Yenisafak.com olarak Bilişim Zirvesi'16 etkinliğini yakından takip ediyoruz. Başbakan Binali Yıldırım, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Ulaşım, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan ve BTK Başkanı Ömer Faruk Sayan'ın da katıldğı etkinlikte 4. Endüstriyel Devrim konu alınıyor.
Öncelikle konuyu anlayalım, zira birçok kişi Endüstri 4.0 kavramını ilk kez duymuş olabilir...
- Endüstri 4.0 nedir?
- 4. Sanayi Devrimi olarak da adlandırılan bu terim, ilk olarak 2011 yılında Almanya Hannover Fuarı'nda kullanıldı. Üretim sektöründeki önemli endüstriyel devrimler sonrası ülkeler ve şirketler küresel boyutta yaşanan bu değişimlere ayak uydurmak zorunda kalmış ve artan rekabet koşulları arasında rekabet üstünlüklerini devam ettirebilmek amacıyla bazı stratejiler geliştirmişlerdir. Almanya'da gündeme gelen Endüstri 4.0 da bu stratejilerden birinin adıdır. Endüstri 4.0 temel olarak Bilişim Teknolojileri ile Endüstriyi bir araya getirmeyi hedefliyor.
İşte Zirve'de adından da anlaşılacağı üzere (Dijital evrim ile Endüstri 4.0) teknolojiyle harmanlanan yeni nesil sanayi tipi ele alınıyor. Etkinlikte en çok dikkat çeken oturumlardan bir tanesi Dijital Sanayi 4.0 ve 2023 Yolculuğu oldu. Söz konusu oturumda, bu alanda uzmanlaşmış isimler, konuyla alakalı görüşlerini bildirdi.
Hacettepe Teknokent'in Genel Müdürü İlyas Yılmazyıldız Başbakan Yıldırım'ın bu konudaki gayretlerine dikkat çekti ve eğitimin önemini vurguladı:
- Sayın Başbakan, ülkemizin gündemi inanılmaz yoğun olmasına rağmen Türkiye'nin 4. Endüstriyel Devrime geçmesi için büyük gayret gösteriyor. Eğitim konusuna büyük önem veriyoruz. Geçen yaz, çocuklara programlama öğreten 3 dönemlik eğitim açtık. En alt seviyeden Endüstri 4.0'a ilgi duyacak nesil yetiştirmeyi hedefliyoruz. Bu eğitimi her yaz açacağız.
- Ayrıca teknokent olarak bize gelen firmalarla yakından ilgileniyoruz. Çünkü ülkemizde büyük küçük önemli yetenek ve fikirlere sahip olan isimler var. Bunların değerlendirilmesi gerekiyor. Biz de bu arkadaşları ilişkili yerlere yönlendiriyoruz. Hacettepe teknokent olarak firmalarımızı Endüstri 4.0'a hazırlamaya ve adapte etmeye ve küçük yaştan itibaren çocuklarmızı eğitmeye önem veriyoruz.
Türkiye Bilişim Derneği yöneticilerinden Levent Karadağ ise, gelecekte mesleklerin değişeceğine değindi:
- Ardahan'da çocukken öğretmen olmak isterdik. Çünkü gördüğümüz tek meslek bizim için öğretmenlikti. Fakat gelecekte şu meslekler kaşımıza çıkacak: robot tamircisi, uzay hukukçusu, drone eğitmeni, dijital oyun mimarı, sanal gerçeklik tasarımcısı...
- Artık insanların bu değişime adapte olması gerekiyor. Örneğin yakın zamanda kodlama hareketi başladı. 2025'de 1 trilyon cihaz internete bağlı olacak. Evlerde bin 500 adet sensör olacak. Artık kodlamanın zorunlu ders olması gerektiği tartışılıyor.
- Biz 20 - 30 yıl sonra buralara geleceksek, çocukların önüne bu hedefleri koymak gerekiyor. Küçüklerimizin ufkunu açmak gerekiyor.
Dudullu OSB'nin Genel Müdürü Murat Fırat ise sanayicilerin gelişime ve değişime ne kadar açık olduğundan bahsetti:
- Bölgemizdeki sanayiciler gelişime açık. Bünyemizde toplam 2 bin 650 işletme var ve bunların hemen hepsinde internet kullanılıyor. Yakın bir zamana kadar internet kullanımı dahi yoktu. Hızlı bir gelişim var. İşletmelerimiz kendisi üretmekten ziyade devlet katkısı bekliyor. Bu konuda kamu imkanlarının biraz daha kolay erişilebilir olması gerekiyor.
- Boğaziçi üniversitesiyle birlikte teknokent kurmak istiyoruz. Böyle bir hazırlık içindeyiz. Bu bizim için umut vaat edici bir gelişme.
Oturumun moderatörü TTGV Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Ultav ise ABD'deki Tesla Motors örneğinden bahsetti. Ultav, Tesla'nın 5-6 yılda otomotiv sektörünü derinden etkilediğini, üretilen araçların otonom sürüş özelliklerine sahip olduğunu ve tamamen yazılım üzerine tasarlandığını, ayrıca Endüstri 4.0 için çok iyi bir örnek olarak gösterilebileceğini ifade etti.
Dikkat çeken bir başka oturum ise ülkemizdeki durumun ne durumda olduğunu sorgulayan 'Türkiye Endüstri 4.0'a hazır mı?' oturumu oldu. Siemens Türkiye yetkililerinden Ali Roza Ersoy, Endüstri 4.0'ın ülkemizde yaygın olarak bilinmemesine rağmen çalışmaların çoktan başladığına değindi:
- Türkiye henüz birkaç aydır Endüstri 4.0'ı konuşmaya başladı fakat aslında arka planda çalışmalar devam ediyor. Sadece henüz yaygın olarak bilinmiyor. Bazı üniversiteler bu alanda ders vermeye başladı. Örneğin Vestel aylar önce bu alanda çalışmalarını bitirdi. Çok sayıda teknokent kuruldu ve küçük yaşta bu yeni sanayileşmenin eğitimi veriliyor. Yeni nesil iş imkanları ve sektörler oluşacak.
Yine Siemens Türkiye'den Alper Başer ise Endüstri 4.0'ın ülkemiz için bulunmaz bir nimet olduğundan bahsetti:
- Son 1 sene içinde gerek kamuda gerek akademik anlamda bir farkındalık oluşturuluyor. Türkiye belki henüz hazır değil ama bu alanda emin adımla ilerliyor. Endüstri 4.0 kaçırılmaması gereken bir fırsat. Hatta bu fırsatı kaçırırsak nasıl tolare edebiliriz bilemiyorum.
- Endüstri 4.0'a, Nokia ve Kodak gibi firmalar örnek verilebilir. 10 sene önceye kadar dünya çapında oldukça popüler markaların şimdi ismi anılmıyor. Endüstri 4.0'a ayak uyduramayan işletmeler, yok olmaya mahkum olacak.
Esasen insanların aklındaki en büyük soru işaretlerinden birisi de bu... Konunun uzmanları üstüne basa basa 4. Sanayi Devrimi'nin işsizliği arttırmayacağını, aksine azaltacağını ifade ediyor. Ali Rıza Ersoy, bu durumu kısaca şöyle özetliyor:
“Endüstri 4.0 makinelerin birbiri ile iletişimde olacağı bir dönemi işaret ediyor. Makinelerle ilk defa tanışmayacağız ancak üretim sürecinde makinelerin bu kadar etkili olacağı bir dönemi ilk kez yaşayacağız. Burada istihdamın azalacağı korkusu yerini güvene bırakmalı. Çünkü bahsettiğimiz 4. Sanayi Devrimi, 20 yıl içinde oluşumu tamamlanması planlanan bir süreç ve Almanya dahi bu devrimle istihdamın yüzde 6 artacağına vurgu yapıyor. Yeni dönemde makineleri tasarlayacak, programlayacak, algoritmalarını oluşturacak insan gücüne de ihtiyaç olacak. Bu nedenle diğer sanayi devrimlerinde olduğu gibi bu devrim de bir istihdam kaynağı olacak."
