Ankara'da Meclis'i de bombalayan uçakların kalktığı Diyarbakır Üssü'nde görevli Albay Akgülay, Üs Komutanı Tuğgeneral Deniz Kartepe'nin Korgeneral Mehmet Şanver'in kızının düğününe katılmak için gitmesinden sonra üssün komutanlığını üstlendiğini kaydetti. Akgülay, 15 Temmuz akşamında şahit olduklarını şöyle anlattı:
“Saat 22.15'te 181'inci filo nöbetçisi Üsteğmen Alper Arslan aradı. Filo Komutanı Binbaşı Özdemir'in uçuş için uçağa gittiğini bildirdi. Hemen filoya gittim. Saat 18.00'dan itibaren kalkışlar yasaklanmıştı ancak kule, yasağın kaldırıldığını söylüyordu. Eskişehir'deki Birleşik Harekat Merkezi'ni aradım. Bize kalkış emri verilip verilmediğini sordum. Böyle bir emir ve uçuşun sözkonusu olmadığını söylediler. Telsizden uçakların pist başında ikaz beklemesini söyleyip, kuleye benden habersiz kalkış yapılmaması uyarısı yaptım. Uçaklarla telsiz irtibatı kurmaya çaıştım ancak cevap alamadım.”
“Uçaklar kalkmadan, Albay Ali Durmuş Ankara'dan aradı; askerin yönetime el koyduğunu söyledi. Bu sırada pistte kalkışa hazır olan 6 adet F-16 savaş uçağı tüm uyarılarıma rağmen izinsiz bir şekilde ardı ardına havalandı. Tüm geri dön çağrılarına rağmen dönmediler. Ayrıca üsse benden habersiz 100 kişilik özel kuvvet timi getirmişler. General Osman Nuri Gür saat 22.40'ta beni aradı. 2 nakliye uçağı ile birlikte birliğimde bulunduğundan habersiz olduğum 100 kişilik özel kuvvetin Ankara'ya gönderilmesini istedi. İzinsiz kalkan uçaklar nedeniyle tüm üssü kalkışa kapattım. Tüm pilot ve birlik komutanlarını 181'inci filoya topladım. Amacım herkesi toplu kontrol altına almaktı.”
“Saat 23.03'te ise Hava Kuvvetleri'nden Tuğgeneral Kemal Mutlum aradı. Özel kuvvetleri nakliye uçaklarıyla göndermemi istedi. O gün Erzurum'dan havalandığı halde Van'dan havalandığını zannettikleri İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın içinde bulunduğu uçağı, 182'nci filodan kaldırılacak F-16'lar ile Malatya'da iniş yapmaya zorlamamı istedi. Buna yetkim olmadığını söyledim. Telefonu General Özatak aldı ve 'Bizi dinleyeceksiniz, emrimizi yerine getireceksiniz' dedi.”
Albay Özkan Edip Akgülay, Ankara'daki Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın FETÖ'ye bağlı teröristlerce ele geçirilme teşebbüsü sırasında darbeci Tuğgeneral Semih Terzi'nin (Astsubay Ömer Halisdemir tarafından öldürüldü) saat 23.47'de kendisini aradığını söyledi. “Onu tanımıyordum. Bana 'Meydanı uçuşa kapatmışsın, birliklerimi göndereceğim' dedi. Bu yöndeki talimatın Eskişehir'den alınması gerektiğini söyledim. 'Salak! Birliğim taarruzda. Ben senin üstünüm, itaat edeceksin' dedi. Ben de küfrederek telefonu kapattım” diyen Akgülay, kendisinden habersiz Diyarbakır'daki üste tutulan 100 kişilik özel kuvvet askerlerinden 40'ının izinsiz şekilde nakliye uçağıyla havalandığını kaydetti. Kalan 60 askerin ise gece 7. Kolordu Komutanlığı görevlilerince alındığını belirten Akgülay, o askerlerin akıbetini bilmediğini belirtti. İzinsiz kalkan F16'ların düşürülmesi emrine ilişkin de bilgi veren Akgülay, şunları söyledi:
“Saat 05.15'te Eskişehir'den Tuğgeneral Recep Ünal'dan, Başbakanlık emri ile 2 adet F-16 uçağının kalkış emri verildi. Bu uçakların görevi Ankara'da uçan F-16'ların vurulmasıydı. Bu uçakların kalkışını hemen gerçekleştirdik. Ancak 1'inci Harekat Merkezi bu uçakları Malatya civarında tuttu. Darbe girişimine iştirak etmedim ve karşısında durdum. Pilotları birarada tutarak darbe girişiminde başka uçakların üsten kalkışını engelledim.”
