|

Cebrail’e kulak kesilmek

Öncelikle Cevdet Karal, baktığı, işittiği, düşündüğü her şeyde saklı duran şiiri bulup çıkaran bir şairdir diyebiliriz. Son şiir kitabı Büyük Kekeme ve Cebrail’in Yakarışı Karal’ın aslında önceki şiir kitaplarının da devamı gibidir.

Ömer Yalçınova
04:00 - 15/02/2021 Pazartesi
Güncelleme: 12:45 - 15/02/2021 Pazartesi
Yeni Şafak
Cevdet Karal şiirinin ilerlediği iki farklı hat, birçok noktada kesişir ve büyük bütündeki yerini alır.
Cevdet Karal şiirinin ilerlediği iki farklı hat, birçok noktada kesişir ve büyük bütündeki yerini alır.

Cevdet Karal’ın şiir kitaplarını ikiye ayırarak düşünebiliriz. Birinci gruptaki kitaplar Cesedi Nereye Gömelim ve Alışveriş Listesi’dir. Bu kitapların başlangıcını Hilkatin İlk Günleri’ne kadar götürebiliriz. Diğer grupta ise Uzun Sürdü Hazırlığım, Sevgililer ve Bir Daha Sevemeyecekler İçin Küçük Şiirler ve Diğerleri kitapları vardır. Bunları da Horozlu Ayna ve Ölüm’e kadar uzatabiliriz. Keskin bir ayrım değildir bu. Arada kalan veya her iki grubun özelliklerini taşıyan kitapları da vardır. Uzun Sürdü Hazırlığım o türdendir mesela. Veya yeni şiir kitabı Büyük Kekeme ve Cebrail’in Yakarışı da öyle.

Büyük Kekeme ve Cebrail’in Yakarışı adeta Alışveriş Listesi’ne bir cevaptır. Onun bir devamı da diyebiliriz. Daha da doğrusu, birisi içse, diğeri dıştır. Büyük Kekeme’de Cevdet Karal içe yönelir. Alışveriş Listesi ise adeta çağımızın bir fotoğrafıdır. Sadece fotoğrafı değil. Cevdet Karal tespitlerde bulunur, yorum yapar. Sadece tasvir değildir yani onun şiiri. Cevdet Karal tespit, eleştiri ve yorumu bir yönetmenin kamerayı kullandığı gibi kullanır. O, bazı görüntüleri büyük, bazılarını ise küçük açıyla verir. Bazen yakınlaştırır görüntüyü, bazense uzaklaştırır. “Söz, kamera oluyor avucumda”. Alışveriş Listesi’nde bu tekniklerin tamamını görebiliriz. Aynı tekniği iç dünya için kullanmak mümkün değildir. Bu yüzden iç dünyaya yönelik işaret taşıyan şiirlerde imge, sembol ve teşbihler devreye girer. Biraz da dini ve mitolojik unsurlar. Alışveriş Listesi’nde okuduğumuz dışın içi için şair, Büyük Kekeme ve Cebrail’in sesine ve söyleyişine ihtiyaç duyar.

DÜNYA BİR AVM SALONU


Alışveriş Listesi’ndeki “1 adet Tanrı kıyma makinesi” mısraı bu yüzden Büyük Kekeme’de de geçer. Mısraın geçtiği şiirin ismi de anlamlıdır: “Ölüm Meleği Alışverişte”. Alışveriş Listesi’nde dünyanın bir alışveriş merkezine dönüşünü okuruz. Her şey alınıp satılmaktadır burada. Buna tanrı kıyma makinesi de dahildir. Tanrı çünkü bu yüzyılda kıyılan bir şey haline gelmiştir. İnsanlar tanrıyı bir alışveriş malzemesinden ayrı düşünmez olmuşlardır. Tanrının çekilip gittiği, umursanmadığı, hakikatinden uzak kalındığı bir yüzyıldır bu. Şair, bunların tamamını, “yalnızlığımıza döneceğiz” diyen persona için yazar. Yalnızlığın nedenlerini saymaktır bir nevi Alışveriş Listesi. Yalnızlıktan oluşan partiye hazırlıktır bu liste. Büyük Kekeme’de ise, bu yalnızlığa çekilen personanın haykırışını, dış dünyada bulamadığı Tanrı’yı, iç dünyada arayışını okuruz. Gücü buradan gelir. Sıkılan Cebrail, konuşmak ister. Sıkılmasının ve konuşmak istemesinin sebebi, Alışveriş Listesi’nde ayrıntılı anlatılan “evren”dir. Cebrail’in deyişiyle: “İn cin/ Top oynuyor şimdi/ Avlusunda evrenin/ Dostlarımın ölü hepsi”. Cebrail’in dostları elçilerdir: Adem, Nuh, Musa, Muhammet, İsa’dır.

