
Diyanet İşleri Başkanlığı'nca düzenlenen Din Şurası, "Dijital dünyadaki gelişmeler din hizmetlerinde nasıl kullanılmalı" sorusuna cevap aradı.
Bilgi ve bilişim teknolojileri alanındaki gelişmeler ile internetin icadı, iletişim teknolojilerinin gelişimi açısından tarihin önceki dönemleriyle kıyaslanamayacak ölçüde büyük değişimlere yol açtı. Bu teknolojik gelişmelerin beraberinde getirdiği dijitalleşme süreci ise, bilgiyi inşa ve yeniden üretmenin geleneksel yollarına kıyasla her türlü enformasyona hızlı erişim imkânı sağladı. Bugün dijital platformlar, dini bilgiler de dâhil olmak üzere bilginin organizasyonu, üretimi ve sunumunu şekillendiren özerk bir yapıya dönüştü. Bu süreç dini gelenek ve kurumların söz konusu gerçekliği dikkate alarak strateji ve hizmet üretmelerini zorunlu kılıyor. Bu çerçevede içerik üretimi, dağıtımı ve tüketimi etrafında şekillenen bir medya sisteminin dayandığı dinamikler, dini bilginin üretim, sunum ve temsil biçimlerini etkiliyor. Dijitalleşmenin gerek kültürel gerekse dini alanda ortaya çıkardığı sorunların yeni boyutlar kazanacağı ve daha girift hale geleceği değerlendiriliyor. Dolayısıyla dijital mecraların dinî-ahlâkî sorumluluk alanlarına dâhil olduğuna dair kamuoyunun bilinçlendirilmesine yönelik çalışmalar büyük önem arz ediyor. Bu çerçevede dijital dünyadaki gelişmelerin din hizmetlerinde kullanılması için şu kararlar alındı:

İNSAN TASAVVURU YER ALMALI
1. Günümüzde tekno-bilişim alanındaki hızlı gelişmelere bağlı olarak insan olmanın anlamını yitirmeye başladığına şahit oluyoruz. İnsanın manevi-aşkın yönünü ihmal eden, onu varoluş gayesinden uzaklaştırarak buhranlara sürükleyen tek boyutlu insan tasavvuru karşısında İslâm’ın insan anlayışı ve insana yüklediği anlamı yeniden güçlü bir şekilde vurgulamak önemli bir hale geldi. Bu durumun insanımızın din, toplum ve hayata dair yerleşik kabul ve duyarlılıkları üzerinde ciddi örselenmelere sebep olduğu da aşikârdır. İslam, insan fıtratını esas alan ve insana erdemli bir hayat yolunda rehberlik etmek üzere Yüce Allah tarafından gönderilen bir din. Dini, milli, ahlaki ve kültürel değerlerimizin doğru bir şekilde anlaşılmasında da İslam’ın insan anlayışı önemli bir yer tutuyor. Bu nedenle dijital mecralar başta olmak üzere yürütülen bütün çalışmalarda İslâm’ın insan tasavvuruna özel bir önem verilmeli.
YETERLİLİKLER GÜÇLENDİRİLMELİ
2. Dijitalleşme sürecinde yaşanan değişim ekonomik, politik, kültürel ve dini alanlar başta olmak üzere toplumsal sistemin bütününde yeni bir dönemin başlangıcını oluşturuyor. Dijitalleşen dünyada etkin, verimli ve sürdürülebilir din hizmeti sunumu, nitelikli dini bilgi üretimi ve üretilen bilginin toplumsal ihtiyaçları karşılaması ile yakından bağlantılı. Değişimin dinamikleri, bu süreçte yeni yeterliklerin kazanılmasını gerekli kılıyor. Bu kapsamda bilgi üreten ve hizmet sunanların dijital çağa özgü yeterliklerinin güçlendirilmesi gerekiyor.
