Parayı seven ressam: Salvador Dalí

Yeni Şafak
01:0023/01/2019, Çarşamba
G: 23/01/2019, Çarşamba
Yeni Şafak
Salvador Dalí
Salvador Dalí

Bugün bile resimlerinin hikayesi ve hayatı, büyük ilgiyle merak edilen Salvador Dali, 84 yaşında bugün hayatını kaybetti. 20. yüzyılın en büyük ressamlarından biri olan Dali’nin n iyi bilinen eseri ise Belleğin Azmi. Fakat onu diğer ressamlardan ayıran bir özelliği var. O da parayı çok sevmesi.

20. yüzyılın en büyük ressamlarından biri o. Ressamlığın yanında heykelcilik, fotoğrafçılık ve film yapımcılığı ile de ilgilendi. Birçok filme, belgesele ve kitaba da konu oldu. Kimine göre deli, kimine göre ise dahi. Kim mi o? Tabii ki sürrealist ressam Salvador Dalí. 84 yaşında hayatını kaybeden Dalí’nin bugün ölümünün 30. yılı. Kalp yetmezliğinden ölen Dali, Figueres’te kendi adını taşıyan müzenin mahzenine gömüldü. 1974 yılında kurulan Dali Tiyatrosu ve Müzesi günümüzde hala hizmet veriyor.


Amerikan animasyoncu Walt Disney ile beraber yaptığı Destino adlı kısa çizgi film, 2003'te "en iyi kısa animasyon filmi" dalında Oscar adayı oldu.

1904 Katalonya doğumlu olan Dalí, 711 yılında İspanya'yı fethetmiş olan Mağribiler'in soyundan geldiğini iddia etti. Süslü ve cafcaflı olan her şeye, lüks hayata ve doğu kıyafetlerine olan düşkünlüğünü de "Arap kökeni"ne bağladı.

Dalí hayatı boyunca, sanatıyla olduğu kadar eksantrik giyimi, davranışları ve sözleriyle de dikkat çekmiş, bu durum kimi zaman, onun sanatını takdir edenleri de etmeyenler kadar usandıdı. Bu davranışların getirdiği kötü şöhret, Dalí'nin geniş kesimlerce tanınmasını sağlamış ve eserlerine duyulan ilgiyi arttırdı.

Dünyanın en iyi 7 fotoğrafçısı arasında gösterilen Ara Güler, duyduğunuzda çok şaşıracağınız pek çok ismin fotoğrafını çekti. En efsane çalışmalarından biri de Salvador Dali’ye ait.


“Dali’nin Paris’te oteline gittim, 101 numarada kalıyormuş. Kapısını açtım, bana bakıyor; “Niye benim fotoğrafımı çekmek istiyorsun?” dedi. “Çok meşhursun da onun için.” dedim. “Benim dakikam 25 bin dolardır.” dedi. “Güzel ama ben bir dakikada fotoğraf çekemem ki!” dedim. Beni tuttuğu gibi dışarı attı. O akşam bir Yahudi arkadaşımla yemeğe gittim.“Dali beni dışarı attı.” dedim, “O benim vaftiz babam.” dedi. “Ama sen Yahudi’sin o Hıristiyan nasıl olur?” dedim. “Sen karışma.” dedi, gitti konuştu. Ertesi sabah saat 11’de gittik. Dali bana bakıyor ben ona. “Senin fotoğrafını çekmeliyim. Adamakıllı bir fotoğrafın yok.” dedim. “Kimse yokken gel.” dedi. Ertesi gün saat onda gittim, üç gazeteci daha geldi. “Hani benden başka kimse olmayacaktı.” dedim. “Dur ben onları hemen salarım.” dedi. Elinde de gümüş saplı bir baston var. “Bilin bakalım, ziftin formülü nedir?” dedi. Kimse bilemedi. Formülü kafadan attı. “Benim adım Salvador Dali, bu bastonu ziftin içine sokar çıkarırım. Beş kuruşluk baston olur 50 bin dolar. Sen bunu yaparsan deli derler. Şimdi dediğimden ne anladınsa git onu yaz.” dedi. Üçünü birden toplayıp dışarı attı. O fotoğrafları o gün çektim.”

  • Parayı seven ressam
  • Sanat camiasındaki diğer ressamların aksine, Dali para kazanmayı severdi. Kendisi “Dolarları Avuçla” anlamına gelen “Avida Dollars” ismiyle anılırdı. Bunun sebebi ressamın birçok reklamda (Alka Seltzer, Lanvin Chocolates, Braniff airways, Vete Rano) oynaması, dünyanın en ünlü lolipop markası Chupa Chups için logo hazırlaması, zengin müşterilerine eserlerini açıklarken içinde yılan zehri bulunan boyalar kullandığını belirtmesiydi. Aynı zamanda ısmarlama tablolar yaptığı ve kendi yapmadığı tablolara imza attığı söylentileri de var.

Kardeşinin adını yaşattı

Salvador Dali doğmadan önce, annesi Salvador Dali adında başka bir çocuk doğurmuştu. Kardeşi Salvador Dali’nin ölümünden 9 ay sonra doğması ve ona çok benzemesi nedeniyle, annesi ölen çocuklarının yeniden doğduğuna inanmış ve ona aynı adı vermiştir. Daha da ilginci, Salvador Dali de ölen kardeşinin reenkarnasyonu olduğuna inanıyordu. 1973'te hiç tanımadığı kardeşi hakkında şöyle yazdı:


Okuldan uzaklaştırıldı

1922’de Madrid’e taşındı ve burada okula yazılan Dali, 1923’te geçici olarak okuldan uzaklaştırıldı, 3 yıl kadar bir süre sonra okulundan temelli kovulan Dali, çok geçmeden askere alındı.

Barselona'da ilk kişisel sergisini açtı. Resimleri eleştirmenler ve bazı çevreler tarafından ilgi ve şaşkınlıkla karşılandı. 1926'da Paris'te Picasso ile tanıştı. Sonraki birkaç yıl Picasso etkisi, Dali'nin resimlerinde net bir şekilde görülebilecekti.

Mart 1928’de Luís Montanyà ve Sebastià Gasch ile beraber, “Sanat Karşıtı Katalan Manifesto”yu yazdı. 1928 yılında Salvador Dali ve Luis Buñuel’in gördükleri bazı rüyaları birbirlerine anlatmalarıyla ortaya çıkan sürrealist film, deneysel sinemanın ilk örneği olarak kabul edilir.

İlham kaynağı eriyen bir peynir

Dali'nin belki de en çok tanınmış yapıtı, 1931 yılında yaptığı 'Belleğin Azmi' eseridir. 'Yumuşak Saatler' veya 'Eriyen Saatler' olarak da bilinen eserde, geniş bir kumsal manzarası önünde, eriyen cep saatleri resmedilir. Kimileri bunu katı ve değişmez zaman kavramına karşı bir protesto olarak; kimileri ise akıp giden zamanı gösterdiği şeklinde yorumlar. Daha sonra Dali bu resmin ilham kaynağını, sıcak ağustos güneşi altında eriyen bir peynir olarak yazdı. 'Belleğin Azmi', 1934 yılından bu yana New York'taki Çağdaş Sanat Müzesi'nde sergileniyor.

#Salvador Dali
#Belleğin Azmi
#Yumuşak Saatler
#Eriyen Saatler