Bilecik'in Çukurören köyünde, hemen her evin balkonu ve çatısı ile bahçe duvarlarına kurutulmak üzere asılmış kırmızı biberler göze çarpıyor. Kurutulan biberler, öğütüldükten sonra İstanbul başta olmak üzere Türkiye'nin pek çok kentine gönderiliyor. Köy muhtarı Muhittin Dündar "Biberin coğrafi işaret belgesini de aldık. İyi Tarım Uygulamalarının Yaygınlaştırılması ve Kontrolü Projesi onaylandı. Proje 3 yıl devam edecek. Sofralara sağlıklı bir şekilde dağıtılıyor" dedi. Üretici Erkan Tozman ise "Biber markalaşıyor. Hem Bilecik'in hem de kendi köyümüzün tanıtımı için çok güzel bir şey" ifadelerini kullandı.
Kurutma mesaisinin 2-3 ay sürdüğünü söyleyen Dündar, "Kurutma, kasım ayının 20'sine kadar devam edecek. Biberimiz Türkiye'nin her yerine gidiyor. İstanbul ve Ege bölgesi ağırlıklı olarak gönderiliyor. Köyümüzde bu ürünümüzün pazarlamasını yapan 3-4 kişi var. Ona göre müşterisi var. Şu anda bir sıkıntımız yok." diye konuştu.
Dündar, "Her şeyde kullanılır. Bizim biberin özelliği, acı biber çok ama bu yemeğin lezzetini değiştirmiyor. Mesela bir acı biberi yersin. Yemeğin lezzetini anlayamazsın. Bu biberi yediğin zaman yemeğin lezzetini de alırsın. O yüzden çok tercih ediliyor." ifadelerini kullandı.
Köyde 100 dönüm alanda üretimi yapılan biberde sezonda yaklaşık 50 tona yakın verim elde edildiğini bildiren Dündar, şunları kaydetti:
"Fazlası olur eksiği olmaz. Biz üretimini artırmak için uğraşıyoruz. Projelerle inşallah daha çok artıracağız. Bu şekilde yapmazsak yeni nesil bunu kaybedecek. Biberimizin kaybolmaması için üretimi artırmamız lazım."
Üretici Erkan Tozman da biberin doğal olduğu için tercih edildiğini belirterek, "Genetiği karışmamış bir tohum. 150 yıllık bir tohum. Tadı diğer biberlerden çok farklı. Doğal olarak kurutulması nedeniyle tercih ediliyor. Bu sene daha fazla olmasını bekliyoruz. Biber markalaşıyor. Hem Bilecik'in hem de kendi köyümüzün tanıtımı için çok güzel bir şey. El yapımı pek fazla bir şey kalmadı." dedi.