Osmanlı’da kitabın toplumsal serüveni

04:0015/04/2025, Salı
G: 15/04/2025, Salı
Yeni Şafak
Görsel: Arşiv
Görsel: Arşiv

YUNUS EMRE TOZAL

Tarih boyunca kitaplar, yalnızca bilginin taşıyıcısı değil, bilginin sonraki çağlara aktarılmasında muhafızı ve düzenleyicisi olarak kültürlerin ve medeniyetlerin şekillenmesinde merkezi bir rol oynamıştır. Kitabın toplumsal rolü modern dönemlerde çoğunlukla bireysellik üzerinden okunuyor olsa da, kamusal düzenin ve otoritenin yeniden yapılandırılmasında da belirleyici olmuştur. Michel Foucault’nun bilgi/iktidar kuramı ışığında düşünüldüğünde, bilginin kimler tarafından üretileceğini ve kimin erişeceğini belirleyen iktidar mekanizmalarının bir parçasıdır kitaplar... Dolayısıyla, kitabın tarihsel rolü yalnızca içerdiği bilgiyle değil, bu bilginin nasıl dolaşıma girdiği ve kimler tarafından nasıl okunduğuyla da belirlenmiştir. Bu yönüyle kitaplar, denilebilir ki, medeniyetlerin hafızasını oluşturan ve entelektüel devamlılığı sağlayan temel unsurlardan biri olmuştur.


KİTAP KOLEKSİYONERLİĞİ

Dergâh Yayınları’ndan çıkan Osmanlı Kitap Koleksiyonerleri ve Koleksiyonları: İtibar ve İhtiras kitabı, Osmanlı döneminde kitap koleksiyonculuğunun nasıl bir prestij aracı haline geldiğini ve entelektüel sermayenin hangi mekanizmalarla korunduğunu derinlemesine inceleyen alanında nadide eserlerden biri. Osmanlı araştırmalarıyla takip ettiğimiz Hatice Aynur ve Tülay Artan tarafından derlenen kitap, Osmanlı kitap koleksiyonculuğunun farklı yönlerini ele alarak bilginin nasıl toplandığını, sınıflandırıldığını, dolaşıma sokulduğunu ve entelektüel miras olarak nasıl korunduğunu gözler önüne seriyor.


KÜTÜPHANELER NASIL KURULDU

Osmanlı’da vakıf kütüphaneleri entelektüel sermayenin bir sonraki nesle aktarılmasını sağlamasıyla öne çıkan eğitim kurumlarıydı. Kitabın ilk bölümünde, Osmanlı’da kütüphane kurma geleneğinin nasıl oluştuğunu ve bu sürecin hangi aktörler tarafından yönlendirildiğini okuyoruz. Özellikle Şeyh Vefa, I. Mahmud ve Cârullah Efendi gibi figürler, yalnızca koleksiyon oluşturmakla kalmayıp, kitapların kimler tarafından okunacağını ve hangi tür bilgilerin erişime açık olacağını da belirleyerek bilgi üretiminin yönünü tayin etmişlerdir. Yine I. Mahmud’un Ayasofya, Fatih ve Galatasaray Kütüphanelerini kurarken izlediği politikalar, Osmanlı kütüphanelerinde hangi eserlerin değerli kabul edildiğini ortaya koyuyor. Cârullah Efendi Kütüphanesi örneği üzerinden ise bir kütüphanenin nasıl inşa edildiği, kitap akışının nasıl sağlandığı ve koleksiyonun nasıl düzenlendiği ayrıntılarıyla ele alınıyor.


SARAYDAKİLER HANGİ KİTAPLARA ÖNEM VERİRDİ

Osmanlı kitap kültürünün en önemli kaynaklarından biri olan vakfiyelerde kayıtlı kitap listeleri, bizlere bilgiye erişimin hangi kurallar çerçevesinde şekillendiğini göstermesi bakımından önemli. Kitabın ikinci bölümünde Osmanlı vakfiyelerinde yer alan kitap listeleri incelenerek, Osmanlı elitlerinin hangi kitapları topladığı, bu kitapların nasıl sınıflandırıldığı ve vakıf sistemi aracılığıyla bilgi mirasının nasıl korunduğu tartışılıyor. İsmihan Sultan’ın vakfettiği 118 yazma eserin içeriği üzerinden, Osmanlı saray çevresinde hangi tür eserlerin rağbet gördüğü ve bu eserlerin nasıl bir bilgi düzeni oluşturduğunu analiz ediyoruz. Ayrıca Paris’ten Osmanlı başkentine getirilen kitaplara ilişkin listelerin incelenmesi, Osmanlı’da Batı’dan ithal edilen kitapların hangi temalar etrafında yoğunlaştığını ve modernleşme sürecinde nasıl bir yer tuttuğunu anlamamıza yardımcı olabilir.


