|

İlk işi ABD üslerini açmak olmuştu

12 Eylül darbesi, parlamento ve hukuku askıya aldı. CIA destekli darbeyle binlerce kişi gözaltına alındı, işkence gördü. Cuntanın ilk işi, Kıbrıs Barış Harekatı sonrası ambargo nedeniyle kapatılan ABD üslerini yeniden açmak oldu. Askeri anlaşmalarda sömürge ruhunun izleri yer aldı

Yeni Şafak ve
04:00 - 11/05/2015 Pazartesi
Güncelleme: 22:41 - 10/05/2015 Pazar
Yeni Şafak

Türkiye'de 1960 yılından sonra gerçekleşen 3 darbeden halk üzerinde en can yakıcı olan 12 Eylül 1980 darbesinin mimarı Kenan Evren'in 98 yaşında tedavi gördüğü GATA'da ölmesi, daha cenazesi mezara girmeden darbe dönemindeki günahlarının konuşulmaya başlanmasına neden oldu. Evren, 1980'de gerçekleştirdiği darbeyi kendi itiraflarına göre bir yıl önce planlamıştı. Ancak 'şartların olgunlaşmasını bekledik' sözleriyle bu bir yıllık süreyi beklediğini dile getirmesi 1979-1980 yıllarındaki siyasi ölümlerin daha da artmasına seyirci kaldığını ortaya çıkarmıştı.


'SENİN OĞLANLAR BECERDİ'

CIA'nın Türkiye İstasyon Şefi Paul Henze'ye dönemin ABD Başkanı Jimmy Carter darbeyi haber verirken, “Your boys have done it-Senin oğlanlar becerdi” şeklinde ifade kullanması da Türkiye'de 1980'lerde darbeci Evren ile CIA arasındaki ilişkiye ışık tutmuştu. Bu söz uzun yıllar 'CIA'nın oğlanları darbe yaptı' şeklinde anlaşılmıştı. Darbeden sonra 24 Ocak 1981 Kararları da ABD'nin dayatması olarak uygulamaya konulmuştu. Evren'in darbe gerekçeleri “Kaybolan devlet otoritesini yeniden tesis etmek için yönetime el koyduk” şeklinde olmuştu. Ancak, darbe ile ülkede önce yaşamı durdurmuşlardı. Siyasi partilerin yetkilerine son vermişlerdi. Parlamentoyu feshetmişler, anayasayı askıya almışlardı. Grevler yasaklanırken, gerekçeleri de “Atatürk ilkelerine yeniden güç kazandırmak” olmuştu. Devlet Güvenlik Mahkemeleri'ni kurarak, hukuk askıya alınmıştı. Onlarca insan tutuklanmış, onlarcası işkencelerde öldürülmüş, idam edilmişti. Beş general işe başladıklarının yedinci gününde yasalar getirmişlerdi. Öğretim üyeleri için 1402 düzenlemesi gibi. Ve bu yasaya dayanarak canlarının istediklerinin işlerine son vermişlerdi. Evren yayınladığı anılarında, “darbeyi 1979'da yapacaktık, şartlar oluşsun diye bekledik“ demişti. Öyle de olmuştu. 1 Mayıs 1977'deki olaylar, 1978'deki Kahramanmaraş, Bahçelievler'de TİP'lilerin katliamı, Çorum olaylarının katkı sunmak için yapıldığı dile getirilmişti.


ASKERİ TAVİZLER PEŞ PEŞE GELDİ

12 Eylül rejimi Türkiye'de sadece demokratik yaşamı sekteye uğratmadı. İlk iş olarak ABD'ye kaybettiklerini de kazandırdı. Türkiye'nin aleyhine işleyen ilişkilerin yolunu açtı. 1974 Kıbrıs Barış Harekatı sonrası ambargolar üzerine 1975'te kapatılan ABD üsleri açılmaya başlandı. İkili anlaşmalarla ABD'ye büyük tavizler verildi. Askeri anlaşmalarda sömürge ruhunun izleri yer aldı. En önemlisi de Yunanistan tekrar NATO'nun askeri kanadına alındı. Buna Türkiye itirazsız 'evet' demek zorunda kaldı. Hem de darbeden 1,5 ay sonra 20 Ekim 1980 günü.



Referandum sayesinde yargılanabildi


12 Eylül 2010 yılında yapılan referandumda anayasa değişikliğinin kabul edilmesiyle 12 Eylül Darbesinin sorumlularının yargılanmasını engelleyen geçici 15. Madde yürürlükten kaldırıldı. 8 Nisan 2011 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Evren ve hayatta kalan MGK üyesi Tahsin Şahinkaya hakkında soruşturma başlatıldı. 2012 yılı Ocak ayında tamamlanan soruşturma sonucu Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya'nın 'ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına' çarptırılmaları istendi. Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nden 2014 yılı Mart ayında alınan dava 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ne devredildi. 18 Haziran 2014 tarihinde 12 Eylül 1980'de TBMM'yi ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs suçundan müebbet hapis cezası verilmesine ve orgenerallik rütbesinin erliğe düşürülmesine karar verildi. Karar, temyiz edilirken Yargıtay aşaması henüz sonuçlanmadı.



