Kemiği oluşturan hücrelerde başlayan Osteosarkom yani kemik kanseri, daha çok 10-20 yaş aralığında görülüyor. Diz çevresinde görülen kötü huylu bu tümörlerin sıklıklı hızlı büyüme döneminde ortaya çıktığına işaret eden SBÜ Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Ozan Beytemür, sözkonusu kemik ağrılarının büyüme ağrısı olarak değerlendirildiğini, bu nedenle de tanı için geç kalındığını söyledi.
Kötü huylu kemik tümörlerinde tanı geciktikçe tedavinin zorlaştığını aktaran Beytemür, “Herhangi bir travma olmadan gelişen, sıklıkla aynı bölgeyi tutan, istirahat halinde de devam eden bu ağrılarda vakit kaybetmeden hekime başvurmak gerekiyor” dedi. Beytemir, hastalığın detaylarını Yeni Şafak için yazdı.
BU AĞRILARI İHMAL ETMEYİN
Toplumumuzda kemik tümörleri diğer tümörlere göre oldukça nadir görülüyor. Tanı konulan bu tümörlerin yüzde 80’i iyi huylu kemik tümörüdür. Hastaların bir kısmı ağrı ve şişlik gibi şikayetler ile başvururken, bir kısmı da travma gibi başka nedenlerle çekilen röntgenlerde tesadüfen saptanıyor.
DİZ ÇEVRESİNE DİKKAT
Osteosarkom olarak adlandırılan kötü huylu kemik tümörleri en sık 10-20 yaş aralığında ve diz çevresinde görülüyor. Tüm kötü huylu tümörlerde olduğu gibi kötü huylu kemik tümörlerinde de erken tanı çok önemli ve hayat kurtarıcı. Çünkü büyüme çocuğunda görülen kötü huylu kemik tümörleri yapısı itibari ile çok agresif ve hızlı ilerliyor. Tanı konulduğu andaki evresi hem tedavi şekli, hem de hastalığın gidişatını belirliyor. Bu nedenle herhangi bir kemik ve eklemde ağrı kesiciler ile geçmeyen, aynı bölgeyi tutan, istirahat halinde de devam eden kemik, eklem ağrılarında hiç vakit kaybetmeden Ortopedi ve Travmatoloji uzmanına başvurmak gerekiyor.
Başarılı müdahale imkanı
- Daha önce bir hastanın ekstremitesinde (kol ve bacaklar) görülen kötü huylu tümörlerde tedavi yöntemi genellikle ampütasyon (ilgili uzvun ameliyat ile alınması) oluyordu, bu uygulamada başarı oranı da oldukça düşüktü. Günümüzde ise ameliyat teknikleri ve ameliyat dışı tedavi yöntemlerindeki (kemoterapi, radyoterapi vs) yaşanan gelişmeler, başarı oranını artırdı. Ameliyat tekniklerinde ilerleme (biyolojik rekonstrüksiyon, protez cerrahisi) nedeni ile hastaların ekstremiteleri korunuyor. Amputasyon tedavisi çok nadir durumlar dışında tercih edilmiyor. Hastalarımız için en uygun tedavi hastanemiz ve bir çok merkezde başarı ile uygulanıyor.
