2025 biterken…

04:0025/12/2025, Perşembe
G: 25/12/2025, Perşembe
Levent Yılmaz

Zorlu ve bir o kadar da belirsizliklerle dolu bir yılı daha geride bırakıyoruz. Açıkçası bu yıl başlarken zor geçeceğini tahmin ediyorduk fakat bu denli zor olacağını ve beklentiler kanalında kesintiye neden olacak şekilde ekonomiye etki eden ekonomi dışı gelişmeler yaşanacağını düşünmemiştik. O yüzden en baştan ifade edeyim ki tüm bu gelişmelere rağmen vaziyeti iyi idare ettiğimizi peşinen kabul ediyorum. 2025 yılına faiz indirimleri ile başlamıştık ve tüm yıl boyunca bu faiz indirimlerinin devam

Zorlu ve bir o kadar da belirsizliklerle dolu bir yılı daha geride bırakıyoruz. Açıkçası bu yıl başlarken zor geçeceğini tahmin ediyorduk fakat bu denli zor olacağını ve beklentiler kanalında kesintiye neden olacak şekilde ekonomiye etki eden ekonomi dışı gelişmeler yaşanacağını düşünmemiştik. O yüzden en baştan ifade edeyim ki tüm bu gelişmelere rağmen vaziyeti iyi idare ettiğimizi peşinen kabul ediyorum.

2025 yılına faiz indirimleri ile başlamıştık ve tüm yıl boyunca bu faiz indirimlerinin devam edeceğini öngörüyorduk. Öte yandan beklentiler enflasyonun da hızla düşmeye devam edeceği ve yılı %30’un çok altında bir seviyede bitireceğimiz yönünde şekillenmişti. Ancak Mart ayında başlayan İBB soruşturması ile birlikte yaşanan süreç hem enflasyon hem de faizler tarafındaki beklentileri bozdu. Merkez Bankası faiz indirimlerini sürdürmeyi bir kenara bırakın faiz artırmak zorunda kaldı ve artırılan faiz bir süre düşürülmedi. Gelişmeler enflasyon tarafını da olumsuz etkiledi ve yaşanan zirai don ile kuraklık gıda fiyatlarını yükseltince bu yılı maalesef %30’un üzerinde bir enflasyonla bitirmek zorunda kaldık. Ancak burada bir hakkı teslim edelim. Tüm bu olumsuz gelişmelere ve sürece rağmen üç haneye giden enflasyonun bu seviyelere inmesi hatta enflasyon beklentilerinin de düşmeye devam etmesi son derece önemli bir başarı.

2025 yılının bir diğer kazanımı da CDS yani risk primi tarafında oldu. Özellikle yılın son aylarında düşüşünü hızlandıran CDS’ler 200 puana kadar geriledi. Bu son derece önemli bir gelişme çünkü CDS’ler aynı zamanda Hazine’nin borçlanma maliyetlerini de etkiliyor. Yani CDS düştükçe daha düşük faizle borçlanıyoruz. Bugün Hazine’nin ödemek zorunda olduğu yüksek faizin geçmiş dönemde CDS’ler yüksekken yapılan borçlanmalardan kaynaklandığını unutmayalım.

Cari açık tarafında ise gelişmeler oldukça müspet. Ekim ayında cari denge 0,5 milyar dolar fazla verdi. Yıllık cari açık 22 milyar dolar ile sürdürülebilir seviyelerde kalmaya devam etti. Ekim 2025 itibarıyla cari açığın GSYH’ye oranı %1,4 oldu. Yıl başında bu oran %1 seviyesindeydi. Ancak 2024 başında %2,3 ve 2023 başında %5,3 olduğunu unutmayalım.

Diğer yandan Merkez Bankası rezervleri konusundaki tartışmalar da bu yıl yerini sakinliğe bıraktı. “Swap hariç net rezerv” tartışması tamamen kapanırken brüt rezervler tarihi yüksek seviyelere çıktı. 12 Aralık itibariyle brüt rezervler 190,8 milyar dolar olurken swap hariç net rezerv ise 66,2 milyar dolara kadar çıktı.

Elbette bu kazanımları elde ederken uygulanan programın yan etkileri de var. Özellikle finansmana erişim ve finansman maliyeti konusu reel sektörü zorlamaya devam ediyor. Artan konkordato sayıları, yükselen takipteki alacak oranları ve karşılıksız çek miktarı verilerini de yakından takip etmek gerekiyor.

Verileri ve örnekleri artırmak mümkün. Ancak genel itibariyle zorlu bir yıla rağmen makro ekonomik verilerdeki müspet görünümü ön plana çıkarmak gerekiyor. Çünkü bu toparlanma önümüzdeki dönemde işimize yarayacak.

#Ekonomi
#Faiz
#Levent Yılmaz