|
Türkiye’nin nüfusu ve beklenen değişimler
Türkiye’nin 2019 yılı nüfusu açıklandı. Türkiye’nin nüfusu 2018 yılına göre 1.151.115 kişi artarak
83.154.997 kişiye ulaştı
. Nüfus artış hızı ise geçen yıla göre azalsa da
2019 yılındaki artış binde 13.9 oldu.

Türkiye, dünyada nüfusu en yüksek ülkeler içerisinde 18. sırada yer almakta ve dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 1.09’unu temsil etmektedir.
NÜFUSU EN YÜKSEK
İLLER VE İSTANBUL
Nüfusu en büyük iller sıralamasında İstanbul yine birinci sırada.
15.5 milyon kişiye ulaşan ve Türkiye nüfusunun yüzde 18,66’sını temsil eden İstanbul’u, 5.6 milyon kişi ile Ankara, 4.3 milyon kişi ile İzmir, 3 milyon kişi ile Bursa ve 2.5 milyon kişi ile Antalya takip etmektedir.
İstanbul’un nüfusu o kadar artıyor ki, iller alfabetik sırayla sonlardan hesaplandığında, İstanbul’un nüfusunun yaklaşık 30 ilin nüfusundan daha fazla olduğu görülüyor. Hatta İstanbul, dünyada birçok ülkenin nüfusundan daha kalabalık nüfusa sahip.
İstanbul, 15 milyon nüfusu olan Belçika’dan, 10 milyon nüfuslu Yunanistan’dan, Portekiz’den ve İsveç’ten daha kalabalık bir şehir.
Bu kalabalık nüfus
kilometrekareye düşen nüfustan
da belli oluyor. İstanbul’da kilometrekareye düşen nüfus 2.987 kişi iken en düşük nüfus yoğunluğuna sahip Tunceli’de, kilometrekareye düşen kişi sayısı 11.
Türkiye’de kilometrekareye düşen kişi sayısı ise 108 kişi
.

En önemlisi de Türkiye’de il ve ilçe merkezlerinde yaşayanların oranı, 2019 yılında yüzde 92,8 olurken belde ve köylerde yaşayanların oranı yüzde 7,2 olarak gerçekleşti. Bu rakamlar nüfusun büyük kısmının artık şehir merkezlerinde toplandığının göstergesidir.

NÜFUS ARTIŞI NE DİYOR?
Nüfus verilerine bakıldığında sorulması gereken sorular: Nüfus artıyor mu? Çalışma çağındaki nüfus artıyor mu? Yaşlı nüfus artıyor mu? Bu sorular bir yandan nüfusun yapısı ile ilgili olduğu kadar diğer yandan da bu nüfus için hangi politikaların uygulanması ve ne yapılması gerektiği konusunu da kapsamına almaktadır.

Türkiye’de bir yandan çalışma çağındaki nüfus artarken diğer yandan yaşlı nüfus da artıyor. TÜİK tarafından çalışma çağındaki nüfus olarak tanımlanan 15-64 yaş grubundaki nüfusun oranı, 2007 yılında yüzde 66,5 iken bu oran 2019 yılında yüzde 67,8’e yükselmiş durumda.

Diğer yandan çocuk yaş grubu olarak tanımlanan 0-14 yaş grubundaki nüfusun oranı yüzde 26,4’ten yüzde 23,1’e düşerken, yani doğurganlık oranı azalırken 65 ve daha yukarı yaştaki nüfusun oranı ise yüzde 7,1’den yüzde 9,1’e yükselmiş durumda.

Bu da artan nüfusun,
doğurganlıktan ziyade dışarıdan gelen nüfus ile gerçekleştiğini ve nüfusun yaş oranının yükseldiğini gösteriyor
.
ÇALIŞMA ÇAĞINDAKİ
NÜFUS VE TEDBİRLER

Çalışma çağındaki nüfus, ekonomi için en önemli kaynaklardan biri olduğundan bu nüfusun istihdam edilmemesi demek o kadar kaynağın atıl olması anlamına geliyor. Çalışma çağındaki nüfusa çalışma imkanları oluşturmak ve yüksek büyüme ihtiyacını karşılamak için istihdam dostu ekonomik büyümeye ihtiyaç var.

Son dönemlerde ne eğitimde ne de istihdamda olan gençlerin oranının yüzde 26,0 seviyesinde olması ciddi bir kaynağın atıl olması ve kullanılmaması anlamına gelmektedir. Türkiye için en önemli kaynak olan
çalışma çağındaki nüfus daha doğrusu nitelikli nüfus ve işgücü yani beşeri sermaye, sermaye kadar önem taşımaktadır.

Sermaye yoksunu Türkiye için nitelikli işgücünün ekonomik büyümeye katkısı daha da kritik hale geliyor. Hatta birçok ülkede aranan genç nüfusun bizim elimizin altında bulunması fırsat iken bu nüfusun kullanılmaması ciddi bir israftır.

Önemli olan genç nüfusun verdiği bu fırsatı verimli bir şekilde kullanmak ve yaşlı nüfus için de yeni politikalar geliştirmektir.

twitter.com/erdalkaragol
#nüfus
4 yıl önce
Türkiye’nin nüfusu ve beklenen değişimler
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset