|

Kronik Türkiye gündemi

''Türkiyeli Rum'', ''Türkiyeli Türk'', ''Türkiyeli Ermeni'', ''Türkiyeli Kürt'' gibi tanımlamalar, ''Türk Rumu'', ''Türk Türkü'', ''Türk Ermenisi'', ''Türk Kürdü'' gibi absürd ve zorlama tanımlamalardan çok daha gerçekçi ve çok daha anlaşılabilir olduğu önerisini de bu vesileyle sunmaktadır.

Erkut Ayvazoğlu
00:00 - 18/10/2013 الجمعة
Güncelleme: 18:22 - 17/10/2013 الخميس
Yeni Şafak
Kronik Türkiye gündemi
Kronik Türkiye gündemi

Ülkemizin değişken gündemi hakikaten birçok farklı hassas konuları yine farklı bir vesileyle karşımıza çıkarabilen ve bunları da birbiriyle ilişkilendirilmiş olarak ele almamızı sağlayan dinamizmlerle doludur. Bu hem enteresan hem de çarpıcı bir tabloyu gözler önüne sermektedir.

Geçtiğimiz ay İstanbul-Cihangir''de renksiz olan merdivenler gökkuşağı renklerine boyanmış ve bu garip ''eylem'' Türkiye''nin bazı Batı illerinde de bu tür merdiven boyama faaliyetleriyle devam ettirilmeye çalışılmıştı. İlginç bir şekilde, bu olayın bir kaç gün sonrasında İstanbul-Şişli''deki Halaskargazi Caddesi''ni kesen Şafak Sokak''ın girişinde bulunan merdivenler kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce bordo-mavi renklere boyandı. Merdiven boyama gündemi, bu vesileyle 19 Ocak 2007 yılında Hrant Dink''in öldürüldüğü yerin yaklaşık 5 metre yakınında bulunmasından ötürü, hem akıllara -sözkonusu sembolik renklerden yola çıkarak- cinayetin katili olan şahsı getirtmiş, hem de Türkiye gündemi gerçeğinin bu iç içeliğine dikkat çekmiş oldu.

Yine geçtiğimiz ay Hrant Dink''in doğum günü vesilesiyle hakkında birtakım yazılar, sosyal medyada anmalar ve buna benzer küçük çapta etkinlikler düzenlenmiş ve böylelikle kendisi anılmış oldu. 17 Eylül Salı günü Hrant Dink davasının yeniden başlıyor olmasının da buna etkisinin olmuş olması muhtemeldir.

TÜRKLÜK VE TÜRKİYELİLİK

Hrant Dink, 15 Eylül 1954 yılında Malatya''da doğmuş, 1959''dan 19 Ocak 2007''deki öldürülme olayına kadar da İstanbul''da yaşamını sürdürmüştür. 1990''larda Marmara bölgesinde yayın hayatına başlamış olan Ermenice bir gazeteyi yönetmiş, Ermeni tarihini ele alan eleştirel bakış açısıyla makâleler yazmış ve 5 Nisan 1996''da da ilk Ermenice ve Türkçe yayın yapan AGOS gazetesini çıkartmıştır. Genel olarak Türkiye''de yaşayan Ermeni vatandaşların sorunlarını ele almış, Ermeni kültürü ve tarihi algısı ve anlatımına katkıda bulunmaya gayret sarf etmiş, tüm bunları sol-muhalif ve eleştirel bir bakış açısından sürdürmeye ehemmiyet göstermiştir.

Kendisine yönelik açılmış olan mâlum suçlamalar ve davalardan pek dikkat çekmeyeni ise, 2002 yılında Şanlıurfa''da bir sivil toplum kuruluşu tarafından düzenlenmiş olan bir panelde söylediği sözlerden ötürü hakkında açılmış olan (ve 2006 yılında beraat ettiği) davadır. 2003 yılındaki doğum gününden 3 gün önce (yani 12 Eylül 2003 tarihinde) AGOS gazetesinde bu konuya ve bugün (2013''de) yine gündemde olan bir sürü konu ve gündem maddesine de dolaylı olarak değinmiş bulunuyor Dink. ''Türkiyelilik'' kavramı üzerine yaptığı vurgulamalar ve saptamalar nedeniyle kendisi aleyhinde Şanlıurfa Savcılığı tarafından kovuşturma açılmış ve Şişli Cumhuriyet Savcılığı''nca da ifadesi alınarak Şanlıurfa''ya yollanmıştır.

''TÜRKİYELİ ERMENİ''

Dink, sözkonusu 13 Eylül 2003 yazısında ''Türkiyelilik'' konusuna gerekli vurguyu yapmak ve bu hususta yaşanılan sıkıntıyı ifade etmek adına ''Andımız'' meselesine dair de –ki geçtiğimiz günlerde sosyal medya''da ve ülke gündeminde ''Andımız kaldırılsın'' içerikli imza kampanyaları söz konusuydu–değinmiş bulunuyor. Kendisine yöneltilen bir soruyu ve buna verdiği cevabı samimiyetle okurlarıyla paylaşıyor Dink: ''Siz Ermeniler, okullarınızda ''Türküm, doğruyum, çalışkanım'' andını söylüyor musunuz, söylüyorsanız ne hissediyorsunuz?'' sorusuna Ermeniler adına degil kendi adına şöyle bir cevap verdiğini ifade ediyor Dink:

''Evet, bizim okullarımızda da her daim bu andı bize söyletiyorlar. Çocukluğumda bu andı söylerken ne hissettiğimi anımsamıyorum ama şimdi hissettiğim şu: ''Doğruyum, çalışkanım ama Türk değilim. Türkiyeli bir Ermeniyim.''

KİMLİK SORUNU VE IRKÇILIK

Türkiye''deki ulusal birliğin ırkçı bir Türkçülüğe ihale edildiğinden şikâyetçi olan Dink, Başbakan''ın Eylül 2003''de dile getirmiş olduğu Türkiyelilik kavramının kendisi gibi azınlık olan vatandaşlara da eşit birer Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları olduklarını hissettirebileceği bir kavram olduğundan destek çıkmaktadır. ''Türkiyeli Rum'', ''Türkiyeli Türk'', ''Türkiyeli Ermeni'', ''Türkiyeli Kürt'' gibi tanımlamalar, ''Türk Rumu'', ''Türk Türkü'', ''Türk Ermenisi'', ''Türk Kürdü'' gibi absürd ve zorlama tanımlamalardan çok daha gerçekçi ve çok daha anlaşılabilir olduğu önerisini de bu vesileyle sunmaktadır.

Sonuç itibariyle geçtiğimiz günlerde doğum günü vesilesiyle anılmış olan bir gazeteci, aynı zamanda bir başka gündem konusunun siyasî olarak suistimal edilmesiyle de gündeme gelmiş, fakat yine kendisinin 10 yıl önceki bir yazısı ile günümüz siyasî ve toplumsal olaylarına da binevi değinmiştir. Bu durum Türkiye''deki bazı sorunların (kimlik sorunu, ırkçılık, şoven militarist dayatmalar, anayasal uzlaşmazlık, hukuksuzluk-özgürlük algısı ve sorunu vb. konuların) kronikliğini maalesef gözler önüne sermektedir.

٪d سنوات قبل