mükellef” söylemine açıklık getirilmesini istiyor. “Başkaca bir neden hali” ibaresi ile neyin amaçlandığı da sorgulanıyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 6/01/2017 Cuma
Güncelleme: 23:31 - 5/01/2017 Perşembe
Yeni Şafak

Hükümetin cari açığın finansmanının yanı sıra, yurtdışına herhangi bir nedenle sermayesini çıkarmış kesimlere yönelik başlattığı Varlık Barışı düzenlemesinde 31 Aralık 2016 tarihine kadar olan süre 30 Haziran 2017'e kadar uzatıldı. Ancak yasal düzenlemedeki bazı ifadelerin mükellefler üzerinde sorulara yol açtığı görüldü. Yeni Şafak Gazetesi'ne gelen e-postalarda Varlık Barışı ile ilgili patronların düzenlemede kafalarını karıştıran sorular yer aldı.



YURT İÇİNE FARKLI YURT DIŞINA FARKLI UYGULAMA


Yurtiçi varlık barışı uygulamasının sadece gelir/kurumlar vergisi mükellefleri ile sınırlandırılmış olması, yurtdışı için ise böyle bir sınırlandırmanın olmamasına dikkat çekiliyor. Bu kapsamda patronlar, “Yurt içinde para, altın veya benzeri varlığın kayıt altına alınması için eğer gelir veya kurumlar vergisi mükellefi değilseniz, varlık barışından yararlanamıyorsunuz. Yurt dışı için böyle bir sınırlama söz konusu değil. Yurt içi için neden böyle bir düzenleme yapılmış” sorusunu yöneltiyor. Bir başka soru ise düzenlemede yer alan yurtdışındakilere 'vatandaş' yurtiçindekilere 'mükellef' söylemi oldu.



“BAŞKACA BİR NEDEN HALİ”


Girişimciler, Türkiye'nin 15 Temmuz gibi bir ihanet girişiminden sonra ekonomiye ciddi bir rahatlama getirecek bu düzenlemeye tam güvenmek istiyor. Bu kapsamda da düzenlemede yer alan, “Madde hükmünden yararlananlar ve bunların kanuni temsilcileri hakkında, başkaca bir neden ile gerekli olması hâli saklı kalmak üzere” ibaresinin her yere çekilebileceği endişesini taşıdıklarını dile getiriyor.



YENİ ŞAFAK YAZDI MALİYE BAKANLIĞI DÜZELTTİ


Bu arada gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve kanuni defterlere kaydedilen taşınmazların, dönem kazancının tespitinde gelir unsuru olarak dikkate alınıp alınmayacağı konusu netleşti. Yeni Şafak Gazetesi bu konuya haber yaptıktan sonra Maliye Bakanlığı bir tebliğ ile durumu düzeltti. Bu kapsamda söz konusu varlıklar dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmeden çekilebilecek.


#Varlık barışı
#Cari açık
7 yıl önce