KİTAP BİRİKTİRMEK VE PRESTİJİ

Kitabın üçüncü bölümünde Osmanlı’da kitap toplama merakının nasıl geliştiğine ve sahaf kültürünün bu süreçteki rolü ve özel koleksiyonların nasıl ortaya çıktığına dair önemli hikâyeler var. Bu hikayelere göre Osmanlı toplumunda bireysel kitap koleksiyonculuğu, entelektüel sermaye biriktirmenin yanında aynı zamanda bir prestij unsuru olarak görüldüğünü söylemek mümkün. 16. ve 17. yüzyılda Bursa ve Üsküdar’daki kitap koleksiyonları üzerine yapılan çalışmalar, kitap sahiplerinin meslekleri, sosyal statüleri ve kütüphanelerinin içeriği hakkında önemli veriler sunuyor. Üsküdar Mahkemesi sicillerinden elde edilen bilgilere göre kitap koleksiyonlarının genellikle dinî ilimler, tarih ve edebiyat eserleri etrafında şekillendiğini görüyoruz. Osmanlı Yahudilerinin kütüphaneleri ve Kudüs’te kurulan koleksiyonlar da, Osmanlı’daki farklı toplulukların bilgiye nasıl eriştiği ve onu nasıl muhafaza ettiğine dair bir izlek sunuyor.


SANAT SİYASET VE SANSÜR

Son bölümde kitap koleksiyonculuğunun bireysel bir entelektüel faaliyet olmanın ötesinde bir kültürel, sanat ve politik anlam taşıdığına değiniliyor. Osmanlı’daki kitap koleksiyonlarının entelektüel mirasa katkısı ve bilgi üretim süreçleri üzerindeki etkisini Safevi Şahı Tahmâsb döneminde Osmanlı coğrafyasına intikal eden lüks yazmalar üzerinden okuyoruz. Bu lüks yazmaları kimler niçin alıyordu? Osmanlı elitleri arasında sanatlı kitaplara duyulan ilgi nereden kaynaklanıyor? Ayrıca Safevi yazmalarının Osmanlı koleksiyonlarına dâhil edilmesi, Osmanlı-Safevi ilişkilerinin entelektüel boyutuna nasıl bir katkı sunmuş olabilir? Gibi pek çok soruya dair bir pencere sunuyor. Ayrıca, Kâtip Çelebi’nin Keşfü’z-Zünûn adlı eserinin Batı dünyasında nasıl alımlandığı ve farklı disiplinlerden nasıl değerlendirildiğini de bu bölümde okuyoruz.

Osmanlıda kitap, kütüphane ve sahaflık kültürüne harika bakış açıları sunan bu dev arşivlik eseri yayımlayan Dergâh Yayınları, yılın en önemli yayıncılık işine imza atmış diyebiliriz. Osmanlı entelektüel tarihine ışık tutan eser, yazma eserlerin nasıl korunup aktarıldığını ve Osmanlı bilgi sistematiğine dair metotları bizlere anlatırken, sansür mekanizmalarının nasıl işlediğine dair de ortaya tartışmalar açıyor. Özellikle “Osmanlı’da Kitap Yakma Hadiseleri” başlıklı bölüm, dönemin bilgi politikalarına dair önemli ipuçları veriyor ve entelektüel özgürlüğün sınırlarını ve bilgi üzerindeki kontrol mekanizmalarındaki tartışmaları günümüze taşıyor. Osmanlı entelektüel dünyasını anlamak isteyen herkes için ama özellikle de kütüphanecilik, edebiyat ve entelektüel tarih ile ilgilenenler için vazgeçilmez bir kaynak, bir başucu eseri niteliğinde.


#Osmanlı
#kitap
#toplum
#serüven