CEBRAİL’E DAİR

Şairin Cebrail’i konuşturması ilginçtir. Cebrail bilindiği üzere vahiy meleğidir. Peygamberlere Allah’ın emir ve hükümlerini bildiren melek… Alışveriş Listesi’nde işte bu vahyin ortadan kaldırılışını okuruz. Cebrail vahyi peygamberlere getirmiştir. Peygamberler de onları insanlara tebliğ etmişlerdir. Dostturlar çünkü onlar. Fakat dünya “lüks otomobil itaatkarlığı”, “Allah affetsin etiketli az dindar insan günah işleme belgesi”, “Yoksullara dağıtılmak üzere/ Bilek kesmeye elverişli incelikte kredi kartları” ve “Yoksullarla aynı Allah’a inanmama ayrıcalığı”nın yaşandığı bir yere dönüşmüştür. Vahiy, kendine bu dünya içinde yer bulamamaktadır. Böyle bir dünyaya verilecek karşılık veya böyle bir dünyada yapılacak şey, -yine “Cebrail’in Yakarışı”ndan- “Ateşteki balçık,/ Tarladaki gelincik biçimine/Bürünmüş kelamı alayım// Bir yarı delinin, tutkulu şairin/ Yüreğine fısıltıyla bırakayım” mısraında söylenendir. Bu “kelamı” Cebrail ayrıca “ressama”, “yönetmene”, “dilsizlere” de bırakmak ister. Sanatçıların ve bu kişilerin peygamberlerin varisleri olarak görüldüğü düşünülebilir, Büyük Kekeme’de. Kitabın diğer şiirlerinde de melek, şair, peygamber, aşık, seven, ressam ve müzisyenle, diğer ifadeyle seküler dünyaya değil, inanç ve sanat dünyasına ait figürlerle şairin konuşması, onları konu edinmesi, misal vermesi ve düşünceleri için kıstas kabul etmesi de bu yüzdendir. Alışveriş Listesi’nde bunlara yer yoktur. Büyük Kekeme’de seslenilen ve konu edilen kişiler, Alışveriş Listesi’nde “Yüklenip bunca şeyi/ Yalnızlığımıza döneceğiz/ Gerek yok bagaja poşetlere/ Göz torbalarımıza sığar hepsi” diyen kişilerdir. Bu noktada Mehmet Sabri Genç’in Sanatın Seyri kitabında geçen şu cümlesini hatırlayabiliriz: “Ruhunu, aklını yitirmiş bir toplumun uyarıcıları, habercileri sanatkârlarıdır.”

BÜYÜK KEKEME’NİN DÜNYASI

Buraya kadar Büyük Kekeme’nin neden Cevdet Karal’ın kitapları arasında birinci gruba dahil edilebileceğini inceledik. Bu şiirler duyguyla birlikte modern kahramanın mücadelesini anlatması, toplumun içinden geçmesi, tarihi devreye sokması, düşünmesi, tespitlerde bulunması, eleştirmesi bakımından epik damarı da ağır basan şiirlerdir. Konular da çeşitlenir bu tür şiirlerde. “Şair XUİ”nin, “Yoldaş Mao”nun, “Adnan Menderes”in, “Ressam Yves Tanguy”un portreleri; ölüm, şiir, yazmak, okumak, aşk, sevmek, kuram, felsefe, edebiyat ve belgesel gibi çeşitli konular, Büyük Kekeme’ye davet edilir. Bu bir davettir. Yoksa onların şiirini yazmak değil. Cevdet Karal baktığı, işittiği, düşündüğü her şeyde saklı duran şiiri bulup çıkaran bir şairdir. Konu, içinde bulundurduğu şiir nedeniyle, Cevdet Karal şiirine davet edilmiştir. Şunu söylemek istemiyoruz: “Konu önemli değil, şair söyleyeceği şeyi, herhangi bir konu bağlamında söyler. Söyleyeceği şey hazırdır. Konu onun bahanesi olur.” Hayır, öyle değil. Karal şiiri arar. Farklı konulardan çıkarır onu. Bu yüzden, bazen düzyazı sesine müracaat eder. Bazen de “Limon ve Yaratıcılık”ta olduğu gibi deneme havasında bir şiir yazar. Bu arayış, şiirin ne söylediğine şairin kulak vermesidir aslında.

Büyük Kekeme’de mesela Sevgililer ve Bir Daha Sevemeyecekler İçin’deyle bağlantısı olan şiirler de vardır. Bu yüzden Büyük Kekeme’ye Cevdet Karal şiirinde mevcut olan iki hattın kesiştiği noktalarda da durur demiştik. Kesişme noktalarına bir örnek “Sen aşkı unuttun!/ İçime bu cümleyi,/Üfledi Tanrı” mısralarıdır. Öyleyse şu sonuca ulaşabiliriz: Cevdet Karal şiirinin ilerlediği iki farklı hat, birçok noktada kesişir ve büyük bütündeki yerini alır. Bu bütün, diğer küçük bütünlerden oluşur. İlk grup kitaplardaki konu bütünlüğü, diğer grup kitaplardaki duygu bütünlüğüyle birlikte büyük bütünü oluşturur.

#Cevdet Karal
#Kekeme
#Cebrail
3 yıl önce