Meyveden giysiye dönüşen egzotik bir markanın hikayesi

00:001/10/2010, Cuma
G: 3/09/2019, Salı
Yaşar Süngü

Hazır giyim markalarından Mango''nun kurucusu İsak Andic Ermay, Birleşmiş Markalar Derneği''nin (BMD) davetlisi olarak geldiği İstanbul''da, Türk perakende sektörünün önde gelen markalarının kurucu ve üst düzey yöneticilerine global bir deve dönüşen hayalinin dönüşüm hikayesini anlattı.*Aslında doğma büyüme İstanbullular.Aile içinde konuştukları için Türkçesi hala düzgün.14 yaşındayken kardeşi ve ailesiyle 1968 yılında İstanbul''dan İspanya''ya göç ediyorlar. Aile önce çok markalı-mağaza işine giriyor.Şans

Hazır giyim markalarından Mango''nun kurucusu İsak Andic Ermay, Birleşmiş Markalar Derneği''nin (BMD) davetlisi olarak geldiği İstanbul''da, Türk perakende sektörünün önde gelen markalarının kurucu ve üst düzey yöneticilerine global bir deve dönüşen hayalinin dönüşüm hikayesini anlattı.

*

Aslında doğma büyüme İstanbullular.

Aile içinde konuştukları için Türkçesi hala düzgün.

14 yaşındayken kardeşi ve ailesiyle 1968 yılında İstanbul''dan İspanya''ya göç ediyorlar. Aile önce çok markalı-mağaza işine giriyor.

Şans eseri olarak keşfettiği Türk bulüzünü ve şile bezinden yapılan gömlekleri ithal edip İspanya''da satıyor.

Yazın gömlek kışın Afgan paltoları derken satış ürünlerine kot gibi değişik pantolonları ekliyor.

Müşterisi o kadar artıyor ki 50 saniyede bir pantolon satmaya başlıyor.

*

Nasıl bu kadar büyüdüğünü eski eşine söylediği söz ile izah ediyor: Dünyanın her şehrinde bir mağaza açmak gibi bir rüyam var.

*

83 yılına kadar 7-8 dükkanı bulunuyor. Toptan satış yerine markalı satış yapmaya karar verince belirlediği iki ismin patenti için müracaat ediyor ancak kabul edilmiyor.

Bu esnada Filipinlere tatile gidiyor.

Sabah kahvaltıda yediği bölgenin yerel meyvesi olan mango çok hoşuna gidince mango ismini marka olarak almaya karar veriyor.

Mango ismi o tarihten sonra artık egzotik bir meyve olarak değil giysi markası olarak dünyada anılmaya başlıyor.

*

Önce bölgesel sonra global marka oluyor.

16 ortaklı bir aile şirketi olan Mango''nun 100''ün üzerinde ülkede 1700 mağazaları bulunuyor.

2010 yılına kadar yılda 150 mağaza açan firmanın bu yılki hedefi 450 mağaza. Her gün dünyanın herhangi bir yerinde birden fazla mağaza açıyor.

Yıllık cirosu 2 milyar avro. Şirketin 9 bin doğrudan, 25 bin de dolaylı çalışanı var. Müşterilerinin yüzde 90''nı kadın.

Ülkelerin mevsimlerine göre her modelin uzununu kısasını incesini ve kalınını üreterek aynı modeli aynı anda tüm dünyaya satıyor.

Satışı sağlayan 3 şartın çok önemli olduğunu düşünüyor: Ürünün kalitesi, fiyatın uygunluğu ve mağazanın yeri.

*

Global marka olma yolunda ilerleyen Türk şirketlere şu tavsiyelerde bulunuyor: Korkak olmayın, gidin diğer ülkelerde de mağazalarınızı açın.

Siz çok iyi biliyorum yüzde 100 başarılı olacaksanız, gerekli birikiminiz var.

Mağazalaşmaya, komşu ülkelerden başlayın.

ABD ve Çin yerine yakın Avrupa ülkelerini tercih edin.

Riskten daha da önemli olan doğru insanlarla çalışmak.

İş arkadaşlarınızla iyi iletişim kurun.

İşin sırrı global düşünüp yerel davranmak.

Her pazarda farklı, oraya uygun bakış açısıyla var olun.

İnternet üzerinden satışta gecikmeyin, gelecek sanal ticarette.

*

Modayı her şeyin güncelleştirilmesi olarak tarif eden Mango''nun kurucusu İsak, iletişim imkanlarının artmasıyla dünyanın küçüleceğini söylerken verdiği örnek küreselleşmenin ne olduğunu anlatmaya yetiyor: Türk yemeklerinin bu kadar güzel olmasına rağmen Mc Donalds''ın Türkiye''de nasıl kazandığına hayret ediyorum.

Hayret edilecek bir şey yok;

Türkler yerel düşünüp global takılıyorlar!

*

Neyi daha iyi yapıyorsun? sorusunu şöyle cevaplıyor: "İyi koku alıyor, etrafımdaki insanları iyi seçiyorum. Tutkulu olduğunuzda ve işinizi sevdiğinizde hiçbir iş zor gelmez.

Çalışmaya başladığınızda duramazsınız.

Bisiklete binmek gibi bir şeydir bu.

Durursanız düşersiniz.

Düşmemek için sürekli pedal çevirmek zorundasınız.

Yaptığım sadece bu".

Evet, yaptığı sadece bu…

Çanakta balın olsun, arı Bağdat''tan gelir. Türk atasözü