HEDEF KİTLE İYİ BELİRLENMELİ
3. Dini içeriklerde önemli ilkelerden biri muhatabın durumunu dikkate almaktır. Dijitalleşme olgusu bu içeriklerin hedef kitleye daha hızlı, etkili ve verimli bir şekilde sunulabilmesine imkân sağlar. Dolayısıyla dini içeriklerde yaş, eğitim, meslek ve ilgi alanı gibi açılardan farklı hedef kitlelere yönelik çalışmalar yapılmalı. Eğitim ve ilgi alanlarına göre kişiselleştirilmiş veri sunan, metin, ses, video, kitap ve makale formatlarında içeriklerin mobil teknolojilerle desteklenmiş şekilde ulaştırılacağı dijital platformlar kurulmalı.
4. Dijital mecraların özelliklerini, toplumsal kabul ve beklentileri dikkate alan özgün bir iletişim ve sunum dili geliştirilmeli. Bu dil, dinî içerik üretimine ve sunumuna ilişkin yeni iletişim stratejilerini göz önünde bulundurmanın yanında söz konusu içeriklerin geniş kitlelere erişimi bakımından da büyük önem arz ediyor. Bu amaçla temel dinamiklerini dinî naslardan alan, nebevî pratiklerden ve İslam medeniyetinin kadim tecrübelerinden beslenen, bunun yanı sıra güncel problemleri muhatabın kolay algılayabileceği mahiyette çözümler sunan bir dil ve ahlâk tasavvuru ortaya konulmalı.
MEDYA OKURYAZARLIĞI ARTIRILMALI
5. Dijital platformlardaki yoğun dini bilgi akışı, içeriklerin uygunluğu, içerik üreticilerinin yetkinlik ve güvenirliğine ilişkin birtakım sorunları beraberinde getiriyor. Dini bilgi üretmek, paylaşmak ve din hizmeti sunmak, din alanında olduğu gibi dijital ortama dair de yeterli donanımı gerektiriyor. Bu amaçla Medya Okuryazarlığı, Dijital Medya Okuryazarlığı ve Dijital Dini Medya Okuryazarlığı gibi çoklu okuryazarlık türlerine dayalı becerilerin geliştirilmesi önemli hale geliyor. 6. Toplumun her kesiminden insanların hiçbir ayrıma gitmeden aynı inanç ve duygu ile bir araya geldiği en güçlü ortak zemin ve değerler ekseninde sosyalleşmeye yönelik en önemli alan olan camilerin, din hizmetlerindeki merkezi konumu korunmalı ve güçlendirilmeli. Hedef kitlesi ve sosyokültürel çevresi dikkate alınarak cami içi eğitim ve irşat hizmetlerinde teknolojik imkânlardan istifade edilmeli. Cami dışı ve toplumun farklı katmanlarına yönelik hizmetlerin de cami ile irtibatı güçlendirilmeli.
REYTİNGE KURBAN EDİLMEMELİ
7. Dijital ortamlar farklı, sıra dışı ve marjinal olanı ön plana çıkarıyor. Dini içerikler görünürlüğü artırmak amacıyla kimi zaman reytinge, beğeni sayısına, şöhrete, fenomenliğe, öne çıkma ve gündemde kalma tutkusuna feda ediliyor. Dinin medyatikleşmesi, amacından uzaklaştırılarak araçsallaştırılmasına ve dini içeriklerin endüstrileştirilmesine yol açıyor. Toplumun genelini ilgilendirmeyen ve yalnızca konunun uzmanları tarafından ele alınması gereken meseleleri dijital ortamlarda beğeni ve takipçi sayısı uğruna tartışmaya açmak, dini içerikleri bütünüyle diğer dini anlayışları “ötekileştirme” üzerinden sunmak, kendi dini grubunu veya anlayışını ön plana çıkartmak için dijital ortamların pek de masum olmayan yöntemlerini uygulamak, din adına telafisi zor zararlara neden oluyor. Bu sebeple söz konusu ortamlarda bulunan herkesin sorumluluk bilinciyle hareket etmesi, özellikle yeni nesilleri bu değerlerden uzaklaştıran paylaşımlardan özenle kaçınması gerekiyor.