Asker uğurlayacak


7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren için Ulusal Cenaze töreni düzenlenecek. Devlet Cenaze Törenleri Yönetmeliği'ne göre, ölen Cumhurbaşkanının aksi yönde bir vasiyeti yoksa ya da birinci derece yakınlarının farklı bir talebi Ulusal Cenaze Töreni düzenleniyor. Önceki gün vefat eden Kenan Evren'in farklı bir vasiyeti olmadığı ve çocuklarından aksi bir talep gelmediği için Dışişleri Bakanlığı Protokol Genel Müdürlüğü bugün Ulusan Cenaze Töreni için toplanacak. Kenan Evren için düzenlenecek Ulusal Cenaze Töreni programı Dışişleri Bakanlığı Protokol Genel Müdürü başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreterliği, Başbakanlık, Genelkurmay Başkanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı, Ankara Valiliği, Ankara Garnizon Komutanlığı ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı temsilcilerinden oluşan bir heyet tarafından hazırlanacak. Evren'in ailesinin henüz bir talebi olmadığı için bugün yapılacak toplantıda belirlenecek tören sonrasında Evren yine Devlet mezarlığında toprağa verilecek. Evren için Salı günü ulusal cenaze töreni düzenlenmesi bekleniyor. Evren'in cenazesi Salı günü GATA'dan cenaze aracı ile Genelkurmay karargahına getirilecek burada askeri tören düzenlenecek. Cenaze töreni, Ankara'nın yeni protokol camisi olarak da adlandırılan Ahmet Hamdi Akseki Camii'nde yapılacak. Törene, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı tören taburu ve bandosu katılacak. Evren'in naaşı, törenin ardından Devlet Mezarlığı'nda toprağa verilecek.



Annem ölürken bile 'Mustafam' diye inledi


12 Eylül'de idam edilen Mustafa Pehlivanoğlu'nun ağabeyi Oktay Fırtına, "Annem ölürken dahi 'Mustafam' diye inledi. Bunun vebalini kim verecek" dedi. Evren'in çok can yaktığını belirten Fırtına, "Mekanı cennet olmasın. Çok can aldın, ocakları yıktın. Çekeceksin" diye konuştu.



Ben ölenin arkasından konuşmam


Eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Kenan Paşa, Allah'ın huzuruna gitmiştir. Artık söyleyecek bir şey yoktur” dedi. Bozdağ, “Öncelikle Allah rahmet eylesin. Kenan Evren her insan gibi artık yaptıklarının hesabını, kendisi verecektir” diye konuştu. Ölenin arkasından olumsuz konuşan birisi olmadığını söyleyen Bozdağ, “O yüzden olumsuz konuşmak da istemiyorum. Ama herkesin de buradan ders alması lazım. Kim ne yaparsa yapsın, sonuç Kenan Evren'in başına gelen gibi olacaktır" dedi.



Geçmişin hatalarından ders çıkaralım


Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, “Kenan Evren öldü ama 12 Eylül anayasası bir çok defa değiştirilmesine rağmen halen yürürlüktedir. İnşallah 7 Haziran seçiminden sonra yeni, sivil ve özgürlükçü bir anayasa yaparak, o devri tamamen kapatmayı da cenabı Allah nasip etsin” dedi. Yılmaz, gelenek olarak ölen kişinin arkasından kötü konuşulmadığını belirterek, “Allah rahmet eylesin. ülkemiz çok acılar yaşadı. Geçmişin hatalarından dersler çıkartmak ve geleceğimizi bu zemin üzerinden inşa etmek durumundayız” şeklinde konuştu.



Allah'a havale ettik törene katılmam


Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Evren'in ölümü için düzenlenecek devlet törenine katılmayacağını söyledi. Zeybekci, şöyle konuştu: “1980 öncesi, Türkiye'yi o şekilde kurgulayanlar, Evren ve arkadaşlarına da böyle bir görev vermişlerdi. Yüz karası bir dönemdi. Bir onlardan, bir bunlardan asmak şeklindeki o faaliyetler ve acıların yaşandığı bir dönemdi. Her şeyi ile tarihe havale ediyoruz. Türk tarihine, milletine ve Allah'a havale ediyoruz. Başka diyecek bir şey yok.”



Halkta ciddi travma yarattı


12 Eylül 1980 askeri darbesi toplum üzerinde ciddi travma yaşattı.Bir milyon 683 bin kişi fişlendi, bunlardan bir milyon kadarı gözaltına alındı. 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı. 7 bin kişiye idam cezası istendi, 517 kişi idama çarptırıldı. 50 kadarı infaz edildi. bunlar arasında tutuklandığında yaşı küçük olan Erdal Eren için Evren 'şimdi ben bunu yakaladıktan sonra mahkemeye vereceğim ve ondan sonra da idam etmeyeceğim, ömür boyu ona bakacağım' sözlerini kullanmıştı. İşadamlarına gün doğmuş, yoksul halk kesimleri, emekçiler karanlıkta kalmıştı. Dönemin TİSK Başkanı Halit Narin, 'Şimdiye kadar biz ağladık işçiler güldü, şimdi sıra bizde” değerlendirmesiyle darbecileri olumlamıştı.



Yaşını büyütüp idam ettiler


Erdal Eren yaşı büyültülerek idam edilmişti. Yine aynı dönemde 71 bin kişi irtica ve komünizm propagandası yapmak suçundan, 98 bin kişi de örgüt üyesi olmak suçundan yargılandı. Bu yargılamalarda ciddi işkenceler oldu. Erzurum, Diyarbakır, Ankara bu işkencelerin en yoğun olduğu iller oldu. 14 bin kişi vatandaşlıktan çıkarılırken, 30 binden fazla insan mülteci olarak ülkeyi terk etti. İşkenceli yıllarda 300'den fazla insan öldürüldü. Bu kişilerden 200'e yakınının işkence sonucu öldürüldüğü belirlendi. 4 bine yakın öğretmen, üniversitede görevli 120 öğretim üyesi ve 50 kadar hakimin işine son verildi. İşkencelerin yaşandığı cezaevlerinde 300'ün üzerinde kişi hayatını kaybetti.







#Kenan Evren
#ABD Başkanı Jimmy Carter
#12 Eylül darbesi
9 yıl önce